Diyalog Gazetesi

Bu öneri dikkate alınmalı

KIBRIS

Tabipler Birliği, Mağusa bölgesinden başlamak kaydıyla tüm ülkede, Batı Nil Virüsüne karşı etkin ve sürekli mücadele başlatılmasını istedi

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Batı Nil Virüsü ile mücadelede hastalığın taşıyıcısı sivrisineklerle etkili mücadelenin esas olduğunu vurguladı. Birlik, gelinen aşamada vektörlerle mücadelenin bir kez daha gözden geçirilmesi ve Mağusa bölgesinden başlamak kaydıyla tüm ülkede etkin ve sürekli bir mücadele başlatması için ilgili tüm tarafların acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Birlik, hastalığı taşıyan vakaların ağır seyreden, özellikle sinir sistemi bulguları ile giden bölümünün toplam vakaların çok küçük bir kısmı olduğu göz önüne alındığında, toplam vaka sayısının çok daha fazla olabileceğinin unutulmaması gerektiğine dikkat çekti.
KTTB Başkanı Dr. Özlem Gürkut ile Koruyucu Hekimlik ve Halk Sağlığı Sorumlusu Dr. Emre Yusuf Vudalı’nın birlikte yaptığı açıklamada, başka can kayıpları yaşanmadan bir an önce harekete geçilmesi gerektiği kaydedildi. 

“Nadiren ölüme yol açabilen bir hastalık”
Açıklamada, hastalık hakkında ayrıntılı bilgi verilerek, Batı Nil virüsü (BNV) enfeksiyonunun genellikle enfekte sivrisineklerin sokmasıyla bulaşan, az sıklıkta, grip benzeri şikayetler oluşturan ve nadiren ölüme yol açabilen viral bir enfeksiyon hastalığı olduğuna dikkat çekildi. 
Hastalığı geçirenlerin yüzde 80’inin herhangi bir şikayet geliştirmeden (asemptomatik) hastalığı atlattığına işaret edilen açıklamada, “Yüzde 20’si grip benzeri şikayetler gösterirken hastaların yüzde 1’i beyin tutulumu (nöroinvazif) ve daha ağır bir klinik tablo ile hastalığı geçirmektedir. Hastalığın etkeni olan BNV, insanlar dışında atlar, kuşlar ve vahşi hayvanlarda da çeşitli nörolojik semptomlara neden olabilmektedir” ifadelerine yer verildi. 


Yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerinde görülür
Batı Nil virüsünün (BNV) enfekte kuş sürüleri tarafından adaya getirilip, sivrisinekler aracılığı ile insanlara bulaştığı belirtilen açıklamada, KKTC’de daha önceden bildirilmiş olgu yokken, Güney Kıbrıs’ta ilk defa 2016 yılında tanı konulmuş vaka olduğunu kaydedildi. 
Hastalığın genelde mevsimsel özellik gösterdiğine işaret edilen açıklamada hastalığın yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerindegörüldüğü belirtildi. 

İnsandan insana bulaşmaz… 
BNV enfeksiyonununesas bulaşma yolu efekte sivrisinek sokmaları olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 
“Culex türüne dahil olan sineklerin ısırığıyla memelilere bulaşan hastalığın ana konağı ise kuşlardır. Kuşlardan tekrar sivrisineklere bulaşan virüs, bu yolla yüksek viremiye ya da farklı bir deyişle virüse ait parçaların kan dolaşımına girmesine yol açar. Göçmen kuşlar ile dünya geneline yayılan Batı Nil Virüsü, insanlara, sivrisinek sokması ile bulaşır. Ancak insanlarda enfeksiyon düşük viremi ile seyrettiğinden virüs, insandan tekrar sivrisineklere bulaşmaz. Hastalık, enfekte olan diğer memeli hayvanlardan insanlara bulaşmaz. Kişiden kişiye de bulaşmayan hastalık, ancak doğum ve emzirme ile anneden bebeğe geçebilir. Bunun dışında, çok nadir de olsa kan ve organ nakli ile bulaştığı bilinmektedir. Ayrıca enfekte olan kuşların dışkılarının, ciltte yer alan bir kesiye teması ile de hastalık bulaşabilir.”

Grip benzeri tablo oluşabilir 
Batı Nil Ateşinde bazen grip benzeri tablo oluşabildiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; 
“Enfekte sivrisinek ısırığı sonrası yaklaşık yüzde 20 oranında bu tablo gelişmektedir. Batı Nil Ateşinde, ani başlayanateş ile birlikte baş ağrısı, halsizlik, göz arkasında ağrı, kas ağrıları, sindirim sistemi ile ilgili belirtiler (bulantı-kusma, karın ağrısı ve ishal) ve ciltte kızarıklıklar görülebilir. Hastalık genelde 3-14 gün sürer.
Nöroinvazif Batı Nil Hastalığı (Beyin tutulumu); Enfektesivrisnek ısırığı sonrası yaklaşık %1 oranında bu tablo gelişebilmektedir. Beyin enfeksiyonu (ensefalit), beyin zarı enfeksiyonu (menenjit) veya felçle seyredebilir. Bu hastalarda ateşe menenjit, ensefalit veya felç belirti ve bulguları eşlik eder: Baş ağrısı, ense sertliği, bilinç değişiklikleri, halsizlik, boynunu dik tutamama, uyuşukluk, zihinsel karışıklık, koma, kas titremeleri, nöbet, kas güçsüzlükleri ve felçler görülebilir. Nöroinvazif hastalık gelişen hastalarda ölüm oranı yaklaşık %10 olup, yine yaşlılarda ölüm oranı da daha yüksektir.”
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 50 yaş üstü ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalık ciddi seyredebileceği ve sinir sistemi enfeksiyonuna yol açabileceğinden bu gruptaki hastaların daha yakından takip edilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, risk grubundaki hastaların sağlık kuruluşlarına başvurması gerektiği belirtildi. 

Entegre vektör mücadelesi 
KKTC’de başta sivrisinekler olmak üzere insanlar üzerinde olumsuz etkileri olan ve hastalık yapan canlılara karşı ‘entegre vektör mücadelesi’ yapılması gerektiği ifade edilen açıklamada, “Planlanan entegre vektör mücadelesi çalışmaları WHO, EU ve EPA başta olmak üzere uluslararası ve ulusal düzenlemelere uygun olarak yapılmalıdır. Entegre vektör mücadelesi, insan odaklı bir mücadele olup, öncelik sırasına göre kültürel, mekanik, biyolojik ve kimyasal mücadele tiplerinin uygun biçimde kullanılarak insanlar üzerindeki vektör kökenli olumsuzlukların ortadan kaldırılmasını kapsamaktadır.
Hastalık riski arttığında erişkin sivrisineklerle de mücadele etmek amacıyla havaya insektisit sıkılmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, “Hastalık, asemptomatik, viremik kan donörlerinden alınmış kanların nakliyle bulaşabildiğinden hastalığın görüldüğü ülkelerden bazıları, pozitiflik oranlarına göre farklı stratejiler ve yöntemlerle kan bağışçılarında moleküler testlerle BNV taraması yapmaktadır” denildi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.