Diyalog Gazetesi

Açıkça ortaya konulsun

KIBRIS

Yılmaz Bora, bahsedilen yeni çözüm umutlarının halkın bilgisine getirilmesini istedi

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, sanki Kıbrıs’ta çözüm olmamış gibi yeni çözüm umutlarından söz edilerek halkı yanıltamaya çalışanlar olduğunu savunarak, “Nedir aranan bu yeni çözüm? Açıkça ortaya konularak halkın bilgisine getirilsin” dedi.
Dernek Genel Başkanı Yılmaz Bora, yaptığı yazılı açıklamada, federasyon ismi altında Kıbrıs Türk halkının 52 yıllık ayrılıktan ve 41 yıldan beri kökleştirdiği bağımsız devletinden vazgeçerek Ruma azınlık olarak yamalamak istendiğini ileri sürdü.
Rumların Kıbrıslı Türklere barbarca uygulamalarını anımsatan Bora, “Kıbrıs’ta ayrı dil, din ve kültür farkı olmasına rağmen iki ayrı halkın ortak bir çözüme ulaşması mümkündür diyen yeni Dışişleri Bakanı var olan ayrılığın nedenlerini görmezlikten ve bilmezlikten gelmesi mümkün değildir. 
1571 – 1878 Osmanlı İdaresi Dönemi, 1878- 1960 İngiliz İdaresi Dönemi, 1960 - 1963 Cumhuriyet Dönemi ve 1963 – 1974 Rum İdaresi Döneminin dikkatli bir şekilde incelenmesi halinde bu iki ayrı dil, din ve ayrı kültüre sahip iki halkın Birleşik bir Kıbrıs’ta barış, huzur ve güven içinde yaşayamayacakları kolayca anlaşılır” dedi.
Yılmaz Bora, Rumlarının, Kıbrıs Türk halkına soykırım uyguladığı da dikkate alındığında bu “birleşmenin” asla mümkün olmadığını öne sürdü ve yabancıların yorumlarının kendilerini ilgilendirmediğini, onların, bilhassa AB’nin tek amacının Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarıp Kıbrıs’ı Girit’te olduğu gibi Yunana bırakma olduğunu kaydetti. 

1974’te Kıbrıs’ın tümüne barış geldi
Barış Harekatının amacının asla saptırılamayacağını; Türk Silahlı Kuvvetlerinin 20 Temmuz 1974’den itibaren Kıbrıs’ın tümüne barış, huzur ve güven getirdiğini, bugün Türk Barış Kuvvetleri’nin varlığı ile barışın korunduğu gerçeğinin asla göz ardı edilemeyeceğini dile getiren Bora, özetle şunları ifade etti:

“Kıbrıs Türk halkının Ada’daki varlığı Türk askerinin sonsuza dek kalması ve bağımsız devletimizin yaşatılması ile mümkündür. Bunun dışında başka çareler aramak gerçekleri inkardır ve Kıbrıs’ı çok daha zor koşullara sürüklemekten öteye gidemez!.
BM Kıbrıs Özel Temsilcisinin gayretleri ve yaptığı açıklamalar Kıbrıs gerçeklerinden çok uzak olduğu için soyunduğu çözümü gerçekleştirmesi asla mümkün değildir. Sonuçları hep birlikte göreceğiz. Zira Rum’un isteklerine evet demek teslimiyetten başka bir şey değildir. Kıbrıs Türk halkı böyle kapalı kapılar arkasında kararlaştırılan çözüme “evet” demeyecektir. Gün “devlete” sahip çıkma günüdür.”

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.