Ercan Havalimanı'ndan yapılan uçuşlar ile KKTC’deki limanlardan ticari alışverişler yasal hale gelmedikçe, Rum tarafının yaptığı ağız arama şeklindeki politik denklemlerin Türkiye tarafından kabul edilme olasılığı bulunmadığı bildirildi.
Kathimerini gazetesi, tarafların tezlerini yakından bilen Avrupa Birliği’nden (AB) bir kaynağın, durumun herkesin malumu olduğunu ve değişmesinin de zor olduğunu belirtti. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefinin, yeni bir müzakere sürecinin çökmesi olasılığına karşı Kıbrıslı Türklerin bir sonraki gününü garanti altına almak olduğu kaydedildi.
Türkiye’nin 2006 yılından beri Rum Yönetimi’nin tek bir Türk limanı açılması talebine rıza göstermek için karşılık istediğini yazan gazete, AB Dönem Başkanı olan Finlandiya’nın, Avrupa Komisyonu’ndan Türkiye’ye yaptırım uygulamaması ve AB-Türkiye ilişkilerinin çalkalanmaması için en azından bir Türk limanının Rum bandıralı gemilere açılması için çaba gösterdiğini anımsattı.
Gazete, Türkiye’nin, "bir Türk limanının Rum bandıralı gemilere açılması halinde, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Türkiye tarafından tanınması anlamına gelecek bu hamleye karşılık, KKTC’deki limanlardan doğrudan ticaret yapılması ve Ercan Havalimanı’ndan direk uçuşların yasal hale gelmesini" talep ettiğini yazdı.
Gazete, Türkiye’nin neredeyse 20 yıldır süregelen bu talebinin Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından şekillendirilerek “3D” olarak, yani doğrudan ticaret, direkt uçuş ve direkt ilişki halini aldığını belirtirken, Güney Kıbrıs’ın bu talepleri “Tayvan modeli” oluşturacağı gerekçesiyle reddettiğine işaret etti.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in geçen hafta Yunanistan’da yayınlanan “Ta Nea” gazetesine verdiği röportajda, Türk limanlarından birinin açılmasına karşılık Türk iş adamlarına AB vizesi verilmesini onaylama önerisinin kabul edilmesi gibi bir şansının olmadığını yazan gazete, AB’nin halihazırda Türk pasaportlarına AB vizesi verilmesinin kolaylaştırılması için öneride bulunduğunu kaydetti.