Su İşleri Dairesi iki gün önce bir açıklama yaptı ve Geçitköy barajında meydana gelen sorunlar nedeniyle 9 ile 12 Eylül tarihlerinde, dört gün süreyle su dağıtımı yapılamayacağını duyurdu…
Peki 4 gün süreyle Kıbrıs’ın kuzeyi susuz mu kalacak?..
Su İşleri Dairesine göre; Anamur suyu kesilecek ve mevcut kuyular devreye girecek…
Ama kuyularda su kalmadı…
Kuyulardan sağlanacak su büyük kentlerin ihtiyacının yüzde 10’unu dahi karşılayamaz durumdadır…
Peki ne yapmalı?..
Tasarruf tedbirleri devreye girmeli…
Bunun için vatandaşlar geceli gündüzlü uyarılmalı…
Ama bunu kim yapacak?..
Ülkeyi yönetenler müthiş bir yarış içinde köy ve kentleri dolaşıyor, ziyafetler veriliyor, nutuklar çekiliyor…
Tek dertleri var: Zafer!..
Neyin zaferi?..
İşte KKTC’nin zaferi…
Tanınmamış olsa da bir sıfatınız var:
“Cumhurbaşkanı…”
Bunun için müthiş kampanyalar yürütülüyor…
Kimisi ‘kurtuluştan’ söz ediyor, kimisi ‘tehlike’ uyarısı yapıyor…
Ne güzel?..
Kurtuluş veya yok olma tehlikesi…
Varlıktan yok olmayı isteyen yok…
Fakat; susuz ve elektriksiz bir yaşamın ömrü ne kadar olur?..
Onu da düşünmek lazım…
Neyse dönelim su meselesine…
Anamur’dan gelen suyun kesilmesi, Kıbrıs’ın kuzeyinin daha da kuruması demektir…
Elektrik kesintilerinde güneye geçişlerin patlama noktasına geldiğini hatırlayalım…
Sular akmazsa nelerin olabileceğini de düşünelim…
Kıbrıs’ın kuzeyindeki 17 göletin 14 tanesi tamamen kurumuş vaziyette…
Ve bunca zaman hiç kimse bunu umursamadı…
Şimdi ilgili daire “Anamur suyu kesilecek” diyerek tasarruf çağrısı yaptığı halde hükümet yetkilileri ve belediyeler bunu ciddiye almadı…
Millet ya seçim, ya da panayır ve konser derdinde…
Vur patasın, çal oynasın havasındayız…
Ne var ki; Salı’dan sonra yollarda yine su tankerlerini görmeye başlayacağız…
Kurumuş kuyulardan çıkacak suyun yetersizliği yüzünden üretim daha da azalacak, turistik tesisler daha ciddi sıkıntılar yaşayacak…
En önemlisi okulların açılmasıyla birlikte analar, çocukların elbiselerini yıkayacak su bulamayacak…
Abartı mı var bunda?..
İki gün sonra yine konuşuruz…