Diyalog Gazetesi

Müzakereler için yeni bir deneme

GÜNEY

Anastasiadis ile Tatar’ın 27 Eylül’de yemekli bir toplantıda buluşacakları açıklandı

 Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yaptıkları açıklamalar sebebiyle “arzu ettiği kadar iyimser olamadığını” ifade etti.
Alithia gazetesi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in New York’ta dün düzenlediği basın toplantısındaki açıklamalarına geniş yer verdi.
BM Genel Sekreteri Guterres’in 27 Eylül tarihinde kendisi ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la yemekte biraraya geleceğini doğrulayan Anastasiadis, “eğer kaşı tarafın iyi niyeti mevcut olursa Haziran 2017 ve Kasım 2019’da olan şey olabilir, sonuç çıkabilir” şeklinde konuştu.
“2017’deki görüşmenin Crans Montana zirvesiyle sonuçlandığını, 2019’daki Berlin görüşmesinin ise, liderlerin Genel Sekreterle uzlaşması ve diyaloğun yapılabileceği parametreleri belirleyen ortak açıklama olmasına karşın, Türkiye’nin müdahaleleri ve özlü diyalogdan kurtulmak için öne sürüdüğü bahaneler sebebiyle başarısızlığa uğradığını” iddia eden Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Tatar ve Türkiye’nin söylemleri göz önüne alındığında, olumlu bir gelişme beklemesinin aşırı iyimserlik olabileceğini belirtti.
Anastasiadis, “Türkiye’nin, BM Güvenlik Konseyi, AB ve birçok ülkenin kınamaları sonrasında Genel Sekretere Cenevre’deki gayrı resmi konferansta yazılı olarak da sunduğu tezlerini değiştirmesini umut ettiğini” belirterek kendisinin ise, “çıkmazın aşılması adına dönem dönem dile getirdiği alternatif önerileri BM Genel Sekreterine ileteceğini” vurguladı.
Anastasiadis bu alternatif önerilerini ise; “Merkezi yönetimdeki olası anlaşmazlıkları azaltmak adına yetkilerin desantralizasyonu, parlamenter demokrasi, müzakerelerin yeniden başlaması için gerekli ortamın oluşturulması adına özlü GYÖ’ler ve bazı koşullara bağlı kalmak şartıyla, devletin varlığının devamlılığının ve Doruk Anlaşmalarında uzlaşıldığı şekliyle ve BM Kararları temelinde evriminin sağlanabilmesi için 1960 Anayasası’na geri dönüş” şeklinde sıraladı.
Anastasiadis: “Sonuç olarak Kuruluş Anlaşmalarına atıfta bulunarak, bir bölümün ya da tümünün ayrılması veya bir başka devletle birleşmesine veya merkezi devletten ayrılmasına izin verilmemesine atıfta bulunuyoruz. Sonuç olarak, egemenliğin tanınması şeklindeki Türk tezlerinden çok uzak olan, daha önce üzerinde uzlaşılmış müzakere zemini geri getiriliyor” şeklinde konuştu.
Anastasiadis, “1960 Anayasasına geri dönüş” önerisinin, Kıbrıs Türk tarafının söylemlerine yanıt için olduğunu savunarak, Kıbrıs Türk tarafının “ülkenin yönetimine katılımlarının engellendiğini ve devletin sözde Kıbrıs Rum Yönetimi olduğunu” söylemekte olduğunu ileri sürdü. Anastasiadis bu önerinin ayrıca “arzu edilen çözümde Doruk Anlaşmaları, BM kararları ve AB ilkelerine atıfta bulunduğunu” öne sürdü.
Doruk Anlaşmalarının net olduklarını ve çözümün nasıl olacağını belirlediklerini ifade eden Anastasiadis, “1960 Anayasasına değinmekle Kuruluş Anlaşması’ndaki doğru temeli ve Doruk Anlaşmaların temelindeki Kıbrıs Cumhuriyetinin dönüşümünü geri getiriyoruz” şeklinde konuştu. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.