Diyalog Gazetesi

‘Ortak davamız’

KIBRIS

Altı kamu görevlisinin yargılandığı İsias duruşması 19 Ocak 2026’ya ertelendi, Başbakan Üstel adalet arayışının bitmediğini söyledi

Türkiye’de 6 Şubat depreminin ardından yıkılan Adıyaman Grand İsias Otel’de hayatını kaybeden 72 kişinin yakınları, otelin yıkılmasında kusuru bulunan altı kamu görevlisinin üçüncü duruşmasında bir kez daha adalet talebinde bulundu. Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, aileler sanıkların tutuklu yargılanmasını ve olası kast ile cezalandırılmasını istedi.

Duruşma, bilirkişi raporlarının incelenmesi, sanık ve avukatlarının savunmalarıyla tamamlandı. Mahkeme, davayı 19 Ocak 2026 tarihine erteledi. Başbakan Ünal Üstel, mahkeme sürecinin devam ettiğini, Şampiyon Melekler’in adalet arayışının bitmediğini ve ailelerle birlikte davadaki kararlı duruşlarının sürdüğünü belirtti.

Dava sürüyor

Adıyaman Grand İsias Otel’in yıkılmasında kusuru bulunan altı kamu görevlisinin yargılanmasına devam ediliyor.

Kamu görevlilerinin üçüncü duruşması yaklaşık dört aylık aranın ardından dün Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma Türkiye saatiyle 10.30’da başladı.

İsias Otel’e yapı ruhsatı verildiğinde Adıyaman Belediyesi Yapı Kontrol Birimi’nde görevli ve Yapı Ruhsatında Proje Kontrollerinden sorumlu Dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı, Plan Proje/İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış ve daimi işçi Abdurrahman Karaaslan, 1993 ruhsatında İmar Müdürü Yusuf Gül ve daimi işçi, Ruhsat Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş yargılanıyor.

Ailelerin acısı dinmiyor

Her duruşmada olduğu gibi, hayatını kaybedenlerin yakınları mahkeme önüne fotoğraflarını ve pankartlarını getirdi. “Kusur yoksa sevdiklerimiz nerede”, “Eksik belgelerle ruhsat verenler suçludur”, “Adalet olası kastla gelecek” gibi mesajların yer aldığı pankartlar taşıyan aileler, sanıklardan hesap istedi.

Her duruşma öncesi olduğu gibi Şampiyon Melekler ve tur rehberlerinin aileleri, İsas Otel’de hayatını kaybeden canları, evlatları ve sevdiklerinin fotoğraflarını mahkeme önüne sıraladı.

Aileler ellerinde “Kusur yoksa sevdiklerimiz nerede”, “Eksik belgelerle ruhsat verenler suçludur”, “Adalet olası kastla gelecek”, “İsias ortak davamız” , “Çıkarlar uğruna yok ettiğiniz hayatların hesabını ödeyeceksiniz”, “Adalet değil katliam”, “Şampiyon Melekler olası kast diyor” ve “Emsaller belli karar net bu dava olası kast” yazılı pankartlar taşıdılar.

Aileler, sanıkların tutuklu yargılanmasını ve olası kast ile cezalandırılmasını talep etti.

Nehir Çevik’in babası Yoksuli Çevik ve Aras Aktuğralı’nın annesi Afet Aktuğralı kamu görevlilerinden şikayetçi olduklarını dile getirdi. Aras Aktuğralı’nın babası Murat Aktuğralı, “Çıkan rapor göstermiştir ki imza sahibi ve makamda oturan herkes sorumludur” diyerek tutuklama talebinde bulundu.

Ali Karasel’in eşi Fatma Karasel, İzcan Nurluöz’ün babası İhsan Nurluöz, Aykan Ekiz’in babası Murat Ekiz ve Can Ahmet Yeniçeri, sanıkların tutuklu yargılanması ve adaletin sağlanmasını istedi. Depremde eşi ve çocuklarını kaybeden Ozan Dağlı, Doruk ile Alp Akın’ın amcası Ali Akın, Fahri Arkar’ın babası Ramadan Arkar, Osman Çetintaş’ın babası Nafi Çetintaş ve Selin Karakaya’nın babası Enver Karakaya da sanıklardan hesap verilmesini talep etti.

Milletvekili Teberrüken Uluçay, adalet çağrısında bulunarak, emsal kararların mahkeme heyetine rehber olmasını istedi. Serin İpekkçioğlu’nun babası Sertaç İpekçioğlu, ruhsatın mevzuata aykırı şekilde verildiğini vurguladı. Doruk ile Alp Akın’ın annesi Ayşe Akın ise sanıkların derhal tutuklanmasını ve atılan imzaların adaletle sonuçlanmasını istedi.

Serin İpekçioğlu’nun annesi Pervin Aksoy İpekçioğlu, sanıklara attıkları imzalar hakkında sorular yönelterek, tüm belediye encümenlerinin olayda sorumluluğu bulunduğunu söyledi. İpekçioğlu, 2001 yapı ruhsatında yetkililerin aykırılıkları bilerek ruhsatı onayladığını belirterek, sahtecilik suçunun kasıt içerdiğini ve sanıkların tutuklanmasını talep etti.

Çocuklarımız nefessiz kaldı

Hayal Gençalioğlu’nun babası Yaşar Kemal Gençalioğlu, Selin Karakaya’nın annesi Ruşen Yücesoylu Karakaya ve Duygu Kalaycı’nın eşi Caner Kalaycı da sanıklardan hesap istedi. Karakaya, çocuklarının nefessiz kalarak hayatını kaybettiğini vurgulayarak, davanın olası kastla sonlanmasını istedi. Caner Kalaycı ise deliller ışığında sanıkların tutuklu yargılanmasını talep etti.

Asya Tülek’in babası Mehmet Tülek, bilirkişi raporunda eksiklikler olduğunu belirterek, suçun taksir değil kasıt olduğunu söyledi ve sanıkların tutuklanmasını istedi. Atakan Celal Konuklu’nun annesi ve Pamir Konuklu’nun eşi Şenay Konuklu, depremde gördükleri manzarayı anlatarak, 72 kişinin çektiği acının karşılığının verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Özgür İçme’nin babası Meriç İçme de, sanıkların imza atmamış olsaydı çocuklarının hayatta olacağını belirterek tutuklama talebinde bulundu.

Sanıklar savunma yaptı

Sanıklar, yıkım sürecinde sorumluluklarının bulunmadığını ve mevzuata uygun hareket ettiklerini savundu. Yusuf Gül, ruhsat sürecinde sadece mimar olarak görev yaptığını ve statik hesaplamalara yetkisi olmadığını söyledi. Bilal Balcı, rapordaki eksik ve yanlış değerlendirmeleri belirterek, bina üzerinde esaslı tadilatların 2006’dan sonra yapıldığını aktardı. Osman Bulut, projelere imza attığını ancak rapor hazırlamanın görev alanı olmadığını; Abdurrahman Karaaslan ve Fazlı Karakuş, yalnızca katiplik yaptıklarını; Mehmet Salih Alkayış ise yıkım kararı alınıp alınmadığını hatırlamadığını belirtti. Sanık avukatları, bilirkişi raporunun yeniden hazırlanmasını talep etti ve beraat talebinde bulundu. Cumhuriyet savcısı ise adli kontrol şartlarının devamını ve tutuklama taleplerinin reddini istedi. Mahkeme heyeti, ara kararları açıklamak üzere duruşmaya 20 dakika ara verdi.

Ara karar ve davanın geleceği

Mahkeme, sanıkların tutuklama taleplerini reddederken, adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verdi. Ahmet Bozkurt’un ve Belediye Başkan ile Belediye Encümeni’nin dinlenmesi taleplerini reddeden heyet, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği’nin (UCİM) davaya katılım talebini de kabul etmedi. Duruşma, 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi.

Üstel: Adalet arayışı bitmedi

Başbakan Üstel, Adıyaman Grand İsias Otel’in yıkılmasında kusuru bulunan altı kamu görevlisinin yargılandığı duruşmanın ardından yaptığı açıklamada, Şampiyon Melekler için adalet mücadelesinde Adıyaman’daki bir duruşmayı daha geride bıraktıklarını söyledi.

Üstel, ilk günden itibaren bu davayı yalnızca uzaktan izleyen olmadıklarını, adaletin tecellisi için halkı temsilen her aşamasında bizzat bulundukları yargılama süresince “adalet yerini bulacak” ve “İsias Ortak davamızdır” sözlerinin gereğini yerine getirmek için tüm imkanlarını seferber ettiklerini belirtti.

Mahkeme sürecinin devam ettiğini ve adalet arayışının bitmediğini kaydeden Üstel, ailelerle birlikte davadaki kararlı duruşlarının sürdüğünü belirtti.

Başbakan Üstel, “Biz bu kararlılığın, bu onurlu mücadelenin sonuna kadar destekçisi olmaya devam edeceğiz. Benzer acıların bir daha yaşanmaması, her kurumun ve bireyin kullandığı yetkinin sorumluluğunu üstlenmesi için bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.

Başbakan Ünal Üstel, açıklamasını “Şampiyon Melekleri aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, ailelerimize sabır, metanet ve güç diliyorum” temennisiyle tamamladı.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.