Diyalog Gazetesi

Rumlara baskı artmalı

KIBRIS

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Özersay, “Kıbrıs’ta yeni bir sorgulama sürecine ihtiyaç var” dedi

 Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri arasındaki ilişkilerin mevcut durumunun ve uluslararası toplumun ilgisinin, Kıbrıs müzakere sürecini gündemin üst sıralarına taşıyacak ve Kıbrıslı Rumlar’a baskı yapacak vaziyette olmadığını söyledi.

Özersay, “Burada yaptığımız görüşmelerde gözlemlediğim en önemli unsurlardan bir tanesi de, ki dışarıdan bakıldığında da aslında önemli ölçüde görülebiliyor bu, Doğu Akdeniz bölgesinde ve Ortadoğu'da dünyanın öncelikleri çok daha farklı noktalarda. Yani eğer üzerine eğilinmesi gereken ve hızlıca çözülmesi gereken acil sorunlar nelerdir diye sorulsa bugün New York'ta yukarıdan aşağıya sıralanacak olan bir listenin en altında bile Kıbrıs sorunu yer almayabilir. Dolayısıyla özellikle Kıbrıs sorununun çözümünde mevcut statükodan yararlanan ve çözümü istemesi yönünde kendisine bir miktar baskı yapılması gereken ya da teşvik edilmesi gereken bir Kıbrıs Rum tarafıyla karşı karşıyayız. Bunu yapabilecek olan da özellikle uluslararası aktörler. Uluslararası aktörlerin ilgisinin bu oranda düşük olduğu ve dünya politikasının bu şekilde olduğu bir dönemde, yıldızların hizaya girdiği değil adeta biraz dağıldığı bir dönemde Kıbrıs Rum tarafını kapsamlı çözüme teşvik edecek ya da zorlayacak bir ortam cok fazla göremiyorum” dedi.

“Yeni bir sorgulama süreci başlamalı”
Özersay, Kıbrıs’ın geleceğiyle ilgili bir sorgulama sürecinin başlamasına ihtiyaç olduğunu, New York’taki görüşmelerin bunu sağlamasını umduğunu belirtti.
Özersay, “Yani 50 yıldan sonra Genel Sekreter’in yaptığı gibi birisini görevlendirerek ‘peki bundan sonra Kıbrıs’ta nereye gideceğiz’ sorusunun yanıtını aramanın bu dönemde yapılabilecek en doğru şey olduğu kanaatindeyim. Yani müzakerelerin yeniden başlaması değil, kaldığı yerden devamı değil -ki bunlar kısır bir döngünün devamından başka bir anlam taşımayacaktır, bir çeşit patinajdan başka sonuç doğurmayacaktır- ihtiyacımız olan şey ‘biz nerede hata yapıyoruz, neyi sorgulamamız gerekir ki 50 yıldır başarısızlığa uğrayan bu süreç bizi başka bir yere götürsün, gerçekten gitmek istediğimiz hep bu söylediğimiz yer mi, yani iki bölgeli iki toplumlu federasyon bizim gerçekten gitmek istediğimiz yer mi, samimi miyiz bütün taraflar bunu söylerken, buna aynı oranda ihtiyaç duyuyor muyuz' sorularını sorup samimi bir sorgulama dönemini başlatmamız gerektiği kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.

“Rum tarafını rahatsız eden bir durum yok”
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs sorununun çözümü çabalarında denenmemiş bir yöntemin kalmadığını, tüm yöntemlerin tüketildiğini söyledi. Özersay, Kıbrıs’ta yaşanan türden uyuşmazlıklarda, mevcut durumun her iki tarafı da ciddi oranda rahatsız eder bir noktaya vardığında çözümün mümkün olabileceğini belirtti. Ancak şu anda Kıbrıs Rum tarafını rahatsız edecek bir durumun olmadığına dikkati çekti.
Özersay, “Kıbrıs sorunu çözülmese ve mevcut statüko devam etse bile Kıbrıs Rum tarafı bütün adanın yasal hükümeti konumundadır. Kıbrıs sorunu çözülmese ve mevcut statüko devam etse bile Kıbrıs Rum tarafı AB'nin tam üyesidir. Kıbrıs sorunu çözülmese ve mevcut durum, statüko devam etse bile Kıbrıs Rum tarafı doğal gazı tek başına çıkarmak için adımları atmaya devam edebilmektedir ve uluslararası aktörler kendisine bu konuda herhangi bir caydırıcı mesaj vermiyorlar. Bütün herkes ‘bu doğal zenginlik Kıbrıslı Türkler’e de aittir’ diyor olmasına rağmen kendisine böyle bir mesaj vermiyorlar. Dolayısıyla bu ortamda, kim kendisini Kıbrıs Rum liderliğinin yerine koysa, ‘niye ben çözüm yapıp Kıbrıslı Türkler’le yönetim ve zenginliği paylaşayım ki?’ sorusunu sorardı, bu haklı bir soru durumuna geliyor. O nedenle Kıbrıs'ta mevcut statükoyu, mevcut durumu sorgulayacak, sarsacak bir takım adımlar atılmadığı müddetçe Kıbrıs sorununun bütün tarafların özel bir talebiyle ve ısrarıyla çözüm noktasına gelmesi çok kolay bir şey değildir. Bunu bence objektif bakan, realist değerlendirme yapan herkes görebilir” diyor.

“Rum tarafı paylaşmak istemiyor”
Özersay, federasyon paylaşmaya dayalı bir ortaklık modeli olmasına rağmen bugün Kıbrıs Rum tarafının, yönetimi ve zenginliği Kıbrıs Türk toplumuyla paylaşmaya hazır olmadığının bir gerçek olduğunu söyledi, 2004 tarihli BM Genel Sekreteri raporunda da bu tespite yer verildiğini hatırlattı.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, “O zaman soru şudur; yönetimi ve zenginliği paylaşmaya dayalı ortaklık modeli olan federasyona bu şartlarda nasıl ulaşacağız? Yoksa buna hazır hale gelmelerini sağlayacak bazı adımlara mı ihtiyaç var? Bir yöntem budur bana kalırsa. Ama bu adımlar atılmıyor ve atılmayacaksa o zaman o hedeflenen modele dair bir sorgulamaya ihtiyaç var. O zaman daha farklı, başarılabilir bir hedef koymak lazım, bu da federal modelden daha farklı bir model de olabilir” ifadelerini kullandı.

DiCarlo ile görüştü
Öte yandan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, New York’ta gerçekleştirmekte olduğu uluslararası temasları çerçevesinde BM Genel Sekreteri Guterres’in Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı olan Rosemary DiCarlo ile görüştü. 
Özersay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, gerek başarısızlığa uğrayan müzakere süreci ertesinde Kıbrıs sorununun geleceği, gerekse iki taraf arasındaki ilişkilerde ne gibi iyileştirmeler yapılabileceği konusunda, Genel Sekreter Yardımcısı DiCarlo ile görüşlerini birinci ağızdan ve doğrudan paylaşma imkanı bulduğuna dikkat çekti.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.