Diyalog Gazetesi

Gerilim uyarısı

KIBRIS

Özersay, Doğu Akdeniz’de KKTC ve Türkiye olmadan mutabakat sağlanamayacağını söyledi

 Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, kara delik olmadıklarını belirterek, ‘Doğu Akdeniz’de KKTC ve Türkiye olmadan mutabakat sağlanamaz’ dedi.

Özersay, Türkiye’deki akademisyen ve siyasetçilerle Kıbrıs sorununu ele almak için İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) ev sahipliğinde bir araya geldi.
Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı sonrasında Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulunan Özersay, bu hafta başında Mısır’da Akdeniz’e kıyısı olan 7 ülkenin resmi katılımlarıyla düzenlenen ‘Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na ilişkin “Doğu Akdeniz’de KKTC ve Türkiye’nin katılımı ve rızası olmaksızın mutabakat olamaz. Bölge gereksiz tartışmaların, gerginliklerin olduğu istikrarın zarar gördüğü bir bölgeye dönüşebilir” diye konuştu.
Bölgenin istikrarı ve barışın sağlanması için doğalgaz konusunda anlaşmanın önemine dikkat çeken Özersay, “Burada önemli olan şey sadece çatışma ihtimali değil daha da önemlisi, şirketler gözüyle baktığımızda karşı karşıya kalacakları ekonomik yaptırımlar, kendilerini içinde bulacakları ekonomik kayıplar veya sorumluluk halidir. Sadece üçüncü devletler değil aynı zamanda uluslararası şirketlerde Kıbrıs Rum tarafını Kıbrıslı Türklerle masaya oturup doğalgaz konusunda anlaşmaya zorlamalıdır. Bu bölgenin istikrarı, barışı ve karşılıklı ekonomik bağımlılığın yaratılması için önemlidir” ifadelerini kullandı.

Rumlar paylaşmaya yanaşmıyor
İş birliğine dayalı ortaklık geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Özersay, şöyle devam etti:
“Aynı şeyleri söyleyip birbirinden farklı şeyler anlıyoruz, büyük ihtimalle o yüzden çözüm olmuyor. İki toplumda federal ortaklık istediğini söylüyor ama her iki taraf da bundan farklı şeyler anlıyor. Federasyon dediğiniz şey yönetimi ve zenginliği paylaşmaya dayalı bir ortaklık türüdür. Kıbrıs Rum tarafının özellikle yönetimi ve zenginliği Kıbrıs Türk tarafıyla paylaşmaya çok da hazır olmadığı, siyasi eşitliği, aktif katılımı kendi içine çok da sindirmediği anlaşılıyor. Bunu 2004 yılındaki referandumda kapsamlı çözüm planını reddetmesinden anlıyoruz.”
Özersay, “Bugün geldiğimiz noktada çok fazla bir şeyin değiştiğini düşünmüyorum. Daha da önemlisi doğal zenginlikler konusunda Kıbrıslı Türklerin rızasını almaksızın bu kaynakları işletip, çıkarıp dünya piyasasına aktarabileceğini gören uluslararası toplum tarafından da bu konuda kendisine çok fazla sorun çıkarılmayan Kıbrıs Rum liderliği ‘neden ben o zaman Kıbrıs sorunun çözüp, bu kaynakları Kıbrıslı Türklerle paylaşayım’ der noktaya geldi” diye konuştu.
Çözüm için iş birliğinin önemine değinen Özersay, şunları söyledi:
“Geleceğe dönük olarak Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz bölgesinde barışa ve istikrara hizmet edecek olan şey ekonomik anlamda karşılıklı bağımlılık ilişkisinin gelişmesidir. İlgili bütün tarafların ticaret, turizm, enerji, doğalgaz gibi konularda iş birliği yaparak birbirlerine bağımlı hale gelmeleri bölgedeki çatışmayı, istikrarsızlığı da önleyecektir.”

‘Vicdani Ret’e değindi
Cumhuriyet Meclisine sunulan ve tartışma yaratan ‘Vicdani Ret’ yasasına ilişkin açıklama yapan Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim hassas olduğumuz konu şudur; yasanın istismar edilmeyecek şekilde düzenlenmesi gerekir. Bu da samimiyet testiyle yapılabilecek olan bir şey. Yasa, askerlikten kaçma haline dönüşmeyecek olan ama silahlı kuvvetlerde veya başka bir kamu kurumunda sivil hizmet niteliğinde belki askerlik süresinden daha uzun süre yine de bir görev yerine getirilmesi söz konusu olacak şekilde düzenlenmelidir diye düşünüyorum. Vicdani red hakkını ülke savunmasını tehlikeye düşürecek bir hale dönüştürmeye sıcak bakmayız, bu çerçevede yasal düzenleme yapacak değiliz.” 

Çatışmacı olmayacağız
Hak ve menfaatlerinden vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Özersay, KKTC’nin Türkiye ile birlikte ortaya koyacağı siyaset çatışmacı değil, sorunları çözmeye dönük bir siyaset olacak” dedi. Özersay,
“Ama bu hak ve menfaatlerimizden vazgeçeceğimiz şeklinde kesinlikle ve kesinlikle görünmemeli ve okunmamalıdır. Önümüzdeki dönemde aktif bir diplomasi uygulayarak hak ve menfaatlerimizi gerek Doğu Akdeniz bölgesinde gerekse uluslararası platformlarda savunma ve ileriye taşıma vizyonumuz var.Buna ilaveten terörizme karşı, kara para aklanmasına yönelik mücadele, suçluların iadesi ve benzer konularda KKTC olarak uluslararası toplumun parçası olmak istiyoruz” diye konuştu.
Uluslararası hukukun dışında bırakılmayı kabul etmeyeceğini belirten Özersay, “KKTC kara delik değildir. Kara delik olmak istememektedir. Uluslararası toplumun değerlerini paylaşan, çağdaş Kıbrıs Türk halkı vardır. Dolayısıyla uluslararası hukukun dışında bırakılmamızı kabul edemem” ifadelerini kullandı. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.