Dünkü yazımızda özellikle kamu hizmetlerindeki kötü gidişata dikkat çekmiş, 20 yıl öncesindeki hizmet ve kültür anlayışını arar hale geldiğimizi belirtmiştik…
Peki bu değişimin, daha doğrusu kötü gidişatın sorumlusu kimlerdir?. Elbette siyasiler ve bozuk düzene dört elle sarılan sendikalarla, bazı sivil toplum örgütleri...
En üsttekiler, parti işlerini, devlet işleriyle karıştırmaya başladıktan sonra, bu ülkede kamu verimliliği diye bir şey kalmadı...
En kritik yerlere dahi; işin ehli, deneyimli personel yerine partililerin atandığı bir düzen yaratıldı bu küçük ülkede…
Her iktidar değişiminde üst kademe yönetimi de değişti…
Bakanlık koltuğuna oturanlar, hiç deneyimleri olmadığı halde, alt kademelere deneyimli olanları getirmek yerine bunun tam tersini yaptılar…
Yani işi bilmeyenleri yanlarına aldılar…
Böylece; sorunlar daha hızlı bir şekilde artmaya başladı…
Karayolları dairesi yollara tabela çakamaz duruma geldi…
Telekomünikasyon Dairesi 300’den fazla personeli olduğu halde konutlara telefon bağlayamıyor…
Posta Dairesinde mektup dağıtacak adam ve araç kalmadı…
Eskiden “Bak postacı geliyor” şarkısını söylüyorduk…
Bunun adı “Bak postacı gelmiyor” oldu…
Su Dairesi de sorunları çözmede zorlanıyor…
Personel sıkıntısı nedeniyle arızalara yetişemiyor…
Bilinen bu gerçeklere karşın adı geçen kurumların özelleştirilmesi istenmiyor…
Kılık kıyafet düzeni kalmadı
Devlet dairelerinde ve okulların büyük bir bölümünde kılık, kıyafetten tutun, vatandaşa hizmet anlayışı ve hitap şekli dibe vurdu... Para ödemek isteyen insana işkence çektiren bir düzende yaşatılıyoruz...
Tek başına kamuda yaşanan sıkıntılar ve vatandaşa uygulanan haksızlıklar bile, Avrupa’ya olan özlemi ister istemez tetikliyor...
“Falan ülkede su, elektrik, telefon dairesinin yolunu bilmiyoruz... Her şeyi posta ve internet üzerinden hallediyoruz” diyenleri dinledikçe, evine beş yıldan beri telefon bağlatamayan Lefkoşalı Mehmet Efendi, Girneli Ayşe Hanım elbette Avrupalı olmayı hayal eder...
Devletin inat ve ısrarla yönetmek istediği Elektrik Kurumu’nun bu ülkeye yeterli hizmeti veremediğini bilmeyen yoktur...
Yağmur yağdığında, rüzgar estiğinde, sıcaklık arttığında ülke karanlıkta kalıyor...
Peki iyi olan tarafımız nedir?..
Eğer ‘iyi’ derseniz, kamuda bol tatil olanağı…
Özellikle de eğitim sektöründe…
Kısa süreli çalışma ve maaş garantisi…
Ama bu sistemin de çökmekte olduğunu görebiliyoruz…
Öyleyse; kendimizi AB kurallarının uygulanması konusunda hazırlamalıyız…
Başka çaresi de yoktur…
Hasan Nuri 3 Saat Önce
Devletimiz egemen ayrı KKTCnin Avrupa Ülkesi olmasına tabii ki karşıdır ? KKTCnin Avrupadaki gibi vatandaşlarına Verebilecek Kesintisiz Suyu ve Elektriği mi var yani ? KKTCnin Bakımsız denetimsiz ve yatırımsız Karanlık yollarında kaybettiğimiz Canlara Dur diyebileceği mi var yani ? Avrupadaki gibi Betonlaşmış KKTCnin Parkları Yeşil alanları Tertemiz Çevresi ve Sahilleri mi olabileceğini var sayabiliriz ? KKTC devletinin İş Bilmez Verimsiz ve denetimsiz dairelerinden Kim Avrupa Standartlarını bekleyebilir ki ? Sahte Diomalarla işbaşı yapanlar KKTCnin neden Avrupa olmasını istesin ki ! Egemen ayrı KKTCde biz bize yetmiyormuyuz yani Tabii ki Avrupa Standartlarını KKTCde İstemiyoruz ! Aklımızı mı kaybettik yani ? Gittiği kadar “ for ever TRNC !
Vatandaş 44 Dakika Önce
" Devlet dairelerinde vatandaşa hizmet anlayışı ve hitap şekli dibe vurdu... Para ödemek isteyen insana işkence çektiren bir düzende yaşatılıyoruz..." malesef .