İsrail-Hamas savaşı sonrasında meydana gelen can kayıpları, hastalıklar ve ekonomik sorunlar uzun yıllar etkisini sürdürecek…
Şimdi de İsrail-İran savaşını konuşuyoruz…
Füzelerin savaşında yine canlar yanıyor, insanlar ağır bir travma yaşıyor…
Savaşın acısını en iyi bilen insanlarız…
Kıbrıs adası 1963’ten itibaren savaşlar yüzünden çok insanını kaybetti…
On binlerce insan evinden, köyünden, işinden uzaklaşmak zorunda kaldı…
Halbuki; Afrodit’in ‘aşk adasında’ savaşın yerini dostluk ve barış almalıydı…
İnsan haklarına saygının öne çıkması halinde dünyanın önde gelen ülkelerinden çok daha ileri seviyeye gelebilecek bir ülkede yaşıyoruz…
Geçmişte yaşanan acılar bir yana; ilerisi için çok mutlu tablolar çizebilir, refah düzeyi yüksek bir ülke yaratabiliriz elbette…
Bunun için her iki toplumun da geçmişten dersler çıkarması ve ırkçı düşüncelerden arınması gerekiyor…
Ne var ki; Kıbrıs’ın güneyindeki ırkçı, faşist oluşumlar güzel hayallerimizi gölgeliyor…
Bombalı mesaj mı?..
Güneyde Eoka-B’nin yerini alan ‘Elam’ adlı faşist bir örgüt vardır…
Sonradan siyasallaşan bu örgütün askeri kamplarda eğitilmiş üyelerinin ardındaki gücün kilise ve devlet olduğu biliniyor…
Bunlar eğitim kamplarında Türk düşmanlığıyla azmettiriliyor…
Şimdiki durumda bile, Türklere karşı duydukları kin ve nefret duygularını gizleyemiyorlar…
Bunun son örneğini, Kıbrıslı Türklere yönelik değil, Kıbrıslı Türklerle zaman zaman ortak etkinlik yapan Kıbrıslı Rum sanatçılara karşı bombalı saldırıyla gösterdiler…
Yanlış okumadınız…
Lefkoşa’nın Rum kesimi surlar içi bölgesinde kültürel alanda faaliyet gösteren “Mikri Arktos” isimli merkeze kısa zaman önce yapılan bombalı saldırının, "ırkçı amaçlarla” gerçekleştirildiğini bizzat iki Rum gazetesi açıkladı…
Alithia ve Haravgi…
Alithia gazetesi “Mikri Arktos” isimli kültür evinin aktivist Andrianos Rodrigez Xaralambus ve sanatçı Ktaerinas Parashu tarafından işletildiğini, yüzlerce sanat etkinliğine de ev sahipliği yaptığını yazdı…
Mekanın; Türk malı olduğu, 2006 yılından bu yana Andrianos’un ailesinin himayesinde bulunduğu, ayrıca bakımı için de binlerce Euro’nun harcandığı belirtildi…
Binanın, 2010 yılından bu yana restoran, kafe olarak işletildiği, son üç yılda söz konusu binada yaklaşık bin sanatçının misafir edildiği ifade edildi…
Yine Alithia gazetesine göre; bu mekanda zaman zaman ‘iki toplumlu’ etkinlikler yapılıyordu…
Fena mı?..
Elbette değil…
Güven Artırıcı Önlemlerden söz ederken ve yabancıların bu konuda iki topluma yardımcı olması istenirken; böylesi bir kültür evinin bombalanması nasıl yorumlanmalı?..
Haravgi gazetesi de Alithia gibi bunun ırkçı bir saldırı olduğuna dikkat çekti…
İki toplumlu etkinliklere tepki olarak, kültür evine bomba fırlatıldı…
Korkutmak ve caydırmak için…
Buna izin verilmemeli
Geçmişte buna benzer birçok olay yaşandı…
Sınır kapılarının açıldığı 23 Nisan 2003 yılından bu yana Kıbrıslı Türklerden, Kıbrıslı Rumlara yönelik tek bir saldırı olayı gerçekleşmedi…
Ama güneydeki faşist örgütlerden Kıbrıslı Türklere yönelik sayısız saldırı geldi…
O da yetmedi, şimdi kendi insanlarına bomba atarak “Türklerle yakınlaşmayın” mesajı veriliyor…
Birileri onları ciddiyetle uyarmalı ve şunu söylemeli:
“Ey aldatılmış beyinler ateşle oynamayın… Geçmişte yaşananlardan dersler çıkarın… Güzel ülkemizi yeniden kana bulamaya kalkışmayın…”
Başta Sayın Hristodulidis’in bu mesajı vermesi gerekiyor…
Tabi bu ülkede kalıcı bir barış isteniyorsa…
Çözümden yana olan tüm Kıbrıslılar bu konuda atılacak adımların izleyicisi olacak ve ileride ona göre karar verecek…
İyi haftalar…
Hasan Nuri 8 Saat Önce
Zaten Güneydeki aşırı milliyetçi Faşistlerle Kuzeydeki milliyetçi Faşistlerin arasında kalan Halklar değilmidir Bedel ödeyen ! Bugüne kadar Hangi Güven artırıcı önerilere Evet Dedik ki ? Gerçekçi olalım Bizim olmayan ve zaten verilecek olan Maraş’a karşılık Uluslararası BM denetimizde Ercan’ın Uluslarası Uçuşlara ve Dünyaya açılmasına dökülen Mağusa Limanının Avrupa Standartlarında Dünya denizlerine Açılmasına Evet mi dedik yani ! Bugün İzdiham yaşanan Güneyle Güven artırıcı yeni 2 veya 4 yeni Geçiş Kapılarının açılmasına mı Evet dedik Devamlı siyaset değişikliği yapan KKTC Dünyanın Federal Çözüm dediği bir çözüme bugün Evet mi diyor yani ? Ekonomi Siyaset ve Yönetim Beceriksizliğimizden güzelim Ülkemizde Dünyayı Karşımıza almakla Fakirleşip ve Yoksullasmadan başka ne yapabildik ki , 41 kere maşAllah KKTC ile var olani Yok etmedik mi ! Gönül arzu eder ki Tüm bunlara sebep olan Güneydeki Faşistler ile Kuzeydeki Faşistlere Güven artırıcı olarak Karpaz Ucunda bir yer verip onları beraberce yaşamaya göndermektedir , Faşistlerden arınmış Kıbrıs Halkları olarak Biz Bize yetmiyormuyuz yani !