Diyalog Gazetesi

‘Son nefesteyiz’

KIBRIS

Otelciler ve acenteciler, ekonomiye yılda Bir milyar Dolar gelir getiren turizm konusunda tehlike sinyalleri verdi

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) Başkanı Dimağ Çağıner, turizm konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek “Son nefesimizdeyiz” dedi.

"Turizm sektörü çökerse, domino etkisi yapacak ve tüm sektörlere yansıyacak. Son nefesimizdeyiz. Turizm sektörü olarak biz Durursak ekonomik krizi o zaman iliklerimize kadar hissedeceğiz” diyen Çağıner’in yanı sıra Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) Başkanı Erkan Kilim de ulaşım teşviklerinde hak edilişlerin alınamadığını belirterek ciddi sıkıntıların yaşandığını söyledi.
Merit Lefkoşa Otel’de yer alan dünkü basın toplantısında, KITOB Başkanı Dimağ Çağıner ve KITSAB Başkanı Erkan Kilim’den çok ciddi uyarılar geldi.
Birlikler, ülkede "turizme" dayalı bir devlet ve toplum politikası olması gerekliliğine de vurgu yaptı. 

Çağıner: Tüm sektörlere yansır 
KITOB Başkanı Dimağ Çağıner, turizm sektöründeki sıkıntıları anlatarak, turizm sektöründeki sorunları tek başlarında çözemeyeceklerini vurguladı, halktan ve hükümetten destek istedi. 
Turizm sektöründeki sıkıntıları gündeme taşırken ülke için konuştuklarını belirten Çağıner, sıkıntıların ve kötü gidişin sorumlusunun sadece kendileri olmadığını, bu yüzden sorunları hep birlikte çözmelerinin önemine vurgu yaptı. 
Turizm sektöründeki teşvik sistemi ve turizmcilerin 80-90 milyon TL civarındaki alacağı olan hak edişlerin önemine işaret eden Çağıner, "Turizm sektörü çökerse, domino etkisi yapacak ve tüm sektörlere yansıyacak. Son nefesimizdeyiz. Turizm sektörü olarak biz Durursak ekonomik krizi o zaman iliklerimize kadar hissedeceğiz. Ülkemiz için konuşuyoruz, bunun sorumlusu biz değil hepimiz olacağız. Bunu tarihe not düşmek için buradayız" diye konuştu. 
Otellerin bugün maliyetine çalıştığını ve 2019 verilerinin turizm için çok kötü olduğunu vurgulayan Çağıner, İsrail pazarının siyasi nedenlerden dolayı kapandığını, Avrupa pazarında sıkıntılar yaşandığını ve Düşüşün 2020'yi de tetikleyeceğini belirtti.
Çağıner, sektörün önünde çok zaman kalmadığını ve 2 ay içinde küçülmelerin yaşanabileceğini, işletmelerin işçi durdurma, alım azaltma gibi kendi önlemlerini almak zorunda kalacağına da dikkat çekti.

Erkan: Yasalar düzenlenmeli
KITSAB Başkanı Erkan Kilim de, ülkede kendilerine özel değil, dünyadaki turizm politikalarının uygulanmasını ve yasaların düzenlenmesini istediklerini söyledi. 
Kilim, ülkeye yönelik izolasyonlar yanında kendilerine de içte izolasyon uygulandığını savunarak, Rehberler Birliği’ne eleştirilerde bulundu. 

Turhan: Altın yumurtlayan tavuğu öldürmeyelim 
Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Asbaşkanı Ercan Turhan da basın toplantısında söz aldı kısa bir konuşma yaptı. Turhan şunları söyledi: 
“Kıbrıs dünyanın en güzel adası ama haksız izolasyonlardan dolayı bunalmış bir ada. Bu adayı bu haksızlıktan ve zor durumdan kurtarabilecek tek bir sektör vardır; turizm, tabiri caizse altın yumurtalayan tavuk. Bu tavuğu yaşatalım, çoğaltalım, öldürmeyelim. Bu tavuk hastalandı, öldürmeyelim herkes önlemini alsın”

İşte ortak açıklama 
KITSAB VE KITOB, ortak açıklamasında, KKTC ekonomisinin büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu belirterek, Özelde ekonominin gerçekte ise lokomotif sektör olan Turizmin bu ekonomik darboğazdan hak etmeyecek şekilde payını aldığını vurguladı. 
Açıklamada, turizm ekonomisinin; yerli istihdam başta olmak üzere, gerek yerli üretim- ithalat gerekse tarım ekonomisinin en büyük taşıyıcı sektörü olduğuna dikkat çekildi.
Açıklama, şöyle devam etti: 
"Her yeni otel açıldığı zaman ortalama 300 yerli istihdama iş imkanı sağlıyor. Yeni bir otel açıldığı zaman daha çok domates, daha çok soğan daha çok ekmek daha çok tarım ürününe ihtiyaç duyuluyor. 
Turizm sektörü ülke ekonomisine yıllık 1 milyar USD gelir getirmektedir. Ödemeler dengesini, ithalat ihracat arasını dengeleyen en büyük sektördür.
Bu kadar büyük bir sektörün sıkıntıları konusunda özelikle son altı aydır adeta çığlık atmaktayız. Atmaktayız da neden atıyoruz? Çünkü bu sektör çöktüğü anda domino etkisi yaratacaktır. Turizm Sektörü 50’ ye yakın sektöre maddi destek sağlamaktadır.
Diğer sektörlerden en büyük farkı; gelir getiren sektör olmasıdır. Yani Turizmin ikamesi yoktur. Diğer sektörler önemsizdir demiyoruz ama tarım, sanayi, ticaret, inşaat onlar ihtiyacı karşılarlar halbuki turizm tüm bu sektörlere gelir getiriyor. Bir kez geliriniz düşerse kısıntı bütçesi yapmak zorunda kalırsınız."
Açıklamada, 2010 yılından beri halk arasında bilinen terimi ile turizmde Türkiye harici gelen yolculara verilen bir "teşvik" protokollerine de değinilerek, "Biz turizmciler; bunun bir destek olmadığını dünyanın bize ambargo uygulamasının ulaşımda ve pazarlamada yaratmış olduğu olumsuzluğu nötrleştiren yardımı olarak görmekteyiz" denildi. 
Ambargo etkisini azaltmak için verilen destek protokollerinin devreye girmesinden hemen sonra turizm ekonomisinin canlanmaya başladığı belirtilen açıklama şöyle: 

Fayda sağlayan destek
"Kıbrıs Türk Ekonomi tarihinin en sonuç odaklı, en çok fayda sağlayan destek paketi olarak önümüzdeki yakın tarihte kitaplara geçecektir. Neden önemlidir? Çünkü adını belki kitaplardan, belki derslerden, belki iş seyahatlerine gidişlerimizde duyduğumuz ülkelerden ülkemize tarifeli ve tarifesiz seferler ile yaz ve kış olmak üzere kesintisiz turist akışı başlamıştır.

Bugün bu adaya sürekli olarak Slovakya'dan, Slovenya'dan, Danimarka'dan, Çekya'dan, İtalya'dan yaz kış kesintisiz seferler yapılmakta; bu seferler ile ülkeye turist gelmektedir.
Şimdi size meşhur destek sistemini anlatmak istiyoruz; Yolcu başına uygulanan bu desteğin amacı ulaşım ve pazarlama konusundaki ambargo maliyetini azaltmaktır. Destek protokolleri bize 7 gece işletme belgeli KITOB üyesi bir tesiste, 7 gece konaklama karşılığında; 70 Euro destek verilmesini taahhüt eder. Bu destek miktarının yüzde 30'u KKTC bütçesinden, yüzde 70'i ise TC destekli ödenmektedir. Özetle; ortalama bir turistin tüm turizm harcamasının toplamının 800 USD civarında olduğunu kabul edersek, bu geliri üretmek için KKTC bütçesinden kişi başı sadece 21 Euro, kısaca 25 USD çıkmaktadır. 25 USD harcayıp, 800 USD gelir elde ediyoruz. 
Bu destek direkt olarak yurt dışında pazarlama yapan, paketi oluşturan ve satan operatöre verilmesini destekler. Ne var ki gerek bürokratik gerekse ekonomik nedenlerden dolayı hiçbir yurt dışı operatörü bu destek miktarını kendisi almak istememektedir. İşte burada yerel acentelerimiz devreye girmektedir.” 

“Hak edişleri alamadık”
Açıklamada, teşvik protokolüne göre, ödemelerin 30 günde yapılması gerekliliğine de işaret edilerek, şunlar kaydedildi: 
"Ancak son bir buçuk yıldır az ve son bir yıldır ise acentelerimiz hak edişlerinden bir tek Euro almamıştır. Alacaklarımız TL olarak beklerken önceden operatörlere Euro olarak destekleri düşmüş olduğumuz için almamız gereken hak edişimiz erimiştir. Göz göre göre bu sektörūn çöküşü izlenmektedir. Bugün alacak miktarımız 80/90 milyon TL civarındadır. Net değildir sebebi ise belirtmiş olduğumuz gibi Euro hak edişin TL olarak ödenirken hesaplandığı kurun tam olarak bilinmemesidir." 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.