Diyalog Gazetesi

Köylerden üzen kareler

KIBRIS

Kırsal kesimde yaşayan vatandaşlar; çarpık kentleşme, altyapı eksikliği, işsizlik, susuzluk, kuraklık gibi birçok sorunla boğuştuklarını söyledi

Zorkun TAŞER
Kuzey Kıbrıs’ta, çarpık kentleşme, altyapı eksikliği, işsizlik, susuzluk, kuraklık gibi birçok sorunla yaşamak zorunda kalan köylüler, yetkililerin artık kırsal kesime de el atmasını istiyor. 
Diyalog Gazetesi’nin ziyaret ettiği Kırıkkale ve Dağyolu köylüleri, ülkede kuralların uygulanmaması nedeniyle yaşadıkları sorunların sürekli çoğaldığını belirterek, kentler gibi köylere de bir düzen getirilmesi gerektiğini söyledi.
Kıbrıs’ın en eski Türk köylerinden olan Dağyolu’nda (Fota) evlerin hemen yanıbaşındaki ağıllardan yükselen kötü koku ve sağlıksız şekilde kesilerek ovaya atılan hayvan artıkları, bazı köy sakinlerini isyanın eşiğine getirmiş. Özellikle köy içerisindeki mandıraların yaydığı kötü kokudan şikayetçi olan vatandaşlar, “Köy içerisinde ondan fazla ağıl var. Bunların, köy dışarısında belediye tarafından temin edilen ağıl bölgesine taşınması gerekiyor. Hem ağıl sahiplerinin hem de yetkililerin vurdumduymazlığı sayesinde senelerdir bu gerçekleşmiyor. Bu ağıllar gerek sağlık gerekse çevre açısından sakıncalı. Köydeki bazı ağıl sahipleri de sağlıksız ortamlarda hayvan kesimi yapıyor. Kimisi evinin avlusunda, kimisi ise ağılının hemen yanında sağlıksız koşullar altında hayvan kesiyor, üstelik kestikleri hayvanların iç organları ve diğer kullanılmayan kısımları da ovaya atarak adeta salgın hastalıklara davetiye çıkarıyorlar” ifadelerini kullandı.
Fota sakinleri, özellikle siyasilerin seçimden seçime değil normal zamanlarda da köylerine gelerek sorunlarını dinlemelerini ve çözüm üretmelerini istiyor.


Kırıkkaleli Fikriye nine dertli
Başkent Lefkoşa’ya bağlı Kırıkkale köyünde de çarpık yapılaşma nedeniyle iki köylü mahkemelik olmuş. Köyde kaportacı dükkanı işleten Mustafa Osmanoğlu ile 65 yıldır dükkanın hemen yanında bulunan evde yaşayan 85 yaşındaki Fikriye Rakibet arasındaki kavga yıllardır bitmiyor
Kaportacı dükkanından yükselen yüksek ses ile birlikte, tiner, boya ve evinin yanına atılan çöplerin kokularının kendisini evde yaşatmadığını iddia eden Fikriye Rakibet, “85 yaşına geldim, artık bu sese ve kokuya dayanamıyorum. Bu yaştan sonra evimi bırakıp gideyim mi?” diyerek yetkililere çağrıda bulunup yardım istedi.
Dükkan iletmecisi Mustafa Osmanoğlu ise, Fikriye Rakibet’in evinin arka bahçesinin, kendi arazisini işgal ettiğini öne sürdü ve “Benim dükkanımın tüm belgeleri var. Yasal olarak burada bulunuyorum. 10 yıldır burayı işletiyorum ve tek bir şartla dükkanımı bırakırım, o da Fikriye hanımın işgal ettiği arazimi terk etmesi halinde olur” dedi.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.