Diyalog Gazetesi

Tarihin canlı tanıkları

KIBRIS

KKTC'nin 1983'te ilanı sırasında gazetecilik yapan Akay Cemal, Erten Kasımoğlu ile eski Başbakanlardan hakkı Atun ve eski Bakan Özel Tahsin o günleri anlattı

 KKTC ilan edildiği 15 Kasım 1983'te gazetecilik yapan ve hala aktif olarak mesleğe devam eden Akay Cemal ve Erten Kasımoğlu, cumhuriyetin ilanı sırasında yaşananları gazeteci gözüyle AA muhabirine değerlendirdi.

Akay Cemal, o dönemde Kıbrıs Postası gazetesinde çalıştığını belirterek KKTC'nin ilanından 5-10 gün öncesine kadar birtakım bilgi ve istihbaratlar aldıklarını, KKTC'nin kuruluş arifesinde olduklarını anladıklarını söyledi.
O gün geldiğinde Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş başkanlığında oluşturulan komiteye son gün Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük'ün de davet edildiğini, ertesi gün KKTC'nin ilan edileceğini fakat bunun gizli tutulması gerektiğinin dile getirildiğini aktardı.
Cemal, "O gece Kuzey Kıbrıs'ın tüm dünyayla bağlantıları kesilmişti. Bu da dolaylı olarak bu ilanı engellemek içindi." dedi.
Gece yarısından sonra adeta hayatın durduğunu belirten Cemal, Denktaş'ın sabahın erken saatlerinde milletvekillerine KKTC'nin ilan edildiğini açıkladığını anlattı.

“KKTC'nin ilanı şok etkisi yaratmıştı"
Mecliste oy birliğiyle alınan kararın tüm dünyaya duyurulduğunu ifade eden Cemal, "KKTC'nin ilanı gerek Güney Kıbrıs'ta gerekse tüm dünyada şok etkisi yaratmıştı." diye konuştu.
Cemal, KKTC içinden de birtakım muhalif eleştirilerin geldiğini kaydetti.

"KKTC'nin ilanı sürpriz olmadı"
Erten Kasımoğlu, o dönemlerde gazetecilik yaptığını ve KKTC'nin ilanının yapılacağıyla ilgili tartışma ve gelişmelerin fiilen içinde olduklarını kaydetti.
Cumhuriyetin ilanıyla ilgili siyasi platformlarda şiddetli bir tartışmanın olduğuna işaret eden Kasımoğlu, Denktaş'ın New York'a gidiş ve gelişlerinde yaptığı açıklamalarda veya Rum tarafına yaptığı uyarılarda sürekli olarak "Kıbrıs Türkleri ayrı bir devlet ilan edecek" algısının yayıldığını anlattı.
Kasımoğlu, "KKTC'nin ilanı sürpriz olmadı. Hatta ilan edilmeden birkaç gün önce biz gazete manşetlerinde 'Şu gün ilan edilebilir, bu gün ilan edilebilir' diye haberler yapıyorduk." şeklinde konuştu.
Kasımoğlu, meclise gidildiğinde KKTC ilanı öncesi olumsuz tavır alan partilerin de olumlu yönde oy kullandığına, bağımsızlığın ilanının yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin büyük bir kısmı tarafından da desteklendiğine işaret etti. 

“Tepkiler başarıyla göğüslendi”
Yabancı ülkelerin Türkiye'nin KKTC'nin ilanını önleyememiş olmasından dolayı tepki verdiğini söyleyen Kasımoğlu, Pakistan ve Bangladeş gibi ülkelerin tanıma noktasında olumlu tavır sergilese de Avrupa ülkelerinin ciddi anlamda tepki ortaya koyduklarını hatırlattı. Kasımoğlu, şöyle devam etti:
"Kıbrıs Türk halkı bu tepkileri başarılı bir şekilde göğüsledi. KKTC, 1983'ten bu yana bağımsız devlet olarak gelişerek ayakta durmaktadır. KKTC'yi tanısalar da tanımasalar da 180 küsur ülke ekonomik ilişki içerisindedir. Bu ülkede ürünü satılmayan hiçbir gelişmiş ülke yoktur. KKTC fiilen tanınmamış olmasına rağmen bir devlet varlığı olarak buradadır."

Eski Başbakan Atun ile Bakan Özel anılarını anlattı
Öte yandan KKTC’nin ilan edildiği 1983'te aktif siyasette olan eski başbakanlardan Hakkı Atun ve dönemin Sağlık ve Çalışma Bakanı Özel Tahsin, KKTC'nin ilanı sürecinde yaşananlar ve o döneme ilişkin izlenimleri hakkında AA muhabirine konuştu. 

Atun: Ben de sonradan öğrendim
Hakkı Atun, KKTC'nin ilan edildiği dönemde Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreterliği görevini yürüttüğünü belirterek, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve dönemin Başbakanı Mustafa Çağatay'ın cumhuriyeti ilan etme hazırlıkları içinde olduğunu sonradan öğrendiğini söyledi.
Denktaş'ın, Türkiye'de Genelkurmay ve siyasilerin bu konuya yatkınlığını saptadıktan sonra adım atma planını yaptığını anlatan Atun, buna 1983'te karar kılındığını ifade etti.
Atun, Denktaş'ın bir gece bütün parti milletvekillerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na davet ettiğini, o gece olağanüstü bir durum olduğunu sezdiklerini aktararak şöyle devam etti:
"Dönemin Dışişleri Bakanı bile o gece böyle bir karara varılacağını bilmiyordu. Denktaş, sessizce görevlendirdiği bir dışişleri üst kademe yöneticisini Ankara'ya göndermiş ve Bağımsızlık Bildirgesi'ni Türkiye ile birlikte hazırlamaya bile başlamıştı. Bütün bunlar tamamıyla gizli bir şekilde devam ediyordu. O gece Denktaş Bey baklayı ağzından çıkararak, 'Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.' dedi." 
KKTC'nin ilanı sırasında meclis dışında çok sayıda kişinin toplandığını belirten Atun, Kıbrıs Türkleri ile Rumlarının ortak kurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük'ün de sağlık sorunlarına rağmen o gün meclise geldiğini söyledi.

Küçük, Denktaş ve Örek halkı selamladı
Atun, oylamanın ardından Küçük, Denktaş ve siyasetçi Osman Örek'in meclis kapısında halkı selamladıklarını ve konuşma yaptıklarını hatırlatarak, "Denktaş, Türkiye'nin uluslararası konjonktürdeki durumunu da dikkate alarak, son derece dikkatli, anavatanı ile ordusuna bağlı, onlarla her an temas ve iş birliği halinde olan bir yaklaşım içerisindeydi." dedi.

Özel: Verilen mücadele sonucu…
Dönemin Sağlık ve Çalışma Bakanı Tahsin, KKTC'nin ilanı sırasında Sağlık ve Çalışma Bakanlığı görevini yürüttüğünü belirterek, cumhuriyetin ilanının, yıllarca verilen mücadelenin sonucu olduğunu kaydetti.
Bu mücadelenin 1950'li yıllara dayandığının altını çizen Tahsin, Rumların Ada'yı Yunanistan'a bağlama çalışmaları karşısında, o yıllarda Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin lideri Fazıl Küçük ile beraberindekilerin Türkiye'yi ziyaret ederek, yetkililere Kıbrıs'taki Türkleri ve Ada'nın Türkiye açısından önemini anlattıklarını ifade etti.
Tahsin, Kıbrıslı Türklerin 1975'te bir federe devlet ilan ettiğini ve amaçlarının karşı tarafın (Rumlar) da bir federe devlet ilan etmesi ve federal bir çatıda birleşilmesi olduğuna dikkati çekti.
Müzakerelerin uzun süre federasyon temelinde yürütüldüğünü söyleyen Tahsin, bu sürecin artık bir sonuç vermeyeceğinin anlaşılmasıyla "ayrı bir devlet ve cumhuriyet kurulması" konusunda mutabık kalındığını dile getirdi.
Tahsin, KKTC'nin ilanından önceki günlerde olağanüstü bir durum hissettiklerini, sadece Denktaş ile çok yakın çevresindekilerin bu süreci bildiğini ve bunun da büyük bir gizlilik içerisinde, fazla dillendirilmediğini anlattı.

"Cumhuriyetimizi ilelebet yaşatmaya kararlıyız"
"Hiç çağrı yapılmadan on binlerce vatandaşın meclis önünde toplanması gerçekten Kıbrıs Türkü'nün bu konudaki özleminin sonucunu açık bir şekilde gösterdi." diyen Tahsin, Denktaş'ın meclis önünde yaptığı konuşmada KKTC'nin ilanını hem Kıbrıslı Türklere hem de dünyaya duyurduğunu kaydetti.
Tahsin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu sürecin içerisinde olan ve destekleyen bir kişi olarak gururum ve mutluluğum vardır. Bunu yıllarca mücadele vererek, şehit ve gazi olmuş hem Mehmetçiğimize hem de mücahidimize borçluyuz. Bu vesileyle onları rahmet ve saygıyla anıyorum. Kabirlerin de rahat uyusunlar, cumhuriyetimizi ilelebet yaşatmaya kararlıyız." 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.