Diyalog Gazetesi
2014-03-05 02:44:09

Islah Evi için AB’yi mi bekliyoruz

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 05 Mart 2014, 02:44

Güzel ülkemizde garip şeyler oluyor...

Siyasiler ‘parti çıkarları’ peşinde koşarken, gençlerin ne tür tehlikelerle yüzleştiğinden haberleri bile olmuyor...

Çünkü araştırmıyor, ilgilenmiyor, bazı olayların üzerine cesaretle gitmiyorlar...

Suç teşkil eden tüm konuları polise ve yargıya havale etmekle görevlerini yapmış olduklarına inanıyorlar...

Ne kadar üzücü bir durum...

Bu ülkenin sadece gençleri değil, nüfusun önemli bir kısmı uyuşturucu batağına bir şekilde saplanmış durumdadır...

Ailesi ile sorun yaşayanlar, sınıfını geçemeyenler, sevgilisi veya eşi tarafından terk edilenler, borcunu ödeyemeyen, işsiz kalanlar, bir şekilde toz bulutlarının içine çekiliyor...

“Al bir tane herşeyi unutursun” diyen arkadaşlarına kanarak felakete doğru ilk adımını atııyorlar...

Sonra arkası geliyor...

 

Somut bir örnek

 

Halen Merkezi Cezaevi’nde yatmakta olan 19 yaşındaki genç kızın Diyalog muhabiri Çiğdem Aydın’a anlattıkları tam bir ibret belgesidir...

Hap ile başlayıp, ota, daha sonra da kokaine geçiş yaptığını ve bunun esiri haline geldiğini söylüyor...

Saati geldiğinde kokain kullanmazsa rahat etmiyor....

Kokaini almak için de para bulması gerekiyor...

Kolay mı?..

Elbette değil...

Peki ne yapıyor?

Suç işlemeye başlıyor...

Çalıştığı iş yerini soyuyor...

Kendisine güvenen insanlardan borçlanıp, ödemiyor...

Kredi kartı yasağına giriyor...

 

Tükenmiş bir insana ne yapılır

 

Cezaevine düşen 19 yaşındaki kız hafızasını kaybettiğini, böbreklerinin iflas ettiğini, yemek yiyemediğini söylüyor...

İşlediği tüm suçları itiraf ediyor...

Ne var ki; KKTC’nin yasaları ve mevzuatları, bu tür insanların yargılanıp cezaevine gönderilmesini emrediyor...

Tedavi edilecekleri ve yeniden topluma kazandırılacakları bir merkez yok...

Halbuki; tedavi edilmeleri ve yaşadıkları trajediyi tüm topluma anlatarak ‘caydırıcılık görevi’ üstlenmeleri doğru olan değil midir?..

Yıllardan beri sahasında uzman kişiler tarafından ‘Islah Okulu’ veya ‘Islah Evi’ kurulması yönünde uyarılar yapılıyor...

Ama hiç kimse bu uyarıları dikkate almıyor...

Bundan 30 yıl önceki siyaset anlayışı ne ise bugün de ülke aynı anlayışla yönetiliyor...

Sabah bakanlığa gidiliyor...

Randevular başlıyor...

TAK muhabiri makama çağrılıp, ziyaretçilerle hatıra fotoğrafları çekiliyor...

Arada telefon konuşmaları...

Akşam ya parti MYK’sı, ya meyhane buluşmaları...

Cumartesi, Pazar tatil!..

Günler bu şekilde gelip, geçiyor...

Ellenmeyen veya görmezden gelinen sorunlar ise giderek artıyor...

Özellikle uyuşturucu o kadar tehlikeli bir noktaya geldi ki...

Çok acil önlemlerin alınması kaçınılmazdır...

Gençlerin bilinçlendirilmesi, batağa saplanmış bulunanların ıslah edilmesi ve satıcılara karşı çok daha etkin önlemlerin alınması gerekir...

Bu sorun, kimlerin belediye başkanı veya milletvekili seçileceğinden çok daha önemlidir...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.