ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna konusunda aldığı inisiyatifin Kıbrıs sorunu üzerinde de belirleyici olabileceği yönünde değerlendirmeler yoğunlaşıyor. New York ve Brüksel merkezli kaynaklarda, Trump’ın Ukrayna deneyiminden aldığı cesaretle, Kıbrıs da dahil olmak üzere diğer bölgesel ve uluslararası anlaşmazlıklarda benzer girişimlerde bulunabileceği dile getiriliyor.
Haftalık Kahtimerini gazetesinin “Trump Modeli ve Kıbrıs… Bir İnisiyatif Alma Senaryosuyla İlgili Bilgiler Çoğalıyor” başlığıyla yayımladığı habere göre; Trump’ın Ukrayna’daki inisiyatifinin iki ana özelliği kaygı yaratıyor. İlk olarak, inisiyatiflerinin egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü dikkate almayan, uluslararası hukuku her anlamda zedeleyen sert bir hakemlik mantığına dayandığı belirtiliyor. İkinci olarak, Trump’ın planlarının bu sert hakemlik çizgisinde, küçük de olsa müdahalede bulunmaya çalışanları, başta BM ve AB olmak üzere, tasfiye etme ve marjinalleştirme yönünde etkisi olduğu ifade ediliyor.
Gazete, Rum tarafının Trump’ın Kıbrıs sorununu, Ukrayna örneğinde olduğu gibi kendi inisiyatifiyle çözmeyi düşünmesi halinde ortaya çıkabilecek gelişmelerden kaygı duyduğunu kaydetti. Özellikle bu yaklaşımın Kıbrıs sorununu BM çerçevesi dışında çözmek isteyen Türkiye’ye avantaj sağlayabileceği vurgulandı.
Haberde, Trump’ın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı dost olarak nitelendirdiği ve Erdoğan’a hayranlığını açıkça dile getirdiği hatırlatıldı. Bu durumun, olası girişimlerin Türkiye ile ilişkiler üzerinden şekillenebileceği yönünde değerlendirmelere yol açtığı ifade edildi.
Uzman yorumlarına göre; Trump modelinin Kıbrıs’ta uygulanması halinde, taraflar arasında geleneksel diplomatik kanallar yerine doğrudan ve sert bir hakemlik yaklaşımının ön plana çıkabileceği, bunun da hem Rum hem de Türk tarafında çeşitli siyasi ve diplomatik riskler yaratabileceği belirtiliyor.