Türkiye son zamanlarda KKTC’de aldığı inisiyatiflilerle Kıbrıslı Türklerin seçme ve seçilme özgürlüğünü felce uğrattı.
KKTC artık Ankara’nın seçtirdiği kayyım bir cumhurbaşkanı ve kayyım bir hükûmetle yönetiliyor. Yönetimle ilgili önemli kararların merkezi artık Ankara veya oradan emir alan kişilerdir.
Benim için üzücü olsa da neden bu duruma düştüğümüzü gayet iyi anlıyorum:
Kıbrıslı Türkler kendilerini yönetebilme becerisini gösteremediler.
Yok olmanın eşiğinde 1974’te kendilerine bahşedilen yaşam alanını berbat ettiler.
Kuzeyden kaçan Rumlardan kalan milyarlar değerindeki taşınmaz malları ve Türkiye’nin yolladığı yardımları talan etme üzerine bir yönetim biçimi kurdular.
Ankara’nın sıklıkla yaptığı reform önerilerini şu veya bu şekilde geçiştirdiler. “Bizi yönetenleri yönetmeyi öğrendik,” kibri ile birçok defa Türkiye’yi aptal yerine koymaya kalktılar.
Kendi ayakları üzerinde durmak için hiçbir gayret sarf etmediler.
Vergi toplamak yerine Ankara’dan dilenmeyi bir devlet politikası hâline getirdiler.
“Türkiye’den parayı en iyi ben alırım,” KKTC’nin en büyük partisi olan Ulusal Birlik Partisini’nin değişmeyen sloganı oldu.
Siyasette beceriksizlik, hareketsizlik ve en beteri ahlâksızlık kural hâline geldi.
Bu kadarı da olmaz denilen şeyler oldu ve olmaya devam ediyor.
Bunun en son örneği rüşvet aldığı iddiası ile dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra yargı önüne çıkmamak için İstanbul’a kaçan eski bir başbakanın milletvekilliğinden istifasının
Meclis’te reddedilmesidir.
Ret oylarının sahipleri UBP ve iki küçük koalisyon ortağıdır.
Bunun yargıya ve yasama iradesine ve genel ahlâka bir hakaret olduğunun farkında değil miydiler? Gençlere nasıl bir mesaj verdiklerini sanıyorlardı?
Türkiye harekete geçirdiği planı muhakkak tamamlamak isteyecek.
Başka bir partiden aşırılan üç milletvekili ile kurulan bu koalisyonun Meclis’teki çoğunluğu, istenilen yasal değişiklikleri yapacak güçte değildir.
Muhtemelen gelecek yılın ilk yarısında
gerçekleştirilecek seçimlerde sağcı partilerin Meclis’e güçlü bir varlık olarak girmesi için her şey yapılacaktır.
KKTC’nin en değerli varlığı olan bağımsız yargı ve kuvvetler ayrılığı son aylarını yaşıyor olabilir.
Beni en çok şaşırtan şey neden bu duruma düştüğümüz hakkında hiçbir ciddi analizin yapılmamasıdır.
Biz ne yaptık veya yapmadık da bu duruma düştük? Bu durumdan kurtulmak için ne yapabiliriz? Bunların konuşulduğunu duymadım.
Muhalefette veya iktidarda olsun tüm siyasi partiler dar kafalı bir inatla hiçbir şey olmamış gibi kuş beyinli çekişmelerine devam ediyorlar.
UBP ise kendi kurduğu devletin can çekiştiğinden umursuz büyük ikramiyeyi kazanmış gibi sırıtmaktadır.
Biz Kıbrıslı Türkler bu kadar duyarsız ve akılsız mıydık?
Neden bunun daha önce farkına varmadım?
Kendi düşen ağlamaz diyeceğim ama bu doğru değil. Kendi düşen de ağlar.
Kendi düşen
Paylaş
ruh ikizi 3 Yıl Önce
Bu tür yazılarınızı özlemişim.İşe yarar mı? Son cümle noktayı koymuş.
Hasan Nuri 3 Yıl Önce
KKTC ve Kibris Turk Toplumunun bu batakliktan kurtulmasinin tek yolu Uuslararasi Toplum ve Hukukun bir parcasi olmaktan gecer
ali özdemir 3 Yıl Önce
vasatlar kalınca ülkeler böyle olur.KIBRISTAN ümidini kesen gençler ingiltereye gitti artık çok geç
ali özdemir 3 Yıl Önce
ganimet bitti rum tarafına çalışmakla kalkınılmaz maraşta kurtarmaz
Erhan Moralı 3 Yıl Önce
Türkiye'den KKTC'ye gelen görünürde bedava para, yeraltı kaynaklarınca zengin olan ülkelerin tembelleşmesini aklıma getirdi. KKTC bu anlamda güzel bir örnek. Yine aynı şekilde Türkiye'nin 2013'e kadar devam eden bol para dönemini nasıl değerlendirdiği de bu duruma uygun bir örnek. Sonuçta galiba en bereketli ve hayırlı olan beşeri sermaye.
Hasan Nuri 3 Yıl Önce
Turkiyenin KKTC ye verdigi 850 milyon lira yetmemis KKTC Basbakani Sayin Taner yine Ankaraya yolcu mu acaba !
Kıvanç şerefhanoğlu 3 Yıl Önce
Anlattığınız yapılması gereken şeylere medeniyet deniyor. Sadece savaşla bu kadar oluyor. Gerek Türkiye gerekse KKTC hali ortada. Bir medeniyet inşa edemiyoruz işte.
PAKO ROJ 3 Yıl Önce
''Kendi düşen de ağlar.''????
hakki erdal 3 Yıl Önce
metin munir herhalde fena sikisti... hem nalina hem mihina vuruyor...
Gurel ASIK 3 Yıl Önce
Butun cokuslerin esaretlerin anatomisi su ayette gizli "Firavun halkını hafif mesrep hale getirdi onlarda ona boyun egdiler" Seviyesi dusuk bir yasam icin onun kurdugu duzene isteyerek girdiler demek istiyor. Bu sebeple rububiyet cabası ozetle insan haysiyet ve onurunu en yuksege tasımaktır. Onurlu bir hayatı yasamak
Turkish power 3 Yıl Önce
Zati muhteremin biri tutturmuş vasatlar kaldı vasatlar kaldı sen kendi milletine hakaret edip aşağılamayı düştür edinip ingiliz kıçı yağlaması bir halt mi zannediyorsun ingilterede çorba satıp can çalıp sohoda pazarlamacılık mi yapıyorsun önce 5 kuruş vatanına faydan olsun kendini KKTC de yaşayanlardan üstün görmeyi bırakıp adam ol adam
Turkish power 3 Yıl Önce
Medeniyet diye tutturdugun şey savaşlarla yapılmadıysa kuzey amerikadaki indian katliamlarını orta ve güney amerikadaki ispanyol portekiz afrikadaki ingiliz fransız alman italyan belçika hollanda portekiz mezalim ve katliamlarını cinin ve hindicinin hindistan-çin vs yaşadıklarını köle ticaretini afyona bozulmalarını cuntaları bosna hersek karabağ arap baharlarını nasıl açıklayacaksın avrupanın zenginliğinin kaynağının sömürgeler olduğunu neler yapıldığını senin gezdiğin saray müze vs lerin kaynağının ne olduğunu niye anlatmıyorsun bırakın artık sömürge aydını avrupa yalaması işbirlikçi uşak zihniyetini
Nafia Bekiroğlu 3 Yıl Önce
Çok güzel dile getirdiğiniz bu ifadelere katılan güzel insanlar tam da birleşecek derken bir şeyler oluyor siyasi partiye dönüyor ve hiçbir şey olmuyor.. lütfen çözüm önerinizi de yazın yapalım..
Alp Darici 3 Yıl Önce
Metin hocam! kktc bir devlet falan degildir ki yaptigi secimin bir anlami olsun