Hükümet ortakları UBP, DP ve YDP milletvekillerinin imzalarıyla Meclis’e sunulan ‘İki devletli çözüm’ önerisi dün olağanüstü toplanan genel kurulda oy çokluğuyla kabul edildi. Başbakan Ünal Üstel’in çağrısı nedeniyle öneriye ‘evet’ diyen milletvekilleri ayakta oy verdi. Başbakan Ünal Üstel karar sonrasında yaptığı açıklamada “Devlete, egemenliğe ve istikrara sahip çıkma kararlılığımızı tüm dünyaya duyurduk” dedi. Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman oylama öncesinde yaptığı konuşmada, seçime 5 gün kala iktidar ortaklarının sergilediği tavrı eleştirdi. Erhürman “Egemenlik hakları seçim için kullanılacak enstrüman değildir. Bana göre bu Meclis kararı değil hükümet kararıdır” dedi.
Meclis Öztürkler’in çağrısıyla toplandı
Meclis, Ziya Öztürkler’in çağrısıyla dün saat 13.00'te toplandı. Toplantıda "Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi” ele alındı. Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi Başkan Yasemin Öztürk, komitenin "Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi”yle ilgili 6 ve 8 Ekim tarihlerinde yaptığı toplantılarla ilgili bilgi verdi.
Önemli ve tarihi bir gün
Karar önerisi üzerine ilk sözü alan YDP Genel Başkanı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Meclis’in önemli ve tarihi bir güne tanıklık ettiğini belirtti. Federasyon görüşmelerinin bugünden sonra Meclis’ten ve tarihin sayfalarından silineceğini söyleyen Arıklı, 50 yılda her türlü tavizin verildiğini ancak yine de Kıbrıs sorunun çözülmediğini kaydetti. Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da Genel Kurulda söz aldı. Ataoğlu, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için sürdürülen federasyon sürecinin sonuçsuz kaldığını kaydederek, iki devletli çözümle ilgili bir politika ortaya konduğunu anımsattı. Genel Kurulda söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, karar önerisinin yıllarca görüşülen federasyon müzakerelerinin tüketildiği ve mevcut Birleşmiş Milletler parametrelerinde ortak bir zemin olmadığı tespitiyle başladığını kaydetti. UBP Milletvekili Zorlu Töre, Kıbrıs sorunun 1974’te başlamadığını kaydederek, Kıbrıs Türk halkının her zaman azınlık olarak görüldüğünü ifade etti.
Erhürman: Meclis’in değil hükümetin kararı
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs konusu gibi önemli bir konudaki kararın Cumhuriyet Meclisi’ne seçime beş gün kala getirilmesini ve muhalefetle hiçbir istişare kurulmamasını eleştirdi. “Bana göre bu Meclis kararı değil hükümet kararıdır” diyen Erhürman, Meclis'in seçim maksadıyla kullanılabilecek bir enstrüman olmadığını vurgulayarak, toplantının üzücü bir toplantı olduğunu söyledi. Seçim sürecinde üç günde bir pankart değiştirildiğini, şimdi de “federasyon demek, azınlık demek” denildiğini söyleyen Erhürman, “Dört cumhurbaşkanı bunu mu görüştü? Söylediğinizin ne anlama geldiğini farkında mısınız?” dedi. Erhürman, “Bu memlekette insanları bölmek üzerinden politika, Türkiye kökenli insanların üzerinden manipülasyon yapmaktan vazgeçin.” dedi. Gezip gezip insanlara “Sizi gemilere doldurup gönderecekler" diyerek korku salmaya çalışıldığını, bunun kendisini en çok üzen konulardan biri olduğunu belirtti. Erhürman, kendi ailesinde, yakın arkadaşları arasında, partisinde de Türkiye kökenli insanlar olduğunu söyledi. Erhürman, “Biz bu ülkede kardeşlik rejimi için çalışmaya devam edeceğiz. Kimse de siyasi rant uğruna kardeşliğimizi bozamayacak.” dedi. Meclis’te üzücü bir toplantı gerçekleştirdiklerini, seçime 5 gün kala Kıbrıs sorunun ve Meclis’in enstrüman yapılmaya çalışıldığını belirten Erhürman, bu kadar ciddiyetsiz bir karara “evet” demeyeceklerini söyledi.
Ertuğruloğlu: 60 yıl federasyon görüşmelerine katıldık
Genel kurulda daha sonra Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu söz aldı. Tahsin Ertuğruloğlu, "Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi" konusunun, KKTC’nin varlığının milletvekillerince hazmedilip hazmedilmediği konusu olduğunu ifade etti. Dışişleri Bakanı olarak görevinin bu devletin varlığını kalıcılığını ve kökleştirilmesini ön plana çıkarmak olduğunu kaydeden Ertuğruloğlu, popülist söylemlerle Kıbrıs konusunu ele almanın yanlış olduğunu vurguladı. Uluslararası camianın adada tek devlet olduğu yanlışında olduğunu belirten Ertuğruloğlu, Türk tarafının iyi niyetle 60 yıl federasyon görüşmelerine katıldığını ancak bu görüşmelerin bu yanlıştan dolayı başarısızlıkla sonuçlandığını belirtti.
29 oyla kabul edildi
Rapor ve karar önerisinin bütünü üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından karar önerisinin görüşülmesine geçildi. Karar önerisinin ikinci görüşmesinde söz alan Başbakan Ünal Üstel, tarihe geçecek bir karar metninin gündemde olduğunu belirtti. Başbakanın konuşmasının ardından karar önerisinin üçüncü görüşmesine geçildi. Genel Kurulda oylanan karar önerisi, iktidardaki Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi ile Lefkoşa Bağımsız Milletvekili Hasan Tosunoğlu'nun verdiği 29 oy ile kabul edildi. Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekilleri oylamaya katılmadı.
Üstel: “İki Devletli Çözüm” tescillendi
UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel, Cumhuriyet Meclisi’nde oy çokluğuyla kabul edilen “Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi”nin ardından mesaj yayımladı. Üstel, mesajında, Meclis’teki milletvekilleriyle birlikte tarihi karara “onurla evet” dediklerini belirterek, kararın Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliği, kendi kendini yönetme hakkı ve bağımsız devlet iradesi temelinde yürütülen siyasetin kurumsal mutabakata dönüştüğünün göstergesi olduğunu vurguladı. Başbakan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın liderliğinde yürütülen “İki Devletli Çözüm” vizyonunun Meclis iradesiyle tescil edilmesinin, KKTC’nin egemenliği ve istikrarına sahip çıkmanın açık bir ifadesi olduğunu ifade etti. Üstel, “Bu tarihi karar, federal hayallerin sona erdiğini ve egemen devlet gerçeğinin Kıbrıs Türk siyasetinde kökleştiğini ilan etmektedir” dedi. Üstel, Rum tarafının uzlaşmaz tutumu karşısında Kıbrıs Türk Halkı’nın kendi kaderini tayin etme ve devletini yaşatma iradesini kararlılıkla sürdürdüğünü belirterek, Meclis’in kararının Türkiye’nin Birleşmiş Milletler kürsüsünden yaptığı tanınma çağrılarıyla tam uyum içinde olduğunu kaydetti.
Doğru Söz 2 Ay Önce
KKTC'ye tüm vekillerin katılımı , oy birliği ve ayakta alkışlarlandı da ne oldu. 42 yıl geçti kimsecikler tanımakı. Güya kardeş ülke tek devlet 3 millet ayağı Azerbaycan bile tanımıyor, tanıyamıyor. Sıkmıyor.
Öz 2 Ay Önce
Şu ayakta oy veren 29 milletvekilinden K/Türk olanlar ve onların aileleri ellerinde bulundurdukları KC kimlik kartı ve pasaportları nı yine ayakta alenen, herkesin gözü önünde iade etmezlerse, iki yüzlü siyasetçilerdir.
Hasan Nuri 2 Ay Önce
Brakın Tanınmayan KKTCyi Tanıtmalarını Kendi Kendilerini Tanıyorlar mı Acaba !
RONALDİNYO 2 Ay Önce
her atak yaptıklarında kalemizde goller goruruz rumlar 1 taraftan bunlar 1 taraftan gercekten ızdırap veriyorsunuz
Kıbrıslı 2 Ay Önce
Vay canına bee,federasyon defterini kapatıyorsunuz demek..Hemde ayakta oyladınız! Koydular önünüze,hay hay Tatar efendi / Juju efendi / istediğiniz gibi yapabilirsiniz dediler herhalde size.. Kral Çıplak a be Tatari.. Ortada gerçekler dururken siz ağzınla kuş kapsanız ne yazar.. Konuşmalarınızı ve yapacaklarınızı siz söylemiyorsunuz size söylettiriyorlar ve yaptırtıyorlar. Biz bunları biliyoruz.. Ne acıdır ki biz gerçeği biliyoruz,bilmeyen varsa öğrensin.. KARAR 541 (1983) Güvenlik Konseyi tarafından 18 Kasım 1983'te kabul edildi. Güvenlik Konseyi,Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti Dışişleri Bakanının açıklamasını dinledikten sonra, Kıbrıs Türk makamlarının 15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs'ta bağımsız bir devlet kurulmasını amaçlayan bildirisinden kaygı duyarak, Bu bildirinin, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşuna ilişkin 1960 Antlaşması ve 1960 Garanti Antlaşması ile bağdaşmadığını göz önünde bulundurarak, Dolayısıyla, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” yaratma girişiminin geçersiz olduğu ve Kıbrıs’taki durumun daha da kötüleşmesine katkıda bulunacağı göz önünde bulundurularak, 365(1974) ve 367(1975) sayılı kararlarını yeniden teyit ederek, Kıbrıs sorununun, Genel Sekreter tarafından üstlenilen iyi niyet misyonuna dayalı bir çözüme ihtiyaç duyduğunun bilincinde olarak, Kıbrıs'taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü'ne devam eden desteğini teyit ederek, Genel Sekreterin 17 Kasım 1983 tarihli açıklamasını dikkate alarak, 1. Kıbrıs Türk makamlarının Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bir kısmının sözde ayrılmasına ilişkin açıklamasını kınamaktadır; 2. Yukarıda anılan beyanın hukuken geçersiz olduğunu kabul eder ve beyanın geri çekilmesini talep eder; 3. 365(1974) ve 367(1975) sayılı kararlarının acil ve etkili bir şekilde uygulanması çağrısında bulunur; 4. Genel Sekreter'den, Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözüme doğru mümkün olan en erken ilerlemeyi sağlamak amacıyla iyi niyet misyonunu sürdürmesini talep eder; 5. Tarafları, Genel Sekreter'in iyi niyet misyonunda tam işbirliği yapmaya çağırır; 6. Tüm Devletleri Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve tarafsızlığına saygı göstermeye çağırır; 7. Tüm Devletleri, Kıbrıs Cumhuriyeti dışında hiçbir Kıbrıs devletini tanımamaya çağırır; 8. Kıbrıs'taki tüm devletleri ve iki toplumu durumu daha da kötüleştirebilecek her türlü eylemden kaçınmaya çağırır; 9. Genel Sekreter'den Güvenlik Konseyi'ni tam olarak bilgilendirmesini talep eder. 2500. toplantıda 13 kabul, 1 red (Pakistan) ve 1 çekimser (Ürdün) oyla kabul edildi. İşte acı gerçek bu abicim... Kusura bakılmasın
Erol 2 Ay Önce
Bırakın bu garagözler bu hırsızlar kimsenin siklemediği devlette kendi kendilerin ellibin türlü karar alsınlar,kendileri çalsınlar kendileri söylesinler.. Yel değirmenlerine kılıç çeken Don Kişot bozuntuları... Esas olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin almış olduğu 541 no'lu karardır.. Bu karar orada durdukça bu soytarıların hiçbirşey yapabileceği yoktur... Bunu kendileri de biliyorlar ve bu yaptıkları da Tatari'ye oy toplamak için bir mizansendir.. Bunları yutan,bunların sahtekarlıklarına inanan eşşekler gider Kemal Sunal'a oy verir.. Allah ıslah etsin..
John 2 Ay Önce
Tanınmak önemli değil. 180 ülke tanısa gene önemi yok. Güvenlik konseyindeki 5 ülke işlerine geleni tanır gelmeyeni tanımaz. Burada verilen mesaj kuzeyi güneye yani güneyin gerçek patronları İngiltere Amerika Fransaya vermeyeceğiz mesajı. Burada başka hiçbir amaç yok
Metin 2 Ay Önce
Hani Hasan TOSUNOĞLU istifa ettiydi da... yok öyle da..
Metin 2 Ay Önce
Hani Hasan TOSUNOĞLU istifa ettiydi da... yok öyle da..
X 2 Ay Önce
Boşuna "insnanı!" dememişler.