Adıyaman'da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan ve 35’i Kıbrıslı Türk sporcu ve öğretmenlerden oluşan kafilenin yanı sıra toplam 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasında ara karar açıklandı.
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin zemin katındaki çok amaçlı konferans salonunda çarşamba günü görülmeye başlanan ve tam dört gün süren duruşmalar sonunda mahkeme, tutuklu olan 11 sanıktan 5’inin, “Ahmet Bozkurt, Efe Bozkurt, Erdem Yıldız, Halil Bağcı ve Mehmet Faith Bozkurt’un” tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Mahkeme, adli kontrolle serbest olan 6 sanık, “Bilge Açık, Hasan Aslan, Mehmet Göncüoğlu, Seda Zeren, Şule Özbek ve Ulviye Bozkurt’un” durumunun da aynen devam etmesine de karar verdi.
Açıklanan kararlardan biri de, Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun, yapının neden yıkıldığının anlaşılması için uygun bulunan bir üniversitenin bilirkişi heyetine tebliğ edilmesi oldu.
Mahkeme kararına göre bir sonraki duruşma 26 Nisan 2024’te yapılacak.
Dün neler yaşandı
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde İsias Otel davası duruşmasında sanık avukatlarının mütalaalarına yer verilerek, sanıklar dinlendi.
Tutuklu sanıkların avukatları, sanıkların beraatını isteyerek, Kıbrıslı tanıkların beyanlarını ve bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini belirttiler.
Tutuksuz sanıklar ise, suçsuz olduklarını beyan ederek, beraatlarını talep etti.
Ahmet Bozkurt: Cezaevinde güvende değiliz
Tutuklu sanıklardan İsias Otel sahibi Ahmet Bozkurt savunmasında, iki oğluyla ayrı ayrı cezaevlerinde tutulmalarına itiraz ederek, can güvenlikleri için Kırşehir cezaevinde tutulmalarının önemli olduğunu vurguladı.
Sağlık sebepleriyle zaman zaman kurul doktorları tarafından Kırşehir Devlet Hastanesi’ne sevkinin yapıldığını ifade eden Bozkurt, hastanenin tutuklulara özel hücresinde kendisinden başka tutuklularla birlikte tedavi aldığını ve burada diğer tutukluların konuşmalarına şahit olduğunu belirtti. Bozkurt, diğer tutukluların “İsias Otel’in sahiplerini bizim yanımıza verseler biz onlara ne yapacağımızı biliyoruz” dediklerini duyduğunu öne sürdü. İfşa olmamak adına bunu güvenlik görevlilerine bile söylemediğini ileri süren Bozkurt, kendisi ve oğullarının can güvenliği için ayrı ayrı cezaevlerine gönderilmemelerini talep etti.
Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum
Yetkili kurumların kendisine verdiği belgelerin hepsinin doğru olduğunu iddia eden Bozkurt, “Hatır gönül işleri olmaz devlette. Ruhsatlarda yer alanları projeleri birebir uyguladım” dedi.
Demirlerin tek tip ve en ince şekilde kullanıldığı yönünde iddialar olduğunu ifade eden Bozkurt, tek tip demir kullanmadığını, bina yapılırken birçok çeşit demir kullanıldığını ve otelinde her şeyin usulüne uygun olduğunu savundu.
Yapılan suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini söyleyen Bozkurt, otelini çok iyi yaptığını ve yük taşıma kapasitesinin en donanımlı şekilde hazırlandığını ileri sürdü.
Bozkurt şöyle konuştu:
“Ben ve ailem suçsuzuz. İftiraların hepsini reddediyorum. Hayatını kaybeden çocukların acısını yaşıyorum. Ailelere hiç bir sözüm yok haklılar ama yüce adalete güvenim sonsuz. Bu depremin şiddeti büyük Türkiye’yi yasa boğdu.”
Efe Bozkurt: Suçsuzum
Otel hissedarı sanık Efe Bozkurt ise, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek, suçsuz olduğunu söyledi.
Efe Bozkurt, hakkındaki suçlamaların hepsini reddettiğini, beraatını talep ettiğini ve adalete güvendiğini söyledi.
Mehmet Fatih Bozkurt: Tahliyemi talep ediyorum
Otel hissedarlarından sanık Mehmet Fatih Bozkurt da üzüntüsünü dile getirerek, bir yıldır gülmediklerini savundu.
Bozkurt, hisse devirlerine imza attığını kabul ettiğini ancak bunları kendi iradesiyle değil, babasının talebiyle yaptığını ifade etti.
25 yılının Renault bayisinde çalışarak geçtiğini ve bu sürede başka hiç bir işe bakamadığını söyleyen Mehmet Fatih Bozkurt, kendisinin sadece otelle ilgili hisse alımında bulunduğunu savundu.
Babasını suçlamadığını belirten Mehmet Fatih Bozkurt, “Ailelerin Allah yardımcısı olsun” dedi.
Mehmet Fatih Bozkurt, mahkemeden tahliyesini talep ederek, hakkındaki iddia ve suçlamaları reddettiğini söyledi.
Sanık avukatları dinlendi
Tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Efe Bozkurt’un avukatları bilirkişi raporlarını ve KKTC yetkililerinin tanıklarını kabul etmediklerini, Türk yargısını olumsuz etkileyeceğini düşündüklerini belirterek, müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve tutuklu sanıkların tahliye edilmesini ve mahkemeye huzura gelmeden katılmaya devam etmeyi talep ettiklerini söyledi.
Avukatların mütalaaları ardından tutuklu sanıklar Erdem Yıldız ve fennî mesul Halil Bağcı’nın savunmalarına geçildi.
Fennî mesul Halil Bağcı’nın savunması ardından müdafi avukatların mütalaalarına yer verildi.
Ardından tutuklu sanık Erdem Yıldız’ın savunması ve avukatların mütalaaları dinlendi.
Duruşmada ilk olarak Fennî mesul Halil Bağcı dinlendi.
Bağcı, mal sahibi ve inşaattan haberinin olmadığını savunarak, yazdığı raporda bir kusur bulunmadığını söyledi.
O dönemde her projenin paket olarak talep edildiğini ifade eden Bağcı, belediyenin o dönem mimarlara da statik proje yeterliliği verdiğini kaydetti.
Bağcı, dosya ve inşaatla hiç bir ilgisi olmadığını belirterek, tahliyesini talep etti.
Halil Bağcı’nın avukatları da müvekkillerinin suçsuz ve kusursuz olduğunu savunarak, müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Yıldız: Hiç beton dökmedim, demir bağlamadım
Tutuklu sanık Erdem Yıldız da savunmasında, 30 yıldır mimar olduğunu ve hiç statik yapmadığını söyledi.
Mimarlarının statik yaptığının söylendiğini ancak, bunun mümkün olmadığını savunan Yıldız, bunun suç olduğunu kaydetti.
Hakkındaki genel suçlamaları da kabul etmediğini vurgulayan Yıldız, “Hiç beton dökmedim, demir bağlamadım” dedi.
Hakkındaki delillerin de ortada olduğunu söyleyen Yıldız, tutuklu bulunmasından dolayı mağdur olduğunu belirtti ve tahliyesini istedi.
Sanık avukatları da mütalaalarında, müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve sağlık sorunları nedeniyle mağduriyet yaşadığını ve tahliyesini talep ettiklerini kaydetti.