Diyalog Gazetesi

Refah artacak

KIBRIS

Eski milletvekillerinden Tokay Kerem, Kıbrıs’ta bir çözümün en büyük arzusu olduğunu söyledi

Ufuk ÇAĞA

Siyasete, Kurucu Cumhrubaşkanı Rauf Denktaş’ın oğlu Raif Denktaş ile Sosyal Demokrat Parti’yi (SDP) kurarak başlayan Tokay Kerem, Kıbrıs sorunu nedeniyle iyi bir hayat süremediklerini belirtirken “Umarım her iki tarafın da mutlu olacağı bir anlaşma olur ve yeni nesil daha rahat, daha huzurlu ve daha insanca bir yaşam şansı yakalar” dedi.

Diyalog’un sorularını yanıtlayan Tokay Kerem, ülkede 40 yıldır istikrar yakalanamadığını, izolasyonlar ve serbest dolaşım olmaması nedeniyle ülkede dengenin bozduğunu söyledi. Kerem

“Bir anlaşma ülkedeki refahı ve düzeni artırabilir diye düşünüyorum. Ancak bu anlaşma 1960 yılındaki gibi olmamalı, zaten o anlaşma sadece kağıt üzerinde idi, imzalandı ve bitti. Benim arzum her iki tarafın halkının kabul edebileceği ve mutlu olabileceği bir anlaşmanın olmasından yanadır” diye konuştu.

Tokay Kerem, Diyalog’un yönelttiği soruları şöyle yanıtladı:

Soru: Siyasete ne zaman başladınız, ne zaman ara verdiniz?

Yanıt:Siyasete 1981 yılında rahmetli Raif Denktaş ve bazı arkadaşlarla Sosyal Demokrat Parti’yi (SDP) kurarak başladım. Ancak Raif Denktaş vefat edince siyaseti bırakarak, mesleğim olan veteriner hekimliğie döndüm. Daha sonra 1991 ve 1998 yılları arasında Ulusal Birlik Partisi’nde (UBP) aktif olarak siyasetle ilgilendim, ardından da 2003 yılına kadar yine kendi mesleğimi yaptım. Ancak 2003 seçimlerinde Demokrta Parti’den (DP) milletvekili adayı oldum ve bu seçimlerin ardından da siyasetten tamamen elimi ayağımı çektim.

 

Veteriner olarak hizmette

 

Soru: Siyaset öncesinde ne iş yapıyordunuz, şimdi ne yapıyorsunuz ?

Yanıt:Siyasete girmeden önce Veteriner Hekimlik yapıyordum. Siyasi yaşamıma verdiğim aralarda da hep mesleğimi yaptım. Siyasetten ayrıldıktan sonra mesleğimi yapmaya devam ediyorum.

Soru:Ekonomik durumunuz nasıl? Nasıl geçiniyorsunuz? Ne kadar maaş alıyorsunuz?

Yanıt:Eskiye göre ekonomik durumum biraz daha iyidir diyebilirim.

Soru:Bakmak ile yükümlü olduğunuz kimseler varmı? Kimlerdir? Ne iş yapıyorlar?

Yanıt:Eşim var ama o da şu anda çalışıyor.

Soru:Son zamanlarda ciddi bir sağlık problemi yaşadınızmı?

Yanıt:Geçirdiğim bir rahatsızlık nedeniyle şu anda gözlerimde bir problem vardır.

Soru:Siyasetten ayrıldıktan sonra dostlarınızın size karşı ilgisi değiştimi? Arayıp soran oluyor mu?

Yanıt:Ben meslek icabi her zaman insanların içinde olduğum için herhangi bir değişiklik olmadı. Yani siyasette aktif iken neyse, ayrıldıktan sonra da öyle devam etti. Hatta ben kendimi geri çekerek çok fazla taraf olmama yolunu seçtim.

 

İç sorunlar çözülmeli

 

Soru:Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz, yanlışlar nelerdir, neler yapılmalıdır?

Yanıt:Kıbrıs’ta siyasetin Kıbrıs meselesi üzerinden yapılmaması gerekiyor, madem ki 40 yıldır bu ülkede kendi kaderimizi belirlemeye çalışıyoruz, bunu öncelikle ekonomik konularla ilgili yapmalıyız. Politikacılar enerjilerini iç meselelere, halkın daha refah yaşamasına ve daha huzurlu olabilmelerine harcamalıdırlar.

Soru:Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?

Yanıt:Her Kıbrıslı gibi çözüm en büyük arzumdur. Biz 40 yıldır bir istikrarı yakalayamadık, izolasyonlar ve serbest dolaşım olmaması ülkenin dengesini bozdu. Bir anlaşma ülkedeki refahı ve düzeni artırabilir diye düşünüyorum. Ancak bu anlaşma 1960 yılındaki gibi olmamalı, zaten o anlaşma sadece kağıt üzerinde idi, imzalandı ve bitti. Benim arzum her iki tarafın halkının kabul edebileceği ve mutlu olabileceği bir anlaşmanın olmasından yanadır.

 

İki taraf da hazır değil

 

Soru:Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?

Yanıt:Ne biz ne de Rum tarafı hazır değil. Bu konuda siyasetçilerin halkı bilgilendirip, bilinçlendirmelidir. Bu yapılmadığı için de hazırız diyemem.

Soru:Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak? Ve bu nasıl çözülebilir?

Yanıt:En önemli sorun toprak konusudur ve bu sorunun çözülmesi de kolay gözükmüyor. Bu sorun bence her iki taraftaki malların bu günkü değerlerinin belirlenerek tazminat ödenmesi şeklinde çözülebilir ve en mantıklı yol da budur.

Soru:Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?

Yanıt:Çözüm olursa bu yaştan sonra ne yapabilirim, şartlar ve durum ne gösterirse ben de onu yapacağım. Önemli olan bizden sonra gelenlerdir, çünkü bizim yaşadığımız hayat kesinlikle iyi bir hayat değildi. Umarım her iki tarafın da mutlu olacağı bir anlaşma olur ve yeni nesil daha rahat, daha huzurlu ve daha insanca bir yaşam şansı yakalar.

 

 

Yarın:Ahmet Çaluda

 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.