Diyalog Gazetesi

Piyasa çok kötü

KIBRIS

Dövizin yükselişi emlak sektörünün yanı sıra, oto galerileri ve kuyumcuları da olumsuz yönde etkiledi

 Çiğdem Aydın-Pelin Yükselay

Döviz kurlarında meydana gelen yükseliş, sadece emlak sektörünü değil, oto galerileriyle kuyumcuları da olumsuz yönde etkiledi. Diyalog’a konuşan emlakçılar “vatandaşlar genellikle bankalardan borçlanarak konut alıyorlar. Bugünkü durumda ise Sterlin’i 6’ya yakın bir kurla çarparak borçlanmaktan korkuyorlar” diyor.
Aracını değiştirmek isteyenlerin yine kur korkusuyla beklemeyi tercih ettiğini söyleyen galericiler, son günlerde satışların yok denecek kadar azaldığını ifade ediyor. Kuyumcular da “düğün mevsimine geldik ama cebinde parası olan dahi ucuz altına yöneldi” diyor.

Ne dediler?.. Ne dediler?..
Boray Emlak Gayrimenkul Danışmanı Ahmet Denizer: Sektörde durağanlık var
“Her dönemin kendine özgü özellikleri vardır. Hem tehditler vardır, hem fırsatlar vardır. Alım gücü düşük olan, orta gelirli vatandaşlarımız için elbette ki bir takım zorluklar içeriyor. Borçlanırken özellikle TL bazında borçlandıkları için öncesi ve sonrası arasında borçlanmada bir fark oluşuyor. Tabi ki döviz bazında ise aynı olmasına rağmen dediğimiz gibi TL’nin değer kaybetmesinden dolayı bir takım sıkıntılar doğuyor. Ancak bununla birlikte, gerek yatırımcılarımız olsun gerekse piyasayı takip eden insanlarımız olsun, bu dönemde bazı fırsatları da yakalamaya çalışıyorlar ve yakalıyorlar. Biz de onlara bu konuda gerekli hem bilgi bazında hem de fırsatları gösterme anlamında bilgi ve tecrübelerimizi aktararak aslında piyasayı yine de bir şekilde hareketli tutmaya çalışıyoruz. Biliyorsunuz ki inşaat sektörü bir ülkenin en büyük lokomotif sektörlerinden bir tanesidir. Dolayısıyla inşaat sektörünün durması demek, ekonominin durması demektir. Durmaması için biz de kendimize göre öngörülerimizi de koyarak, bir takım çalışmalar yapıyoruz. Hem orta gelirli vatandaşın durumunu da kolaylaştırabilecek onları da daha motive edecek noktaları bulmaya çalışırız hem de yatırımcımızın da taleplerini nasıl karşılarız diye bakarız. Orta gelirli insanları daha çok etkiledi dövizin yükselmesi. Geliriniz TL’dir, borçlandığınız zaman da TL borçlanıyorsunuz ama satışta biliyorsunuz döviz kuru üzerindendir. Dolayısıyla bir ay önce 300 bin TL olan bir dairenin bugünkü fiyatı belki 320 bin olmuştur. Dolayısıyla 20 binlik bir fark var, bu da taksit miktarlarına yansıyor. Taksit miktarlarında da aynı şekilde bankaların da maalesef ki doğru orantıda faiz artırımı da oluyor TL bazında olduğu için. Böyle dönemlerde özellikle kira amaçlı yani kendi oturduğu bir dairesi vardır ama bir takım da birikimleri vardır. Bunu değerlendirmek isteyen müşterilerimize de döviz bazında borçlanmayı da öneriyoruz. Neden? Çünkü kira alırken döviz üzerinden kiralıyoruz. 350-400 sterlin gibi rakamlardan kiralanıyor daireler. Dolayısıyla eğer siz döviz bazında kiralıyorsanız, döviz bazında borçlanın. Daha az faiz ödeyerek daha uygun miktarlarda borçlanabiliyorsunuz. Çünkü bugün hesap yaptığımızda taksit miktarlarında yaklaşık bin Tl civarında bir farklılık vardır. TL ile Sterlin aynı miktarda borçlandığınız zaman bugünkü kur üzerinden. Dolayısı ile müşterinin aslında durumuna göre biz yönlendirmeye çalışıyoruz. Doğru yönlendirmeye çalışıyoruz. Daha sonraki süreçlerde de mağdur olmayacak şekilde yönlendiriyoruz. Bununla da ilgili gerek bankalarla, müteahhitlerle sürekli görüşüyoruz. Geçenlerde açıkçası hükümete bile önerilerde bulunduk. Hükümet yetkililerine de inşaat sektöründeki hareketi yavaşlatmamak, dövizin bu pozisyonunu gördüğümüz için, insanların zaten dövizden bir mağduriyeti var, maalesef ki bizim Merkez Bankamız yok ki dövize müdahale edebilelim veya bir şeyler yapalım, dolayısıyla bunu nasıl yapabiliriz diye üzerinde biraz çalıştık ve onu açıkçası yetkililere de ilettik. Artık top onlarda. Eğer bir şeyler yapmak isterlerse yaparlar. Dövizin yükselmesi ile birlikte sektörde durağanlık oldu. Bizim sürekli işimiz var ancak piyasa genelinde mutlak ki durağanlık yaşanmıştır. 
Coldwell Banker: Piyasada durgunluk var
“Döviz yükseldiğinde otomatik olarak insanların geliri düşüyor. Türk lirası değer kaybediyor. Uzun vadede devam eden döviz yükselmesi bu kez borç faizlerine yansıyor, kredi faizleri yükseliyor. Örneğin döviz bir yılda yüzde 30 artmışsa bu, yılsonunda 10 puan faiz artırımı getiriyor. Hal böyle iken insanlar emlak almaktan vazgeçerler. Dövizin yükselmesi emlak yatırımlarında durağanlık yaratıyor. İnsanlar önlerini görmek istiyorlar çünkü. İşte bu yüzden şu an sektörün genelinde bir durgunluk söz konusu. Bizim müşterilerimiz genelde KKTC’den ve Türkiye’den. Bunun yanında kur sabitlemeye gitmek söz konusu değil. Bunu zaten biz yapamayız. Bunu müteahhittin yapması gerekiyor. Sonuçta her şey döviz üzerinden çünkü. Mülk alımını kolaylaştırmak için daha ekonomik projeler üretilmeli. Her bütçeye hitap etmeyi başarabilmelisiniz.
Atasay Kuyumculuk Satış Sorumlusu Yakup Bağcın: 
“Dövizin yükselmesi altın piyasasını olumsuz etkiledi. Döviz bir anda yükselince insanların alım gücü ister istemez düştü, bu sefer kuyumcuların işleri de düştü. Biz geçen ay 2 bin 200 TL kira ödedik. Bu ay ödediğimiz kira miktarı 2 bin 500 TL. 300 TL fark. Bu farkı vatandaş da ödüyor. Bu durumda insanlar nasıl altın almayı düşünsün? Geçtiğimiz ay çeyrek altın 275 TL’ydi. Bu ay 300 TL oldu. Arada 25 TL’lik bir fark oldu. Çeyrek altını 300 TL’ye satmayı inanın biz de istemiyoruz. Ancak piyasada durum ne yazık ki bu.

Naz Kuyumculuk Direktörü Aydın Dirikli:
“Döviz piyasasının yükselmesiyle beraber, halkımızın mevcut taksitleri, kredileri çıktı, otomatik olarak halkın alım gücüne yansıdı. Dövizle beraber altın da otomatik olarak çıkınca, işlere ve her şeye yansıdı. Dükkânımız kira, 750 Sterlin ödüyoruz; iki üç ay öncesine oranla 700-800 Türk Lirası fark oldu. Altın satışları ise aynı oranla düşüş gösterdi. Bir çeyrek altın, bir buçuk ay önce 270-275 Türk Lirası civarıyken şu anda 300-315 Türk Lirası civarında seyrediyor. Aralık sonu Ocak başı gibi değeri 2 bin 200 – 2 bin 300 Türk Lirası olan bir takı, şu anda 3 bin Türk Lirası’na satışta. Satışlar olumsuz etkilendi çünkü halkımızın alım gücü düştü.”


Macila Kuyumculuk Sahibi Göksel Macila, son durumu anlattı:
Piyasa çok kötü
“Dövizdeki yükseliş altın piyasasını çok etkiledi ama altından çok daha önemli şeyleri de etkiledi. Altın, lüksün aksesuarın en son noktası ‘olmazsa olmaz’ değil yani. Para olacak, bolluk olacak ki millet altın alabilsin. 
Piyasa çok kötü bir durumda. Çok şükür dükkan kira değil, o yönden şanslıyız. Geçen aya oranla bir çeyrek altının fiyatı 35 Türk Lirası yükseldi. Bir ayın içerisinde üç defa ithalat yapıyoruz. Her defasında aldığımızın üzerine kâr koyup satıyoruz, sattığımız fiyata yenisini alıyoruz. Bu sürekli tekrar ediyor yani boşuna iş yapmaya çalışıyoruz. Tabi ki bunlar da geçecektir ama önemli olan bu dönemde az yara almak. Bu süreç biraz uzun görünüyor, en büyük sıkıntı o. Kuyumcular için özel bir şey yapılmasına gerek yok zaten toplum için yapılsa biz de faydalanırız herkes gibi. Toplumun en büyük kazancı, eskiden olan devlet maaşlarının canlılığının tekrar yaratılması. Tabi ki bu bir anda mümkün olabilecek bir şey değil ama bu kadar da gerilemesi kötü bir şey. Düşünün, asgari ücretle çalışan bir insan, bugün sadece ev kirası ödeyebilecek bir duruma geldi. Hani bunun içinde çocuk geçindirme parası, yemesi, içmesi, gezmesi, aksesuarı, altını? Sıkıntı orada.”

Oto Galerici
Mertsev Oto Galeri Direktörü Mehmet Küçük dert yandı
‘Satışlar iyi gitmiyor’
“Döviz kurunun yükseldiği cümlesi özellikle oto galericilerin üzerine kâbus gibi düşüyor. Her zaman için galericilerin istediği dövizin istikrarlı olmasıdır. Belli bir seviyede gitmesidir. Hoş bunu sadece galericiler değil tabi, ülke genelinde tüm iş yapanlar da ister, vatandaş da ister. KKTC ithalata dayalı bir ülke. Dövizin yükselmesi hayatın daha pahalı olması anlamına gelir. O yüzden biz dövizin yükselmesini pek istemiyoruz. Döviz yükseldiği zaman hayatı ucuzlatacak adımlar da atılmıyor. Tamamen insanlarımızın alım gücünün azalmasına sebep oluyor bu durum. Bu da biz iş yapan insanları daha fazla sıkıntıya sokuyor. 
Çünkü biz her gün iş yapmak zorundayız. İş yaptığımız sürece bir gelir elde edebiliriz. Satışlardan memnun değiliz. İnsanlar giderek daha ucuz araba almaya meyil ediyor. 
Geçmişte 4 bin sterlin civarı olan arabalar daha çok satılırdı, şu an 3 bin sterlin civarında fiyatı olan arabalar daha çok satılıyor. Bu da insanların alım gücünü gösteriyor. Çünkü dövizin artış oranında insanların geliri artmıyor ve otomatik olarak daha eski arabalara insanlar yöneliyor. Çünkü araba da bizim ülkemizde temel ihtiyaçtır, toplu taşıma olmadığından dolayı. 
Geçmişte 3 bin sterline sattığımız 12 bin TL civarı yani, şu an 17 bin 500 TL’ye tekabül ediyor. Arada 5 bin 500 TL’ye yakın bir fark oluyor. Bu çok kısa bir zaman diliminde gerçekleşti. İnsanlarımızın aynı oranda maaşları artmadı ama. Bunun yanında galericilerin sabit giderlerinde de artışlar oldu. Bir çok galericinin iş yeri kiradır. Biliyorsunuz kiralar da sterlin üzerindendir. Maliyetlerimiz artarken, satışlarımız düşüyor. Galericiler mutsuzudur. Hükümetin şu an vergileri düşürmesi gerekiyor. En acil alınacak önlem odur. Bir an önce vergiler düşmeli.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.