Diyalog Gazetesi

Çizmeyi aştı

KIBRIS

Tüm TC kökenlilerin ve Türk askerinin gideceğini söyleyip, ‘Üniter çözüm’ öneren Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocas “Türk askeri Kıbrıslı Türkler için de tehlikedir” dedi

Rum Dışişleri Bakanı Yuannis Kasulidis’in, Atina’da Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas ile gerçekleştirdiği görüşmenin ‘perde gerisi’ dünkü Rum basını tarafından deşifre edildi.
Rum basınına göre; Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocas ilk defa ‘Üniter devletten’ söz ederken, tüm TC kökenlilerin ve Türk askerinin adadan ayrılmasının şart olduğunu belirtti.
Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs Cumhuriyeti şemsiyesi altında ‘azınlık muamelesi’ görmesi anlamına gelen ‘Üniter çözüm’ teklifinin yanı sıra, garantiler konusunu gündeme getiren Kocas, Zürih anlaşmasının öngördüğü garantilerden kurtulmak istediklerini belirtti.
Ada’daki Türk askerinin “Kıbrıslı Türkler için de tehlike kaynağı olduğunu” iddia eden Kocas, iddialarını şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs nüfusunun bir parçasının, Kıbrıslı Türklerin karşısında sürekli – yerleşikler de hesap edilirse 4’e 1 oranında Türk askeri var. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vatandaşlarıdır ve her ne denirse densin, bu askerin varlığından onlar da muzdariptirler. Keza Kıbrıs’ın özgür bölgelerinin meskûn bölgelerinden ve köylerinden pencerenizi açtığınızda karşınızdaki dağ ve tepelerde küçük de olsa Türk bayrağı ile karşılaşmanız güzel bir şey değil.” 
Bunun üzerine Rum Dışişleri bakanı Yuannis Kasulidis “Kocas’ın söylediklerinin altına imzamı atarım”dedi.
Güney kıbrıs’ta yayımlanan Simerini gazetesi “Atina’dan Sağlam Destek... Kocas ve Kasulidis ‘İki Toplumlu Üniter Federasyondan’ Söz Etti” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın, garantilerin tasfiyesi ve Türk askeri ile TC kökenlilerin ayrılması hedefiyle Kıbrıs sorununun çözümünde ortak cephe kurduğunu vurguladı.

Zürih anlaşmaları geçersiz

Kocas, garantilere değinirken, “Yunanistan, Zürih Anlaşması’nın öngördüğü gibi garantör güç olarak, hukuki veya kurumasal olarak böyle bir role devam etmek istemiyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Kıbrıs, her AB üyesi gibi bütün egemenlik haklarıyla, AB’nin üye ülkelerindeki toplumlar ve alt grupların gündelik hayatlarına dair öngördüğü bütün garantilerle, tüm uluslararası ve Avrupa yasalarına bağlı, demokratik ve toprak bütünlüğüne sahip, iki bölgeli iki toplumlu federal temelde üniter bir devlet olarak AB’nin eşit üyesi olmalıdır.”

Altına imzamı koyarım

Kasulidis ise, Yunanistan’ın garantilerle ilgili tavrını selamladıktan sonra “Yunan Dışişleri Bakanı’nın garantilerle ilgili söylediği her şeyin altına imzamı atarım” dedi, şunları ekledi:
“Gereken, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin kendilerini eşit şekilde güvende hissedecekleri bir güvenlik sistemidir. Bunu incelemek niyetindeyiz. Gerçek bir BM üyesi ülkenin vasilere ihtiyaç duymadan işleyebilmesi gerekir. 
Biz garantileri istemediğimizi, Türkiye Dışişleri Bakanı’nın söylediği gibi, uzlaşılanlara uymak istemediğimiz için söylemiyoruz. Türklerin garanti anlaşmalarının idamesinde neden ısrar etmeleri gerektiğini de anlamıyoruz, acaba geri dönmek mi istiyorlar?”

İsrail ve Mısırla işbirliği

Gazete, Kasulidis ve Kocas’ın, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in İsrail’e yapması beklenen ziyaret arifesinde üçlü işbirlikleriyle (Güney Kıbrıs- Yunanistan- İsrail ve Güney Kıbrıs-Yunanistan-Mısır) ilgili konuları da masaya yatırdığını yazdı.
İsrail ve Mısır’la işbirliği politikalarının süreceğinin ve derinleşeceğinin anlaşılmakta olduğuna işaret eden gazete, Kocas’ın da İsrail’i ziyaret edeceğini, Mısır’la iletişim kanallarının ise sürekli ve yeterli düzeyde olduğunu kaydetti.
Gazeteye göre, Türkiye-AB ilişkileri ve Avrupalı ortaklar ile Komisyon’un, Türkiye’nin müzakere başlıklarının açılması isteğinin ele alındığı Kasulidis-Kocas görüşmesinde, Türkiye’deki gelişmeler ve bunların gerek Kıbrıs sorununa gerekse Türk-Yunan ilişkilerine etkileriyle ilgili çeşitli değerlendirmelerde bulunuldu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.