ABD Başkanı Trump’ın, uzun yıllar devam eden Azerbaycan-Ermenistan savaşları sonrasında iki ülke liderini Beyaz Saray’a davet edip, barış anlaşması imzalatması küçümsenecek bir olay değildir…
Bu yüzden Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterileceği açıklandı…
Çok sayıda insan İsrail’in, Gazze’de sürdürdüğü katliamları öne sürerek Trump’a Nobel Barış Ödülü verilmesine karşı çıktı…
Sorumluluk kararı verecek olanlarındır…
Ama Trump’ın yardımına ihtiyaç duyulan önemli bir konu daha vardır…
Uzun yıllardan beri Türkiye ile Yunanistan arasında devam eden sorunların çözüm zamanı gelmedi mi?..
En başta Ege Denizi’nde kıta sahanlığı ve karasularının belirlenmesi…
İki ülkenin bu konuda uzlaşması halinde, bir başka önemli başlık olan Kıbrıs sorununun çözümü daha kolay olur…
Neticede Türkiye adanın kuzeyinde; Yunanistan ise adanın güneyinde söz sahibidir…
Ayrı devlet ve egemenlik iddiaları işin şakasıdır…
Kıbrıslı Rumlar bağımsız devlet adıyla Yunanistan’dan onay almadan uluslararası anlaşma yapabilir mi?..
Son 5 yıla bakalım…
Mısır, İsrail, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Fransa ile yapılan ‘ortak savunma anlaşmalarında’ 3 imza vardır…
Mesela; Mısır-Yunanistan ve Kıbrıs…
Kıbrıs-Yunanistan-Katar…
Yunanistan-Kıbrıs-İsrail…
Trump yeni Dubai istiyordu
ABD Başkanı Trump ikinci kez göreve geldiği zaman “Gazze benim olacak” demiş ve bu bölgeyi Orta Doğu’nun Dubai’si yapacağını söylemişti…
Halbuki; Gazze’den çok daha önemli ve Dubai olmaya elverişli bir ada vardır…
Kıbrıs adası, çözüm olması halinde Dubai’yi ve Singapur’u geride bırakacak bir duruma gelebilir…
Maraş’tan başlayıp, Girne’ye kadar inildiğinde Kıbrıs’ın dünyada en büyük çekim merkezi olabileceğini görebiliriz…
Bir de şimdiki haline bakın bu adanın…
Maraş kenti 51 yıldır farelere teslim adilmiş, atıl vaziyette duruyor…
Girne ‘şiki şiki baba’ türünden bir turizm merkezi…
Buradaki esnaf da şikayetçi, lokantalara giden turistler de…
Peki kazananı var mı bu düzenin?..
Kontrolsüz betonlaşma, kanalizasyon ve arıtma olmadan kontrolsüz büyüme burada yaşayanlara ne getirecek?..
Güney Kıbrıs açısından baktığımızda ise karşısında 100 milyonluk bir Türkiye var…
Ona karşı sürekli silahlanmakla nereye varacak?..
Milli gelirin önemli bir kısmını silahlanmaya harcadığı için Rum halkının yüzde 37’si bugün fakirlik sınıfında yaşıyorsa, izlenen ırkçı siyasetin getirisini ve götürüsünü bir daha hesaplamaları gerekmez mi?..
Ama bazı güçlü kesimlerin, özellikle de Anavatanları Yunanistan ve Kilisenin etkisi yüzünden bunu yapamıyorlar…
Öyleyse; Trump’ın bundan sonraki adımı Türk-Yunan barışı ve Kıbrıs sorununun çözümü olursa buna şaşmamak lazım…
Neticede büyük bir iş adamı ve dünyanın süper gücünü yöneten kişi…
Yılların bitmeyen sorunlarını çözebilecek tek kişi o’dur…
Nobel Barış Ödülü’nü alamazsa, Kıbrıs Barış Ödülü’nü alma şansı vardır…