Başkent Lefkoşa’daki otobüs terminalinde çalışanlar, tavanın asbest olması nedeniyle adeta kanserle burun buruna yaşadıklarını söylüyor. Terminaldeki esnafın verdiği bilgiye göre, burada görev yapan 3 kişi kanserden hayatını kaybederken 2 kişi de bu illetten kurtulmak için tedavi görüyor. Çalışanların deyimiyle “ahıra” benzeyen otobüs terminalinin tavanı, kansere sebep olduğu bilinen asbest maddesiyle kaplı olduğu halde yıllardır değiştirilmedi. Uzun yıllardan beridir terminalde iş yapanlar, bizler burada “kanserle dans” ediyoruz dedi. Uzun yıllardan beridir otobüs terminalinde ekmek parası kazanmaya çalışan bazı vatandaşlar, Diyalog aracılığıyla yetkililere seslenerek, “Avrupai şehir yaratacaksanız önce terminalden başlayın” dedi.
Terminal sakinleri ne dedi...
Fuat Topaloğlu: Akıncı dışında çivi çakan olmadı
“Biz buraya 1987 yılında geldik. Burası Kamu Araçları İşletmecileri Birliği’ne Meclis kararı ile verilmişti. Bizim duraklarımız Lefkoşa içerisinde idi ve bizi buraya topladılar. Burada bulunduğumuz 1987 yılından beri, Mustafa Akıncı haricinde hiçbir belediye başkanı bir çivi bile çakmadı. Bugün burada gördüğünüz her şey Mustafa Akıncı’nın belediye başkanı olduğu dönemde yapıldı.
“Asbesti herkes biliyor ama...”
Terminalin tavanı asbest ile kaplıdır, ilgili herkes de bunu biliyor. Her gelen belediye başkanına bu konu ile ilgili hem sözlü hem de yazılı birçok kez müracaat ettik ama kimsenin umrunda bile olmadı. Biz adeta kanserle burun buruna bir hayat yaşıyoruz, bu hastalıktan daha önce ölen arkadaşlarımız oldu ve şu anda da bu hastalıkla mücadele edenler var.
Aslında burası otobüs terminalinden çok adeta bir “ahıra” benziyor. Ortalık leş gibi, tuvaletlerine girilmez, dışarıda yağmur durur içeride durmaz, her taraf kırık dökük.
Terminalin işletmesinin bize verilmesini de istedik ama buna müsade etmediler. Madem ki gelen tüm belediye başkanları buradaki problemlerle ilgilenemiyor bıraksınlar da biz ilgilenelim dedik ama o da kabul görmedi. Artık biz de ne yapacağımız şaşırdık.”
Menteş Aytaç: Burası için de para bulabilirler
“Otobüs Terminali malesef bir başkente hiç yakışmayacak durumdadır. Çok uzun zamandan beridir hiçbir belediye başkanı burası ile ilgilenmedi. Aslında birçok sıkıntımız var ama özellikle terminal binasının tavanının asbest olması hem bizleri hem de burayı kullanan yolcuları kanser tehditi altında tutuyor. Bugüne kadar otobüs şirketlerinde görev yapan arkadaşlarımız Şaban Demirtaş, İbrahim Aytaç ve Tayyip Suiçmez’i kanserden kaybettik, Ali Kırmızı ve İbrahim Bicen arkadaşlarımız ise bu illetle savaşıyor. Buradaki asbest maddesinin ne kadar etkisinin olduğunu bilmiyoruz ama bu korku bile bizleri tedirgin etmeye yetiyor.
Şu anda terminal tavanındaki bu kaplamalar zaten pek bir iş de görmüyor, yağmur yağdığı zaman her tarafı su akıtıyor. Bu nedenle de ilgililerin her yere buldukları gibi buraya da gerekli parayı bularak burada çalışanları bu dertten kurtarmasını talep ediyoruz.”
Hasan Maraşlı: Hepimiz risk altındayız
“Ülkemizde kanserle ilgili olarak birçok yetkili birçok yerde çıkıp nutuklar sallıyor ama 1987 yılından beridir bizim sesimizi hiç kimse duymuyor. Burada çalışanlar ve hatta buraya her gün gelmek zorunda olan yolcular kanser riski altındadır. Tavandaki asbestli kaplamaların değiştirilmesi için hem sözlü hem de yazılı birçok müracaatımız oldu ama hiç kimse bize yardımcı olmadı. Eğer belediyeler bu işi beceremezse buranın işletmesini bize versinler, biz bir şekilde gerekirse kredi çekerek bu işi yapalım.
Bu ülkede artık biz yokmuşuz gibi davranılmasından usandık, siz düşünün ki bu terminale Mustafa Akıncı’dan sonra hiçbir belediye başkanı çivi bile çakmadı. Düşünün ki bu terminal alanında arabalara su koyacağımız bir çeşme bile yok. Bizim ve buraya yolcu olarak gelen insanların yaşadığı birçok sıkıntı var. Hepsini geçtik ama sağlığımızı direk ilgilendiren asbest tavan kaplamasının artık değiştirilmesini istiyoruz, çünkü artık kanser korkusuyla yaşamaktan usandık.”