Uzunca bir dönem bolluk ve zenginlik sonrasında Kıbrıslı Türklerin geldiği son nokta gerçekten çok üzücüdür…
Bunu artık ne psikologlar düzeltebilir, ne de kahraman siyasi örgütler…
Bir yerden düzeltmeye kalkıştınız mı, diğer taraflardan üzerinize öyle bir saldırı gelir ki; bunun karşısında duramazsınız…
Ya da “benim burada ne işim vardır” diyerek geri çekilirsiniz…
Kıbrıslı Türkler olarak geldiğimiz son nokta “gemisini kurtaran kaptan” misalidir…
Krizden çıkış için önerilenlere baktıkça, bu ülkeye güvenen ve yatırım yapan veya yatırım yapmayı düşünen veya birikimlerini buralarda değerlendiren herkese acımak lazım…
Adam bir bölgede gelişme görerek mevcut işletmesine ek yatırım yapıyor ve bunu bankadan borçlanarak karşılıyorsa, geleceğe yönelik güvencesi olması gerekiyor…
Ama bizde böyle bir durum yok…
Tamamen iyi niyete dayalı bir adım atılıyor, sonrasında hayal kırıklığı yaşanıyor…
Ya bölgesinde gelişme durmuş, hatta tersine dönmeye başlamış…
Ya ek vergiler getirilmiş…
Ya da dövizdeki yükselişin etkisiyle iflasa sürüklenmiş…
Böylesi bir durumda küçük veya büyük yatırımcıları kucaklayacak bir mekanizma var mıdır bu ülkede?..
Biliyoruz ki yoktur…
Tamamen iki dudak arasından çıkacak söze göre yönetilen bir ülkede, sistem gereği iflasa sürüklenen insanları koruyacak herhangi bir mekanizma yoktur…
Kimler sorumlu?
Kuşkusuz; bugün yaşanmakta olanların tek sorumlusu siyasiler değildir…
Bu ülkenin varlıklı insanları da olanlardan sorumludur…
Ekonomik örgütleri ve sendikaları daha da sorumludur…
Gidilecek köyün minarelerini gördükleri halde bugün oldu hala hiç kimse kabul edilebilir projelerden söz etmiyor…
Hiç kimse gerçeklere dayalı öneriler sunmuyor, yardımlaşmaya yanaşmıyor…
Hiç kimse elini cebine atmak istemiyor…
Toplum ‘kamu ve özel sektör çalışanları’ olarak ikiye bölünürken, bunu ortadan kaldıracak önlemler alınmıyor…
Alınması için de hiç kimse harekete geçmiyor…
En hayati sorunumuz olan elektrik konusunda bile ‘dünya gerçeklerine uygun’ projeler gündeme getirilmiyorsa; güzel bir gelecekten nasıl söz edeceğiz?..
Güzel bir gelecek hayal edenlerin yapması gerekenler de bellidir…
Öncelikle medya ve siyaset ‘temiz hale’ getirilmelidir…
Bunu başarmadığımız sürece güzel bir gelecek için umutlanamayız…
Hasan Nuri 4 Gün Önce
Sayın Akar , yıllar önce zenginlikler içinde kurduğumuz ve var olanı yok ettikten sonra batırıp talan ettiğimiz Yönetimsizlikten Pahalılıktan ve Pislikten girilemeyen KKTCnin geleceğini gerçekten bizden başka bilmeyen mi kaldı yani ! Yatırımcının TURİS’tin artın gelmediği ‘ Üretimin olmadığı tutulacak yeri kalmayan Anne’den gelecek yardımlarla ancak Günü kurtarmaya çalışan KKTCnin ne gibi bir geleceği olabilir ki ? Gelecek olmayan KKTCden kaçanlarımız niye batmış ve Batırılmış KKTCye Gelsinler ki ! Satıp satıp giden İngilizler aklarını mı kaçırdılar yani ! Bir zamanlar Cennet gibi Ülkemizede Restoranlarımızı Hotellerimizi Barlarımızı Diskolarımızı dolduran Ülkemize Sterlin yağdıran Turist’leri Londralı Türkleri ve Yatırımcıları KKTCyi getirdiğimiz noktada Mumla arayacağız ! Siyasi ve Ekonomik beceriksizliğimizden batırmadık Sektör bırakmadığımız KKTCde Şişirdiğimiz İnşaat sektörümüzü de elimizde patlattık ! Kim Derdi Ki 74 Sonrası Elimize geçen 200,000 Rum’un zenginlikleri ile KKTCyi bugünkü vahim haline getireceğiz Diye ? DIDN’T WE WE DO WELL !
Kadir tanir 3 Gün Önce
289,99 TL olan 1 kg bulgur olan ülkede yaşamak nasıl bir şey hiç kimse bu marketleri dennetlemiyormu
Tamer Karadeniz 3 Gün Önce
Devlet memurlari hic bir is yapmiyor. Butun gun gave, moda, laklak, ee bakacagik, edecegik, yarin 11 de gelin, gave saatimizde gelmeyin. Karpazdan mi geldin, Guzelyurttan mi geldin onlar icin onemi yok.. Hangi vatandas hangi daireden memnun?