Ülkemizdeki konsept restoranların başında gelen Matbah-ı Amire Osmanlı ve Türk Mutfağı'nın direktörü, Maça Kızı gibi gençlerin uğrak yerlerinin işletmecisi iş adamı Gökhan Aslan ile normalleşme sürecini ve ekonominin bundan sonra nasıl olacağını konuştuk.
13 Mart’tan bu yana işletmeleri kapalı olan Aslan “Bugüne kadar kendi yağımız ile kendi ciğerimizi kavurduk deyim yerinde ise. Ama artık bıçak kemiğe dayandı ve artık devletin varlığını hissetmek istiyoruz” dedi.
Aslan “Yanımızda 70 kişi çalışıyordu salgın öncesinde. Biz hiç kimseyi durdurmadık bu süreçte. İşyerlerimiz kapalı olmasına karşın hem lojmanlarımızı kullandırmaya devam ettik hem de işçilerimize sahip çıktık” dedi.
“Bugün açılsak bile kendimize gelmemiz en az bir iki yıl sürer”
İşletmesi kapalı kalmaya devam eden Aslan “Biz konsept restoranız. Dolasıyla paket servisimiz yok. O yüzden müşteri olmadan işyerini açma gibi bir durumuz yok. Bugün açılsak en az bir iki yıl içinde ancak toparlanabiliriz. Çünkü sadece açılmış olmak da yetmiyor artık bu zamanda. Zira şuan sokakta turistler yok, öğrenciler yok, birçok çalışan ülkesine dönmüş durumda. Özel sektörde birçok kişi işsiz kaldı, emeklinin ve kamu çalışanların gelirleri kesildi. Birde bunun üzerine döviz patladı, enflasyon hortladı. Böyle bir ortamda işletmeleri ayakta tutmak çok daha zor bir hale geldi” dedi.
Aslan “Böyle bir ortamda piyasanın canlanmasını beklemek hayal olur. Ekonomiye nakit pompalanmazsa çarklar dönmeyecektir. Bunun için de iç veya dış kaynak temini şarttır. Burada da görev hükümete düşüyor kanısındayım.”
Gökhan Aslan ekonomiye dair beklentilerini ise şöyle sıraladı;
Bir: Kalkınma Bankası’nın şuan en üst limit kredisi 500 bin TL. Bu bizim gibi şirketlere yetmez. Limitin artırılması gerekiyor.
İki: Kredi almak için verdiğimiz ipotekler aldığımız kredinin çok ama çok üstünde. Bir başka bankadan kredi alacağımızda yeni bir ipotek bulmakta zorlanıyoruz. Bu konuda Merkez Bankası bir çare üretmeli. Yani 500 bin liralık kredi için 1 milyonluk evi ipotek ediyoruz ama üst rakamı bir başka banka için kullanamıyoruz.
Üç: Nisan ve Mayıs ayı SSK ve İhtiyat Sandığı ödemelerini devlet tarafından yapılmasını bekliyoruz.
Dört: İpotek bulamayan arkadaşlarımız var, onlar içinde kefil ile kredi verilmesini bekliyoruz. Veya bir ipoteği var ve onun üzerinde kredi var ikinci bir krediyi alamıyor, buna bir çare üretilmesi lazım.
Beş: Kredi Garanti Fonu kredilerinin daha iyi şartlarda verilmesini en azından bu dönemde bekliyoruz
Altı: Kredi ödemelerinin en az 6 ay sonra ödenmeye başlaması ve vadesinin de 36 aydan da aşağı olmamasını bekliyoruz.
Aslan son olarak ise şunları dile getirdi; “Eğer bu dediklerimizin azami yarısı yapılmazsa tüm yatırımcılar kendi geleceklerini düşünmek zorunda kalacaklar ve belki de istemeyerek de olsa işletmelerini açmayacaklar.
Buradan hükümetimize seslenmek istiyorum bugün bu tedbirleri alamazsak ileride ülke ekonomisinde geri dönüşü olmayacak bir hasara yol açacaktır. Eğer devlet bu dönemde bize varlığını hissettirmezse bundan sonra kimse yatırım yapmaz ve ülke sosyal ve ekonomik olarak geriye gider…”
MESAJLAR
Ali KARAVEZİRLER: Bölgenizdeki süpermarketleri denetlemeniz, kurallara uymayanları zabıtalarınızın uyarması ve alınan önlemler konusunda birçok teşekkür mesajı alıyoruz. Başarılarınızın devamını diliyoruz böyle devam.
Erhan RAİF: İki yıldan fazla bir süredir bankanızda çalışan ve üstelik iki aylık hamile olan bir çalışanınıza böyle bir dönemde kapının önünü göstermenizi doğru bulmadık. Bu konudaki araştırmamız bitince çok daha geniş olarak buradan bu konuyu yazacağız.
Mehmet BULANIK: Hadi gözünüz aydın bayram öncesi hükümet tatlı imalathanelerinin de açılmasına izin verecekmiş. Demek ki Ramazan Bayramı’nda dilimiz tatlanacak sayenizde.
Ali Özmen SAFA: Dün ekonomiye dair önerileriniz iş dünyası tarafından kabul gördü. Birçok ünlü iş adamı sizin önerilerinizi olumlu buldu ve destekledi. Bu konuda kapınızı çalacağız bugünlerde.
Çağatay ÖZBİRİM: Sahibi olduğunuz işyerlerinde kiracı olarak bulunanlardan pandemi salgınında kapalı kaldığı günlerin kirasını almayacağınızı bildirmişsiniz. Keşke herkes sizin gibi olsa.
Suphi ÇOŞKUN: Dipkarpaz TV hayırlı ve uğurlu olsun. Son günlerde sosyal medyada çok beğeni toplayan videolarınızı da artık Dipkarpaz TV’de ekrana getirirsiniz.
İsmail KOFALI: Gönyeli’de yeniden hizmet vermeye başlamışsınız. Yalnız birçok müşteri sabahları alıştığı yerde sizi göremeyince biraz yadırgıyorlarmış. Vitrindeki yerinizde görmek istiyoruz sizi.
Tolga ATAKAN: Bugün sabah bakanlığa geçmeden bir ara Araç Kayıt Dairesinden geçin ve oradaki durumu bizzat görün. Zira bu konuda çok sayıda şikayet alıyoruz son günlerde.
Serdar DENKTAŞ: Berberler ve kuaförler 20 Mayıs 2020 tarihinden itibaren açılıp hizmet verebilecekmiş. Şimdi saç ve sakalı kestirecek misiniz, yoksa bu yeni imajla yola devam mı edeceksiniz?
Akın AKTUNÇ: Türkiye’de eğer ligler iptal olursa 20 küsur sene sonra Kadıköy’de gördüğünüz galibiyetin de silineceğini biliyor musunuz? Valla sonraki galibiyetinizi artık kaç sene sonra olur onu da ancak Allah bilir?
Hasan SUNGUR: Dün Başkent Lefkoşa’da oldukça yoğun bir mesai harcamışsınız ve bazı yeni ekonomik tedbirlerin alınması için hükümet nezdinde girişim başlatmışsınız.
İbrahim ÇAKIRDAĞ: Diyalog TV’nin uydu yayınları gidince kendinizi öksüz kalmış gibi hissetmişsiniz. Ah hocam bu cezayı bize değil size kestiler ama gel de anlat bu durumu.
Ziba KİRAZ: Geçmiş doğum gününüz ve anneler gününüz kutlu ve mutlu olsun. Seni çok ama çok seviyoruz. Kendine dikkat et lütfen, en kısa zamanda uğrayacağız size.
Orhan YILMAZ (Fıstık): Pandemi süresince saç ve sakallarla ilgilenmeyince hayli yaşlanmış gördük sizi de. Neyse 20’sinde kuaför ve güzellik merkezleri açılıyormuş. Bir bakım şart oldu galiba.
