Diyalog Gazetesi
2013-12-22 00:52:56

Sözde Belediyeler

22 Aralık 2013, 00:52

 Geçen pazar günü yayınlanan yazımın son iki cümlesi teknik bir hata sonucu yayınlanamamıştır. Tüm okuyuculardan özür dileyerek ilgili paragrafı bu kez yazımın başına alıyorum. Tekrar yayınlamakta fayda vardır. Çünkü bugünkü yazımın konusuna da uyuyor.
 ÇUVALI DELDİRMEMEK ile ilgili paragraf şöyle idi : Rivayet olunur ki, Muhyiddin ibn Arabî bir gün İskenderiye Limanı’nda gemiden un boşaltmakta olan hamalları seyretmektedir. Baş hamal yüksekçe bir yere çıkmış sürekli talimat vermektedir: “Enes, evladım, çuvalı siyasetle tut, Malik, oğlum, çuvalı siyasetle taşı, Ali yavrum, çuvalı siyasetle indir!”... ibn Arabî hamalbaşına yaklaşır ve "çuvalı siyasetle indirme’nin" ne manaya geldiğini sorar. Cevap: “Siyasetle indirmek, çuvalı patlatmamaktır. Patladıktan sonra, döğünmenin faydası yoktur!”.
 Kıbrıs'ın her iki kesiminde de sözde belediyeler var. Bunu ben söylemiyorum. Bunu maalesef siyasetin çirkinliği söylüyor. Bilindiği gibi Güney Kıbrıs'ta sözde Mağusa ve Girne belediyeleri vardır. Kuzey Kıbrıs'ta ise belediye seçimleri “Kıbrıs Cumhuriyeti” yasaları altında gerçekleşmediği için belediyelerimiz uluslararası platformda “sözde” belediye olarak nitelendiriliyor.
 Siyasetin gerçeklerle bağdaşmadığına bakar mısınız? Ama Mağusa belediye başkanları bu ezberi bozdular ve Mağusa için birlikte çalışacaklarına dair bir taahhüt anlaşması imzaladılar. Herkesin “en başarılı” belediye diye nitelendirdiği Mağusa Türk Belediyesinin zeki ve girişimci başkanı Sayın Oktay Kayalp bu anlaşma ile Mağusa Türk Belediyesini uluslararası platformda yasallaştırmış oldu.
 Kazan kazan ilkesiyle Mağusa Rum Belediyesi de "sözde belediye" olmaktan kurtuldu. Sayın Oktay Kayalp bu durumu bana şöyle izah etmiştir : "1974'te rahmetli Sayın Bülen Ecevit şu an kapalı bölge olan Maraş'ı iade etme taahhütünde bulunmuştu. Bugüne kadar iktidara gelen her Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti de bu taahhüte uymuştur. Rumlar günün birinde Maraş'a dönecekleri için kolları şimdiden sıvamak gerekmektedir. Maraş'ın tekrar planlanması için iki seneye, yedibin işgücü ile üç seneye, toplam beş seneye ihtiyaç vardır. Biz şimdiden hazırlığımızı yapıp, Maraş'ın yeniden iskan edilebilecek duruma gelmesi görüşündeyiz. Maraş'ın ne zaman ve nasıl açılacağına Türkiye Cumhuriyeti kara verecektir. Bütünlüklü bir çözümle mi, yoksa güven artırıcı önlemler adı altında mı verilir bilemiyorum. Belki de Mağusa belediye sınırları içerisinde bir AKVARYUM oluşturulur. Teknik olarak uygunsa buraya bir havalimanı da yapılabilir veya Geçitkale Havalimanı oluşturulacak akvaryum için de kullanılabilir. Netice de bölge kayıtlarda - tellerle çevrilmiş ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde - şeklinde yer almaktadır."
 Görüldüğü gibi konu sorgusuz sualsiz eleştirilecek bir konu değildir. Hedef herzaman “kazan kazan” olmalıdır. Karşı tarafa “biz senden şunları şunları istiyoruz, sen de bunları bunları elde edeceksin” diye somut şeyler söylenmeli.
Bu konuda söylenecek çok şey vardır. Konuyu işlemeye devam edeceğiz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.