Diyalog Gazetesi

Hükümet sert önlemlere zorlanıyor

KIBRIS

15 gün içinde 245 trafik kazası ve 2 bin 565 trafik suçu ile bir rekora daha imza atıldı

Suna ERDEN
Kuzey Kıbrıs’ta nüfus ve araç sayısının artmasına karşın, bir yandan yolların yetersizliği, diğer yandan sürücülerin dikkatsizliği yüzünden trafik kazalarında patlama yaşanıyor. Diyalog’un elde ettiği bilgilere göre Mart ayının sadece 15 gününde KKTC genelinde 245 trafik kazası meydana geldi. Polisin rapor tutmadığı basit kazaların iki kat daha fazla olduğunu belirten ilgililer, yine 15 günlük süre içinde 2 bin 565 kişinin trafik suçu işlediğine dikkat çekiyor.
Vatandaşların korkulu rüyası galine gelen trafik kazalarının yanı sıra, adli olaylardaki artışları değerlendiren Polis Emeklileri Derneği Başkanı Nurettin Çırakoğlu, polisin 2 bin 400 kişilik bir kadro ile görev yapmakta zorlandığını söylerken, hükümetin ‘suçlar karşısında’ acil önlemler alması gerektiğini belirtiyor. 

Kriminal ve trafik suçlarında patlama
Polis Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan trafik verilerine bakıldığında, 5 Mart-18 Mart tarihlerini kapsayan 13 günlük sürede 2 bin 565 kişi trafik suçu işlerken, kural ihlallerinden dolayı aynı zaman dilimi içerisinde 245 trafik kazası meydana geldi, 124 kişi yaralandı ve bir kişi de hayatını kaybetti. 
Hem kriminal hem de trafik suçlarındaki artışa rağmen, ülkenin güvenliğinden sorumlu olan Polis Teşkilatı ise 2 bin civarında polisle hizmet vermeye çalışıyor. Ülkenin içinde bulunduğu mevcut duruma karşın şu anda 5 bin polis olması gerektiği belirtilirken, polisin eksikliklerinin önemsenmediği savunuldu. 


Çırakoğlu: Gerçek sorunlar ele alınmalı
Konuyla ilgili Diyalog’a konuşan KKTC Emekli Polisler Derneği Başkanı Nurettin Çırakoğlu, polisin öncelikli sorunlarını açıkladı. Çırakoğlu, suçların arttığını, nüfus ve araç sayısının çoğaldığını, buna rağmen eksik polis kadrosuyla ülke güvenliğinin sağlanmaya çalışıldığını söyledi.
Çırakoğlu, seçimlerden önce polise boş vaat veren bir emeklilik yasa tasarısı hazırlandığını ancak bunun popülist bir adım olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “ 20 yaşında mesleğe girip 25 yıl fiili hizmet veren bir polis, 45 yaşında emekli olunca maaş almak için 55 yaşını beklemek zorundadır. Seçimden önce bir yasa tasarısı hazırlandı. 25 yıl fiili hizmet veren bir polisin emekli olur olmaz maaş almasını öngörüyordu. Ancak böyle bir yasa çıkarılması söz konusu olamaz. Savcılıktan da görüş alınmıştı Anayasaya aykırı olduğu söylenilmesine rağmen seçim bahanesiyle tasarı hazırlanmıştı. Çünkü polise böyle bir hak tanınırsa hemşire de öğretmen de aynı hakkı talep edecek. Olmayacak bir vaatle polisi boş yere umutlandırdılar. Böyle yapacaklarını polis teşkilatının dünya kadar sorunu var. Gerçekçi olup bu sorunları çözsünler.”

Bir garip orantı
Çırakoğlu polis teşkilatının öncelikli sorunlarına değinerek, şu açıklamayı yaptı: 1984 yılında hazırlanan Polis Örgütü Yasası’nda 3 bin polis olması öngörülüyor. Ancak 2018 yılındayız ve 1984 yılına göre çok şey değişmiş durumda. Öncelikle suçların türü ve sayısı arttı. Nüfus sayısı kaçakları da sayarsak 1 milyona yaklaştı. Araç sayısı keza yine aynı şekilde neredeyse nüfusa denk hale geldi. Araç sayısının artması kazaların, nüfusun çoğalması da suç oranlarının artmasına neden olmaktadır. Nüfus, suç, araç sayısı artınca doğal olarak polis sayısının da artması gerekiyordu. Ancak 1984 yılının şartlarına göre bile 3 bin olarak belirlenen polis sayısı günümüzde 2 bin civarındadır. Ocak ayından bu yana 37 poliste emekliye çıkmıştır. Mevcut şartlarda polisler ek mesai yaparak eksik kadro açığını kapatmaya çalışmaktadır. Bu nedenle bir polise çok fazla yük düşmektedir. Buna rağmen polis, diğer kamu çalışanlarıyla eş değer ek mesai almamaktadır. En fazla mesai yapan, en tehlikeli görevde olan polis, aylık 250 TL ek mesai almaktadır. Diğer kamu çalışanları ise 3 kat daha fazla mesai kazanmaktadır. Eksik kadroyu tamamlayamıyorlarsa o zaman ek mesai ücretlerini iyileştirebilirler. Ayrıca görev riski ödeneği de komik denecek derecede düşüktür. 

Meydan boş kalıyor
“Kıbrıs eski Kıbrıs değil… Bugün yargıçlar, savcılar da tehlike altında” ifadesini kullanan Çırakoğlu, herkesin can güvenliğini koruyan polisin de risk atlında olduğunu ancak buna rağmen görevleri gereği bunu hiçe sayarak işlerine devam ettiğini söyledi. Çırakoğlu, “Artış gösteren suçlar karşısında vatandaşta, hâkim de savcı da tehlike altındadır. Yargıçlarımız tehdit alabilmektedir. Herkesi koruyacak olan da polistir. Neden polis teşkilatı güçlendirilmiyor. Neden sorunlarla boğuşmasına izin veriliyor. Polis olmazsa vatandaşı ve diğer herkesi kim koruyacak” dedi. Çırakoğlu, “ Polisi rahatlasınlar. Kırmızı ışıkta tek bir kişi durmaz. Vatandaşın birçoğu polisin eksikliğinden doğan boşluğu kötüye kullanıyor. Suç cennetti olduk. Çok suç olunca mahkemeler de tıkandı. Kontrol az olduğu için suçlular yargılanmaktan da kaçıyor. Yargıyı, polisi güçlendireceksin ki suçlar azalsın.”

Yama ile işler yürümez
Başbakan Tufan Erhürman’ın “Sivil Hizmet Görevlilerinin polise aktarılması” açıklamasına da değinen Çırakoğlu, “Başbakan Sivil Hizmet Görevlilerini içeri çekip, içerdeki polisi ise dışarda çalıştırmayı amaçladığını söyledi. Ancak bu yerinde bir uygulama olmayacaktır. Çünkü bir polis ile bir sivil hizmet görevlisi aynı kalifiyede değildir. Polis altı ay güvenlik eğitimi aldıktan sonra mesleğe başlamaktadır. Herkesin işi ayrıdır. Açıkları bu yolla kapatmak bir çözüm değildir “şeklînde konuştu.

Aslında bir hayal
Çırakoğlu, mevcut şartlara göre ülkede şuanda 5 bin polisin görev yapması gerektiğini ancak devletin bu kadar polis alacak imkânı olmadığını dile getirdi. Çırakoğlu, “Şimdiden başlayıp her yıl 150 polis alsalar 5 yılda 750 polis istihdam edilmiş olacak. Tabi bu süre içerisinde alınan polisin yarısı kadar poliste emekliye çıkacak. Polis Okulu’nun kapasitesine bakıldığında ise yılda sadece 150 kişi alabilecek durumdadır. Ve bu aldığı kişilere de altı ay eğitim verecektir. Bu altı aylık sürede yine emekliye çıkacak polis olacaktır. Kısacası bu imkânlarla ülkedeki polis açığını kapatmak imkânsızdır. Gerekli olan 5 bin polis sayısına kavuşmak için her yıl 300 polis alımı yapılmalıdır ki bu da sadece bir hayaldir” ifadelerini kullandı. 

Bütçe yetersiz
Personel eksikliğinin yanı sıra teşkilatta teknik cihaz, araç gereç eksikliği de olduğunu kaydeden Çırakoğlu, “Polis ayrılan bütçe sadece maaşlar, araç benzin giderleri ve diğer rutin işlere yeter. Yeni cihazlar, araçlar almak için yeterli bütçe bulunmamaktadır. Umarım bu hükümet bir şeyleri yoluna sokar. Çok zor ama umarım yapar ve polisin sırtındaki yükü hafifletir” dedi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.