Diyalog Gazetesi

Plansızlık ve ihmalin bedeli

KIBRIS

Bakan Çavuşoğlu, su ve sütte yaşanan sorunların yıllardır sürdürülen yanlış politikaların eseri olduğunu ifade etti

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Diyalog TV’de katıldığı Güne Merhaba programında, süt ve su konularındaki soruları yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu programdaki açıklamalarında genel olarak, su ve sütte yaşanan sorunların yıllardır sürdürülen yanlış politikaların eseri olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu sütte teşvik sisteminin, suda ise 2000 yılında belirlenen fiyatın hiç değişmeden bugüne gelmesinin sorunların ana kaynağı olduğuna vurgu yaptı. 
Süt sektöründe yaşanan sıkıntılara da değinen Bakan Çavuşoğlu, imalatçının ihraç edemeyeceği ve iç piyasada da tüketilemeyecek miktarda bir süt oranı olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, bugüne kadar izlenen öngörüsüz politikalar nedeniyle, ülkede süt miktarının arttığına dikkat çekerek, Tarım Bakanlığı’nın teşvik sistemine ayırdığı kaynağın büyük bir bölümünün ihracat teşvik primi olarak kaşar ve hellim için tüketildiğini, buna bağlı olarak da tarımın diğer sektörlerine ayrılması gereken kaynağın ayrılamadığını kaydetti. “Bu benim yarattığım bir sonuç değil, kucağımda bulduğum bir sorundur. Tamamen plansız ve programsız, sektörün sınırsız büyümesine izin verilmiştir” diyen Çavuşoğlu, DGD’de bazı sınırlamalar yapıldığını, bunu da geliştirerek devam edeceklerini dile getirdi. Çavuşoğlu, yapılması gerekenin hellimin tescile uygun bir hedefle üretilerek dünyada gerçek değerine satılabilmesini sağlamak olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, hellimin inek ve keçi hellimi olarak ayrılması ve fiyatlarının da buna göre çeşitlendirilmesi gerektiğini kaydetti. 

“Kooperatif pazarlama imkanlarını artırmalı”
Kooperatif’in kötü yönetimden dolayı batma noktasına geldiği günlerde, kendi hükümetleri döneminde, çalışanlara ve iştirakçilere devredildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, kooperatifin, sorunları üreticinin lehine aşmak için kurulan ve yaşatılan bir kurum olarak süt sektöründe yaşattığı sıkıntıları eleştirdi. Çavuşoğlu, tüketiciler tarafından da pozitif ayrımcılık yapılmasına karşın kooperatifin ürünlerini gerektiği gibi pazarlayamadığını bu nedenle oluşan stok fazlası nedeniyle de süt hak edişinin tamamını almadığını belirterek, üreticinin elinde kalan süt miktarının da bundan kaynaklandığını söyledi. Çavuşoğlu, “Koop alması gereken sütü almıyor. Ama yaşatılma maksadının tek bir motivasyonu var o da üretici zor durumda olduğunda fedakarlık yapabilmesidir” diyerek, özel sektör şirketleri günde 70 ton süt alabiliyorken, Kooperatif ’in 40 ton süt almasını doğru olmadığını kaydetti. Çavuşoğlu, süt mamülleri üretiminde çeşitliliğe gidilmesi ve keçi sütünden yapılan mamüllerin yaygınlaştırılması ve kurumun pazarlama imkanlarını artırması gerektiğinin altını çizdi. 


“Suyun fiyatı Kalyoncu dönemindeki anlaşmaya göre hesaplandı…”
Çavuşoğlu, su fiyatının nasıl belirlendiği yönündeki soruya karşılık, su fiyatının Ömer Kalyoncu döneminde imzalanan su protokolüne dayanarak hesaplanmış olduğunu belirtti. 
Söz konusu protokolde yer alan “Gelecekte yapılacak yatırımları da dikkate alarak hazırlanacak geçiş dönemi, su fiyatı taraflar arasında yapılacak bir protokolle belirlenir” şeklindeki 22. maddeye dayanarak su fiyatının belirlenmiş olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, dolayısıyla, tamamlama maksatlı yapılacak ve 260 kilometrelik gerçekleştirilmemiş yatırımları da içeren yatırımların yanında, içme suyu yatırımları, bakım, onarım, tamir, yenileme, personel, enerji, yedek parça, sarp malzemesi ve benzer gibi giderlerin su fiyatını belirleyen bileşenler olduğunu dile getirdi. 


“Fiyatlar uygulansaydı bugün bu sorun yaşanmazdı…”
Su konusunun da gündeme geldiği programda Çavuşoğlu, 2007’deki CTP – ÖRP hükümeti tarafından hazırlanan su süzüğüne dikkat çekti. 2007’deki hükümetin, su politikasının sürdürülebilir olmadığı, bu fiyatlarla ülkenin kaynaklarının yanlış yönetildiği söylemleriyle su fiyatında yeni bir düzenleme yapmak maksadıyla bir su tüzüğü hazırladığını belirten Çavuşoğlu, burada çıkarılan fiyatlar popülizm yapılmayıp uygulansaydı sorunların bugün yaşanmayacağını kaydetti. Çavuşoğlu, söz konusu tüzüğe göre belediyelerin elde ettiği ve 0.10 TL olan suyun 0.50 TL’ye, devlet tarafından belediye depolarına iletilen ve 0.25 TL’lik suyun 1.10 TL’ye ve Türkiye’den balonla gelecek veya arıtma tesislerinden elde edilen 0.35 TL’lik fiyatın da 1.5 TL olarak öngörüldüğünü söyledi. CTP’nin popülizm yaparak bu tüzüğü dört kez ertelediğini ve 2009 seçimlerine gidilirken ortadan kaldırdığını kaydeden Çavuşoğlu, bu rakamların DPÖ’ye yaptırdıkları hesaplamaya göre hayat pahalılığına endekslenmesi halinde bugün belediyelerin sağladığı suyun 1.04 TL, devletin belediyelere ilettiği suyun 2.30 TL ve Türkiye’den gelen veya arıtma tesislerinden elde edilen suyun fiyatının da 3.14 TL’ye tekabül edeceğini ifade etti. Çavuşoğlu, bu rakamlar ortadayken CTP’nin suyun maliyetini nasıl olup da 1 TL olarak hesapladığını sordu. 

“Su fiyatı 2000 yılından bu yana 25 kuruş”
Bakan Çavuşoğlu, 2000 yılından bu yana 25 kuruş olarak uygulanmakta olan su fiyatının elektrik maliyetlerine göre güncellenmiş olması halinde bu suyun bugün belediyelere 3.33 TL veriliyor olması gerektiğini belirtti. Çavuşoğlu, gelinen noktada suyu 2 TL’ye mal eden devletin suyu belediyelere 25 kuruştan satması nedeniyle devletin 5 km şebeke değiştirmekten, kaldırım yapmaktan aciz duruma getirilmiş olduğunu da söyledi. 

“Suyun 3.50 – 4 TL’ye satılmasını bekliyorum”
2.30 TL olarak belitlenen su fiyatıyla belediyelerin batacağının iddia edilmesini de eleştiren Çavuşoğlu, “Nasıl olur da başka bir ülkeden dağları, denizleri aşan, barajlar, arıtma tesisleri yapılan ve şebekeler döşenen su için 2.30 TL’yi pahalı buluyorlar ve hiçbir yatırım yapmadan 1 km mesafedeki evlere suyu vermek için fiyatın üzerine 4 TL eklemeye kalkıyorlar” diye sordu. Bakan Çavuşoğlu, belediyelerden beklentisinin suyu 3.50 – 4 TL gibi bir fiyatla tüketiciye ulaştırmaları yönünde olduğunu vurguladı. 

Suyun bileşenleri
Çavuşoğlu, su fiyatının Ömer Kalyoncu döneminde imzalanan su protokolüne dayanarak hesaplanmış olduğunu belirterek, söz konusu protokolde yer alan “Gelecekte yapılacak yatırımları da dikkate alarak hazırlanacak geçiş dönemi su fiyatı taraflar arasında yapılacak bir protokolle belirlenir” şeklindeki 22. maddeye dayanarak su fiyatının belirlenmiş olduğunun altını çizdi. Tamamlama maksatlı ve 260 kilometrelik henüz yapılmamış yatırımları da içeren yatırımların yanında, içme suyu yatırımları, bakım, onarım, tamir, yenileme, personel, enerji, yedek parça, sarp malzemesi ve benzer gibi giderlerin su fiyatını belirleyen bileşenler olduğunu dile getirdi.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.