Diyalog Gazetesi

Eski Siyasiler Konuşuyor: Çok kötüyüz

KIBRIS

Bakanlık, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı yapan Hakkı Atun, KKTC Anayasası’nın değiştirilmesini ve Başkanlık sistemine geçilmesini önerdi

Özlem ÇİMENDAL

Hakkı Atun, 1974 sonrasında İskan Bakanlığı, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı gibi önemli görevlerde bulundu. Son yıllarda siyasi gelişmeleri dıştan izleyen Atun, KKTC’nin gidişatından memnun olmadığını belirterek, sorunlar karşısında çare üretilemediğini söyledi. Atun, Anayasa’nın değiştirilmesi ve Başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi.

Diyalog’un sorularını yanıtlarken, kendi yönetimlerinde yapılan yanlışlara da değinen Atun “Sendikalara bizim zamanımızda çok fazla haklar verildi. KKTC’de sendika ağalığı artık törpülenmelidir. Sendikalar kendi görevlerini yapmıyorlar, siyasete bulaşmış durumdadırlar” dedi.

Hakkı Atun sorularımızı şöyle yanıtladı:

Soru: Kıbrıs Türk halkının geleceği konusunda ne yapılmalı? Yanıt: Bugünkü manzara hiç iç açıcı değil. Bizi yöneten kadro çok yetersiz. Türkiye arkamızda olmazsa, elimizden tutmazsa çok zor durumda kalırız. Bugün elektriğimizin parasını Türkiye’ye ödetiyorsak söylenecek aslında çok da bir şey kalmamıştır. Siyasi hayatımız da keza aynı şekilde. Meclise güven sıfır. Meclise yakışır, üretken olamıyoruz, ortak müştereklerde buluşarak sorunlara çare üretemiyoruz. Kamu yönetimi yok, hükümet çalışmıyor. Bu halk için yapacağımız en doğru şey bu 3’lü kararnameleri kaldırmaktır. Siyasi güdülerle kadrolaşmaların önüne geçilmeli, en zayıf noktamız budur. Son 10 yılın hükümetlerine bunu anlatamadık. Eğitimsiz ve verimsiz olan kamunun da yönetiminin de bu ülke ve halkı için bir an evvel toparlanması gerekiyor.
Soru: KKTC yerine Kıbrıs Türk Devletine dönüş konusunda ne düşünüyorsunuz? Böylesi bir isim değişikliği ne getirir, ne götürür?
Yanıt: Bu konu çok hassas bir konu. En başta KKTC dedik, evet belki de Kıbrıs Türk Devleti ismi daha etkili olabilirdi, uluslararası düzeyde düşününce. Bugün ABD, KKTC’yi küçük harflerle yazıyor, buna bile dikkat ediyorlar. Biz de bazen KKTC yerine Kuzey Kıbrıs diyoruz, ama bunun Rum tarafını yumuşatacağını sanmıyorum. Bugün Rum tarafına giden Türkiyeli sporcuların ardından Türk bayrağının gönderden indirilmesi ne demektir. Uluslararası siyasetin de ahlakı kalmadı. Tüm bunlar olurken, KKTC ismi de tartışılıyor.
Değişim şart oldu
Soru: Anayasada ne tür değişiklikler olmalı? Mesela sendikalara sağlanan haklar? Yargıç sayısının kısıtlanmasını öngören maddenin kaldırılması? Milletvekillerine bakanlık yolunun kapatılması? Başkanlık sistemine geçilmesi gibi konularda ne düşünüyorsunuz?
Yanıt: Meclis iç tüzüğü Anayasa’nın ardından en önemli metindir. Anayasa’da meclis iç tüzüğünde de değişiklik gerekiyor. Bugün 50 kişilik bir meclisi açamıyoruz, sürekli nisap sorununa takılıyor. Ülkenin önünün açılması için Anayasa’nın bazı maddelerinin mutlaka değiştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda meclisin bir değişiklik için ortak müşterekte buluşması elzemdir. Ben bugünkü hükümetlere sürekli söylüyorum, bir milli hükümet kurulmalı, başta Anayasa değişiklikleri olmak üzere tüm sorunlar çözülmeli. Sendikalara bizim zamanımızda çok fazla haklar verildi. KKTC’de sendika ağalığı artık törpülenmelidir. Sendikalar kendi görevlerini yapmıyorlar, siyasete bulaşmış durumdalar, Güney Kıbrıs’ı mutlu eder durumdalar. Yargıç sayısının artırılması için acil değişikliğe ihtiyaç vardır. Başkanlık sistemi getirilmelidir. Ben Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile görevde olduğum zaman bu konuda mutabıktım. O da başkanlık sistemini istiyordu. Mutlak suretle Başkanlık sistemine geçilmesini uygun görmüştü. Güneye bakacak olursak, oldukça başarılı işliyor. Hükümet krizlerine şahit olmuyoruz. Bizde 50 yılda 49 hükümet kuruldu. Acilen Başkanlık sistemine geçilmeli.
Soru: KKTC’nin birçok yasasının önemini yitirdiği veya eksik kaldığı söyleniyor ama bu konuda bir adım da atılmıyor. Sizce bu tür sorunlar Kurucu Meclis ile çözülebilir mi?
Yanıt: Mecliste üretkenlik, yasa yapma kabiliyeti yok. Bizim zamanımızda da böyleydi. Her yıl 200’e yakın yasa tasarısı, öneri kadük olurdu. TBMM’ye bakacak olursak, yasalar konusunda başarılı olduklarını görürüz. Torba yasa sistemi ve sorunlara yönelik yasal düzenlemeleri hemen ele almaları oldukça etkili. Bizim mecliste bir laubalilik var, yasa yapamadığımız gibi mevcut yasalarda da otorite sağlayamıyoruz. En büyük sorun yasaları uygulayamamak. Güneye geçildiğinde kendimize çekidüzen veriyoruz, kuzeyde laçkalaşıyoruz. Utanılacak bir durum. Mevcut meclisin bir an evvel iktidar ve muhalefeti ile ortak paydada buluşup bu sorunları çözmesi gerekiyor.
Soru: Elektrik sorunu nasıl çözülebilir? Bu konuda ne tür adımlar atılmalıdır?
Yanıt: Elektrik konusu bizim için tam bir yüz karasıdır. Bir devlet olarak bir Kıb-Tek’i bile yönetemiyorsak bu tam bir rezalettir. Hükümete bu konuda söylenmeyen laf kalmadı. Sendika ve buna fırsat veren hükümet de suçludur. Bu yaşananların maddi zararı bu ülkeye milyarlara patlar. Elektrik konusu ciddiyet ister, kararlılık ister ve şeffaflık ister. Ortak ve uzlaşı ile çözüm yolu arayışı ister.
Öncelikli 5 konu
Soru: Hükümetlerin öncelikle ele alması gereken 5 konu başlığı verebilir misiniz?
Yanıt: İlk olarak kamuyu ve kamu yönetimini düzelterek işler hale getirmeliyiz, 3’lü kararnameleri kaldırmalıyız, ikinci olarak ülkede otoriteyi sağlamamız lazım. Polis denetimlerinde çıkan sonuç ülkede bir hükümet yokmuş gibi algı yaratıyor. Yasaların çekinilmeden uygulanması gerek. Üçüncü başlık ise Vergi sisteminin acilen düzenlenmesidir. Adaletli ve kayıt altına alınan bir vergi sistemi olmalı. Dördüncü olarak ise denetime önem verilmeli. Ülkede polis dışında denetim yapan yok. Beşinci olarak da ekonomi öne çıkıyor. Türkiye ile ekonomik ilişkiler daha da iyileştirilmeli özellikle lojistik ayağı ki ucuzluk gelebilsin.
Yarın: İsmail Bozkurt 

Yorumlar (1)

Ümi̇t Ozdemirağ 1 Yıl Önce

Laf çok. İş yok. KOnuşma beleş. İş yok Gerisi maskaralık. HAKI ATUNMUŞ: Hastir.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.