Hükümet ortağı UBP, DP ve YDP’ye mensup 28 milletvekili tarafından imzalanan ve Meclis Hukuk ve Siyasi İşler Komitesine gönderilen Kıbrıs sorunuyla ilgili karar önerisi 6 maddeden oluşuyor. ‘İki devletli çözümü’ içeren karar önerisinin ekinde gerekçeleri de sıralanıyor. Diyalog Medya’nın ele geçirdiği karar önerisinde, KKTC’nin tanınmasına öncelik verileceği, izolasyonların kaldırılması için çalışılacağı, ana hedeflerden birinin Türk Devletleri Teşkilatı ve bağlı kuruluşlarına Kıbrıs Türk Devleti olarak değil KKTC olarak asil üyelik olduğu belirtiliyor. Ayrıca Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün BM tarafından tescil edilmesi isteniyor.
Öneride tarihsel süreç ele alındı
Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) milletvekilleri tarafından hazırlanan önerinin gerekçe bölümünde, Kıbrıs Rum tarafının 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 1963 yılında Kıbrıs Türk ortağına saldırılar düzenleyerek fiilen ortadan kaldırdığı ve devlet mekanizmasını gasp ettiği belirtiliyor. 1968’den 2017’ye kadar süren görüşmelerde ortaya konan tüm plan ve çözüm önerilerinin Rum tarafınca reddedildiği hatırlatılıyor. 2004 yılındaki Annan Planı sürecinde de Rum tarafının eşitlik temelinde yetki ve refah paylaşımını reddettiği, buna karşılık gasp ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti unvanını korumayı ve Kıbrıs Türklerine karşı uyguladığı haksız siyasi, ekonomik ve sosyal izolasyonları sürdürmeyi tercih ettiği belirtiliyor. Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın 28 Mayıs 2004 tarihli raporunda bu gerçeği açıklıkla ortaya koyduğu, izolasyonların kaldırılması tavsiyesine rağmen bu kararın hayata geçmediği ifade ediliyor. 2017 yılında İsviçre’nin Crans-Montana kasabasında BM gözetiminde ve Genel Sekreter Antonio Guterres’in katılımıyla gerçekleştirilen 5+BM formatındaki federasyon görüşmelerinin de, Rum tarafının aynı uzlaşmaz, çözüm karşıtı tutumu nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandığı, böylece federasyon formülünün bir çözüm modeli olarak tamamen tüketildiği ifade ediliyor. Bugün de Rum liderliğinin, Kıbrıs Türk Halkının özden gelen haklarını, egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü reddetmeye devam ettiğini belirtiliyor. Rum tarafının bugün de Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini reddettiği, silahlanmayı artırarak adada istikrarsızlık yaratmaya çalıştığı belirtiliyor. Kıbrıs sorununun, kalıcı ve adil çözümünün, iki ayrı halk ve iki ayrı devlet temelinde olması gerektiğini ifade ediliyor. Kıbrıs Türk Halkının meşru temsilcisi olarak Cumhuriyet Meclisi’ne düşen görevin de “İki Devletli” çözüm siyasetini desteklemek olduğu kaydediliyor.
6 maddelik kararda neler var
Öneride, Kıbrıs Türk halkının self-determinasyon hakkıyla kurduğu KKTC’nin 42’nci yıldönümünde gelinen aşama değerlendirilerek Cumhuriyet Meclisi’nin aldığı 6 maddelik kararlar şöyle sıralandı:
1. Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle gelinen bugünkü noktada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası görünürlüğünü ve tanınma sürecini engellemeyi amaçlayan tüketilmiş federal çözüm arayışlarına şu veya bu kelime oyunları ile dönülmesine asla onay verilmeyecektir. Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve iki ayrı devlet vardır. Çözüm, bu gerçekler temelinde olmalıdır. Kalıcı ve yaşayabilir olması açısından da “İki Devletli” çözüm siyaseti en gerçekçi ve ayakları yere basan yaklaşımdır. Kıbrıs Türk Halkının meşru temsilcisi olarak Cumhuriyet Meclisi, “İki Devletli” çözüm siyasetini desteklemektedir.
2. Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın son dört BM Genel Kurulu’nda Kıbrıs konusunda yaptığı çağrılar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 18 Temmuz 2024 tarihli oybirliğiyle kabul ettiği Kıbrıs tezkeresi Cumhuriyet Meclisimizce memnuniyetle karşılanmıştır.
3. BM Genel Sekreteri ve temsilcilerinin son yıllarda yaptığı açıklamalarla iki taraf arasında müzakereler için ortak zemin bulunmadığı tespit edildiğine göre, artık Kıbrıs Türk Halkı için öncelikli hedefler şunlardır:
- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik haksız siyasi, ekonomik ve sosyal izolasyonların kaldırılması için çalışılması;
- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda tanınması ve tanıtılması yönündeki çabaların hızlandırılması; ve
- “İki Devletli” uzlaşının Kıbrıs’ta gerçek ve kalıcı barışın temelini teşkil ettiğinin uluslararası topluma anlatılması.
4. Cumhuriyet Meclisi, dünyadaki gelişmeleri ve değişmekte olan dengeleri göz önünde bulundurarak birlik ve beraberlik içinde olunması, Anavatan Türkiye ile sıkı bir çalışma içine girilmesi halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir an önce bu hedeflere ulaşabileceğine inanmaktadır. Bu bağlamda ilk hedeflerden biri, tüm kardeş devletlerin desteği ile Türk Devletleri Teşkilatı ve bağlı kuruluşlarına Anayasal adımızla asil üye olmaktır.
5. Yeni bir müzakere süreci ancak ve ancak iki devletin işbirliğini sağlayacak bir antlaşmanın imzalanması için Kıbrıs Türk Halkı’nın özden gelen egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün BM tarafından tescil edilmesi, Cumhuriyet Meclisimizin bu kararı ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Anavatan Türkiye’nin ortaya koyduğu görüş ve kararların dikkate alınması ile mümkün olabilir.
6. Kıbrıs Türk Halkı ve Cumhuriyet Meclisimiz, dün olduğu gibi bugün de Büyük Önder, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesiyle bağlıdır ve “Bağımsızlık benim karakterimdir” vizyonu doğrultusunda ilerlemesini sürdürecektir.
Hasan Nuri 3 Saat Önce
Zaten meclisteki imzalardan başka KKTCyi Taniyan mı Var ?
Doğru Söz 3 Saat Önce
Bok gibi yönetilen KaKaTC olmaz olsun. En doğru yol kendi içinde en adil olan, standartları ve adaleti olan ve temel hak ve özgurlüklerin en ileri seviyede olduğu AB içinde yer almak. Bu saatten sonra gerisi kâbus