banner564

Anastasiadis bakmaya devam ettiği sürece…

Barış ve çözüm istemeyen var mı?
Evet! Bence kesinlikle istemeyen kişiler var…
Mesela;
- Bu düzenden rant sağlayan mutlu azınlık tabii ki çözüme karşıdır..
- Güney’de bıraktığı mala karşılık KKTC’den yüklü miktarda toprak alan, yasak olmasına rağmen Güney’deki mallarını da satan “sahtekarlar” da çözüm ve barış istemez… 
- Bu ülkenin uluslararası hukuk sisteminin içine girmesini istemeyen “mafya”lar da doğal olarak çözüm istemez…
Geçmişte gerçekten büyük acılar yaşamış, yaşı ilerleyen insanlar da insanı sebeplerden ötürü barış ve çözüme karşı durabilir; onları anlarım ve düşüncelerini saygıyla karşılarım…
Ama az önce yukarıda sıraladığım sebeplerden dolayı su bulandırmaya çalışanların sayısal fazlalığına da dikkat çekmek isterim…
Özetle;  “Kim çözüm istemez ki?” sorusu üzerinden verilmek istenen mesaj tam bir safsatadır!
Yazımın ana düşüncesi bu değil ama… Çünkü görüyor ve biliyorum ki; Kıbrıslı Türklerin hassasiyetlerini koruyabilen bir anlaş metni ortaya çıkarsa Kıbrıslı Türkler rahatlıkla bu çıkarcı grubu berhava eder ve yine “evet” der… 
Burada sorun Güney Kıbrıs’taki yaklaşımda…
Evet! Kıbrıslı Türklerin önemli bir çoğunluğu çözüm ve barış ister… Ama ayni gaileyi bir coğrafyayı, bir devleti, bir yaşamı paylaşacağı komşusundan ahbabından, içki arkadaşından da bekler… 
Peki öyle mi gerçekten?
Güney Kıbrıs’ta benim de azınlık olduğuna inandığım faşist grup ya da gruplar var… Bunlar ELAM çatısında siyasi kavga da veriyorlar…
Ne zaman ki işler biraz yoluna giriyor, çözüm ve barış ortamı yeşeriyor, bu “tipler” ortaya çıkıyor… Ya bir Kıbrıslı Türk’e saldırıp korku salıyorlar, ya camii yakarak değerlerimize saldırıyorlar…
Kıbrıslı Türklerin dışında Güney Kıbrıs’a gelen Türk takımlarına saldırıları da yaşadık, gördük… 
Rum siyasetçiler bu gibi durumlarda “sin da gülle geçsin” taktiği izlerdi… Ancak Anastasiadis çok daha profesyonelce yaklaşıyor… 
Hemen demeci patlatıyor, “Kınıyorum… Gereği neyse yapılacak…” vs..vs…
Sözde güzel… Sinme durumu yok, tepki var… Var ama ya sonrası?
Bugüne kadar yargılanıp suçlu bulunan tek bir Rum var mı?
Ya da bu tip olayların bir daha meydana gelmemesi için bir takım yasal düzenlemeler yapılıyor mu? Barış ortamını berhava edecek, faşist saldırganlara ağır cezalar vermeyi sağlayacak yasal düzenlemelerden bahsediyorum…
Hakimin inisiyatifi ile kurtulamamaları için…
Yok!
Ve görüyorum ki olmayacak da…
Çünkü bunun toplumsal altyapısı oluşmuş değil!
Kıbrıs’ın Güneyinde Kıbrıslı Türkleri kardeşi gibi gören, ayni coğrafyayı, aynı devleti paylaşabilecek insanlar hiç mi yok?
Tabii ki var!
Var ama azınlıktalar… Hem de çok!
ELAM’ın tehdidinden korkan Rum Eğitim Bakanı iki toplumlu koronun Türkçe şarkı söylenmesini yasaklıyorsa ve buna da sözüm ona “çözüm isteyen” Anastasiadis sadece bakıp bir tepki koyamıyorsa, nasıl olacak bu barış ve çözüm?
Eğri oturup doğru konuşalım!
Rum hükümeti ELAM ya da ona benzer faşistleri ne zaman dizginlerse, işte  o zaman barış ve çözüm için “İLK” adım atılabilir…
Aksi takdirde dış baskıların zorlamasıyla toplumların hiç bir zaman onay veremeyeceği ucube metinler ortaya çıkar…
Gerçek anlamda geleceğimizi çözüm ve toplumların barışında gören biri olarak görebildiğim fotoğraf bu…
Karanlık hem de çok karanlık!
YORUM EKLE

banner608

banner473