Turizm ve eğitim sektörünü canlandırmadan KKTC ekonomisinin içine düştüğü çukurdan çıkması mümkün değil.
Bunun da tek yolu var: aşılıların ülkeye karantinasız giriş çıkışını sağlamak.
Bu yapıldığında uçak seferleri artacak, adaya gelmek isteyenler seyahatlerini planlayabilecek, üniversiteler ve oteller önlerini görebileceklerdir.
Kıbrıslı Rumlar bu yola girdi bile. (Bir defa olsun doğru bir şeyi Rumlardan önce yapmayacak mıyız?)
Bir Nisan’dan başlayarak Kıbrıs Cumhuriyeti ile İsrail arasında uçuşlar yeniden başlayacak, bu ülkelerin vatandaşları yeşil aşı pasaportu ile karantinasız ve hatta PCR testsiz iki ülke arasında seyahat edebilecek.
Bu devletler benzer bir anlaşmayı Yunanistan ile de yaptılar.
İsrail başka el sıkışmalar için Birleşik Krallık, Estonya, Romanya, Sırbistan, Gürcistan ve Seyşeller ile görüşüyor.
Danimarka ve İsveç de aşılılar için serbest seyahat rejimi hazırlığı içindedirler.
İlkbaharın sonuna doğru, aşılama kapsamı genişlediğinde diğer Avrupa Birliği ülkeleri de onları izleyecektir.
Nasıl aşı pandemiye set çekmek için tek yol ise serbest dolaşım da pandeminin yavaşlattığı ekonomileri canlandırmak için tek yoldur. Kapalılık çare değildir.
İsrail’le anlaşma imzaladıktan sonra konuşan Rum Cumhurbaşkanı Anastasiades “Kısıtlamasız serbest dolaşımın başlaması turizme dayalı bir ülke olan Kıbrıs için büyük önem taşımaktadır,” dedi.
Aynı sözleri bu tarafta biz de duymak isteriz, zira KKTC de turizme dayalı bir ülkedir.
Hatta “Kısıtlamasız serbest dolaşımı” sağlamak için adım atılması bu taraf için daha da önemlidir çünkü dış öğrencilere dayalı büyük bir yüksek öğretim sektörüne sahibiz.
Duymak isteriz ama bugüne kadar duymak istediğimiz neyi duyduk da bunu da duyacağız?
KKTC yönetiminde her zaman olduğu gibi kararsızlık ve belirsizlik hüküm sürmektedir.
Hükûmet Ankara’nın ona hazırladığı yoğun bakım odasına duhûl eyledi ve yorganını başından yukarı çekip derin bir uykuya daldı. Uyanmaya niyeti yok. Türkiye’nin bir alt yönetimi olmak hoşuna gidiyor.
“Ankara desin yapalım; Ankara versin yiyelim.” Hükûmetin ilkesi bu.
İnisiyatif alamamak Kıbrıslı Türklerin en büyük özelliklerinden biridir. Bir ikinci en büyük özellik, kesintisiz lafazanlık ve kafa karıştırmaktır.
Hükûmetin kendiliğinden bir şey yapacağı yok. İşveren kuruluşları, sendikalar, perakendeciler, lokantacılar ve kapalılıktan zarar gören bütün kuruluşlar harekete geçmeli, hükûmeti sarsıp uyandırmalıdır.
Unutmayalım.
KKTC hükûmetlerinin huyu doğru olanı değil, en çok bağıranın istediğini yapmaktır.
O zaman ne duruyoruz?
Bağıralım!
Ne duruyorsunuz? Bağırın!
Paylaş
ali özdemir 3 Yıl Önce
bağırsanızda boşuna kıbrıs ankaraya ankara avrupaya bakıyor.ankara almanyayı 15 sonrası takip ediyor
Ruh İkizi 3 Yıl Önce
Dünya artık eski dünya değil. Bu gerçeği görmeliyiz.Birey olarak hijyene bağlı yeni bir dünya kurmak, gerçekleştirmek zorundayız.Bilim bir yere kadar. Onun da gereklerini yerine getirmeliyiz. Elbette yöneticilerin sesi daha çok duyuluyor. Onların hataları, bireysel hatalarla kıyaslanmayacak kadar büyüktür.
Hasan Nuri 3 Yıl Önce
Pandemi öncesinde Ambargolar ve Ulaşım sorunları ile zor şartlar altında Turizm yapmaya çalışan Kktc yi Turizmde daha da zor günler bekliyor, Pandemi sonrası artık Turistler Sağlık Standartları yüksek, Ulaşım ve İletişim sorunları olmayan, Çevre, Deniz ve Hava kirliliği olmayan Gıda güvenliği olan sorunsuz Ülkeleri tercih edeceklerdir, Şimdiki hali ile sorunlar yumağı olan Kktc kabuk değiştirmezse Avrupalı Turisti mum ile arayacağız,
ali özdemir 3 Yıl Önce
örgütlü ama gerçek örgütlü olmazsanız bağırsanızda kendi sesinizi duyarsınız yalnız olduğunuz için
Bir Vatandas 3 Yıl Önce
Evet haklisiniz cevre kirliligi konusunda halkimiz hic bilincli degil malesef. Hava kirliligi: Kac gundur ozellikle havalar soguyunca her tarafimizdaki komsular gurul gurul somine yakiyorlar. Sominede yakilan odunlardan cikan hava kirliligi normalden kat kat fazladir. Hem kendilerini, aileleerini, cocuklarini zehirliyorlar hem de bizi ve cevremizdeki herkesi. Butun mahalle duman altinda zehirleniyoruz. Malesef ulkede ya hava kirliligi olcumleri yapilmiyor ya kimsenin umurunda degil veya bu konuda da diger bircok medeni konularda oldugu gibi halkimiz cok cahil. Hava kirliliginden ortaya cikan mikroskopik tanecikler hem insanlarin cigerlerini mahvediyor hem de kana karisip diger organlarinda bircok zararlara neden oluyor. Hava kirliligi en buyuk erken olum ve sakatlik sebeplerinden biridir. Bu konuda en azindan televizyondan olsun biraz insanlar biliglendirilse belkide bu kendi kendimizi zehirleme olaylari biraz olsun azalabilir ama kim bunun farkinda acaba?
Bir Vatandas 3 Yıl Önce
Hem evet hem hayir. Bu konuda her iki tarafin da hem hakli hem de haksiz tavirlari var. Herseyden once "asilanmis kisiler artik hastaligi bulastirmayacak" diye birsey yok. Bu yanlis bir bilgi fakat bircok kisi , ve malesef karar vericiler bu konuda bilgisiz gibi gorunuyorlar. Asilanmis da olsaniz yine de birisinden hastaligi kapip baskalarina bulastirabiliyorsunuz. Yani "Tasiyici" olabiliyorsunuz. Fakat sonucta bu gibi gerceklere tamamen siyah beyaz olark , "ya hep ya hic" gibi gormektense esasinda bir "Risk degerlendirmesine" bakilarak karar verilmeli. Mesela Israil asilanan kisileri kabul ediyor ama zaten Israil kendi halkinin cogunu asilamis bile. Korkusu yok. Yani ulkeye gore , asilanma durumuna gore risk belirlenmeli ve ona gore kararlar alinmali. Yani ne "Kapilari asilananalar sonuna kadar acalim" demek dogru , ne de " Asilananlar da tasiyic olabilir kapilari kapatalim" demek. Gercek bu ikisinin ortasinda.
Bir Vatandas 3 Yıl Önce
Dogru soze ne denir. Cok haklisiniz.
Turkish power 3 Yıl Önce
Önce kendinizi yeni düzenci sendikacı her halti bildiğini zanneden palikarya asigi gurupların şantajlarından cayirtilarindan kurtarın gerisi boş onaylasanız da onaylamasanız da
Turkish power 3 Yıl Önce
Millet icraat yapıyor sizler klavye sovalyeligi boş boğaz geyiği her halta muhalefet onun bunun hayranlığı yaranma çabaları 82. Vilayet hayirli olsun
Turkish power 3 Yıl Önce
Bas bas parmakları kırmızıya ne olacak neyi değiştireceksin gerçekleri mi gerçekler acıtıyor mu moral mi bırakmıyor annan referandumu ve crans montananin kazık acıları geçmiyor mu özeleştiri yapılamıyor mu evlenme vaadiyle kandırılan kızlara dönmek insanı bozuyor mu
Ruh İkizi @ bir vatandaş 3 Yıl Önce
Halısınız kardeşim. Herkesin sorumluluğunu bilmesi lazım.
Bir Vatandas 3 Yıl Önce
Evet dogru, haklisiniz. Zor konular, zor kararlar herkes sorumlulukla sag duyuyla konuya bakmasi lazim.
Turkish power 3 Yıl Önce
REIS BASBUG noktayı koydular hayirli olsun olay bitti çıkalım kerevetine
Alp Darici 3 Yıl Önce
Bir defa olsun doğru bir şeyi Rumlardan önce yapmayacak mıyız? Cevap sorunun icinde sakli iste neden hellenic kibris cumhuriyetinin bir devlet ve ab uyesi olupta neden kktc nin turkiyenin bir kibar dille soyliyeyim "kolonisi" oldugu bu sordugunuz sorunun icinde sakli ! saygilar ustadim