Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında karşılıklı suçlamaların tırmanarak devam etmesini üzülerek görüyoruz...
Kıbrıs sorununun bu en kritik döneminde, ülke yönetiminden sorumlu en üst düzeydeki iki makam arasındaki gerilim elbette endişe vericidir...
Halkımız, bir yandan ‘ne olacağının’ endişesini yaşarken, diğer yandan zirvedeki bu gerilim karşısında daha da umutsuzluğa düşüyor...
Halbuki; gündemimizde bunlar olmamalıydı...
Bugün; özellikle gelecekteki güvenliğimizle ilgili olarak dünya kamuoyuna karşı tek ses verebilmeliydik...
Rum tarafının, Yunanistan’la birlikte yürüttüğü Kıbrıs’ı yeniden ele geçirme planları karşısında bizler de tek nefes olabilmeliydik...
Kıbrıslı Türkler arasında Kıbrıs sorununun çözümünü istemeyen yoktur...
Ancak; insanlarımızın ciddi endişeleri vardır...
Hem mal derdi, hem de güvenlik derdi...
Özellikle ikincisi, yani Türkiye’nin etkin garantisi bizler için hayati derecede önemlidir...
Ve bu konuda sağcısı, solcusu, hükümeti, Cumhurbaşkanı ile tek bir ses olmasını başarabilmeliydik...
Ama yapamadık...
Hiç olmazsa bundan sonrası için ne yapabiliriz, asgari müştereklerde nasıl birleşebiliriz onları konuşmamızda fayda vardır...
Seçim olasılığı
Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün, son günlerde ‘erken seçim’ konusuna cesaretle yaklaşması da önemli bir gelişmedir...
Zaten hükümetin önünde şu an itibarıyla sadece 2 seçenek vardır...
Ya Türkiye ile imzalanan ekonomik protokolün gerekleri yerine getirilir ve ortaya çıkacak sendikal tepkilere göğüs gerilir...
Ya da “İmza attık ama bunları yapamıyoruz” diyerek, erken seçimin yolu açılır...
Bizim gibi üretmeyen, borçlarla ayakta durabilen küçük yönetimlerde sık sık seçime gidilmesi elbette doğru bir şey değildir...
Hemen her yıl seçim yapmak, hem ekonomik açıdan kayıpları artırmak, hem de kamu düzenini daha da kötüleştirmek demektir...
Ne var ki; içinde bulunduğumuz ortamda, ülkenin ciddi değişimlere ihtiyaç duyduğunu artık herkes görebiliyor ve halkın ezici bir çoğunluğu ‘erken seçim’ konusuna sıcak bakabiliyor...
Diyalog Medya Grubu olarak her hafta salı geceleri ziyaret ettiğimiz köylerde halkın sıkıntılarını ve beklentilerini daha yakından görebiliyoruz...
İnsanlar ekonomik sıkıntılardan olduğu kadar, olası bir çözüm durumunda Türkiye’nin garantörlüğünün sulandırılmasından endişe ediyor...
Ezici bir çoğunluk, Kıbrıslı Türklerle, Kıbrıslı Rumların kısa bir süre içinde yeniden iç içe yaşayabileceğini düşünmüyor...
Ciddi bir güven bunalımı olduğunu görmezden gelemeyiz...
Gerçekler karşımızdadır...
Gerçeklere bakarak, bundan sonrası için bir strateji çizilmelidir...
Reformlar yapılacaksa, siyasete bir düzen getirilecekse erken seçim de seçenektir...
Önümüzdeki günlerde ‘sandık tartışmalarının’ daha da alevleneceğini görebiliyoruz...
Hayırlısı diyelim...