K-Pet Süper Lig’in 2. haftasında karşılaşan ligimizin köklü kulüpleri Gençlik Gücü ve Türk Ocağı, gel gitleri fazla, kırılma anlarının olduğu bir karşılaşma oynadılar. Sonuçta attığı golle kazanmasını bilen Gençlik Gücü’nü kutluyorum. Maçla ilgili birçok şaşırtıcı detayı size yazımın başında vermek istiyorum. Türk Ocağı’nın maça yedek kaleci dahil sadece 3 yedekle çıkması, normalde 25. dakikada  verilen su molasının o dakikalar içinde maç durmasına rağmen 30. dakikada verilmesi ve Türk Ocağı yardımcı antrenörünün 4. Hakem Serdar Özbilginer’in uyarısıyla Orta hakem Serhan Şimsek tarafından tribünlere gönderilmesi. Maça gelecek olursak, orta saha mücadelesi şeklinde başlayan karşılaşmada ayağına gelen 2 net fırsatı cömertce harcayan Türk Ocağı, akabinde topu ağlarında görerek oyundan düştü ve yaklaşık 65. dakikaya kadar  oyunda bir varlık gösteremedi. Justice ve Muhammed’in gününde olmadıklarını söylemek gerekir. Normalde çok rahat adam eksildip, özellike Ertaç’a  yaptıkları servislerle takımın hücum organizasyonunda  önemli rol oynayan bu iki oyuncu Ali ve Uğur’un yaptıkları canlı ve akıllı orta saha savunmasından sonra yeteri kadar etkili olamadılar. Dino Peter’in hareketli, istekli ve yetenekli olduğunu söyleyebilirim ancak bu karşılaşma açısından baktığımda son verdiği kararların doğru olmadığını düşünüyorum.  TOL  adına sahasının en iyisi Hasan Sadrazam’dı. Kullandığı hemen hemen her topu doğru yerlere aktardı ve takımının bulduğu pozisyonların önemli kısmında işin yaratıcılık rolündeydi.GG açısından maçı değerlendirmek gerekirse, attığı golden sonra morallendi ve topu daha efektif şekilde ayağa oynamaya başladı. İlerde sürat teknesi Debola’nın etkili olabileceği pasları attı ve özellikle ikinci yarının başında 2 net fırsatı harcadıkdan sonra 60. dakikadan sonra psikolojik olarak skoru koruma içgüdüsü ile geri çekildi. Topu rüzgara karşı havaya kaldırdı ve gelişi güzel oynamaya başladı. Maç boyunca büyük efor sarfeden Debola’nın da yorulmasından sonra bu toplar duvar gibi geri dönmeye başladı ve bu da baskıyı takım üstünde arttırdı.Oyuna gerekli müdahaleleri yapan Niyazi hoca, takımını diriltmeye çalıştı ancak topu yere oturtmayı başaramayan Gençlik Gücü, gol yemeden maçı bitirdiği için şanslı sayılabilir. GG’de en çok öne çıkan oyuncular Ali ve Uğur’du. Ali sahada basmadık yer bırakmayarak, merkezden gelebilecek atakları önledi. Ali’nin bu gayretine tecrübesi ve aklıyla katılan Uğur, attığı golle takımına çok önemli bir 3 puan kazandırdı. Geçen hafta söylediğim gibi Gençlik Gücü, temiz gol vuruşu yapabilecek bir forvet oyuncusuyla çok daha fazla ve rahat puanlar kazanacaktır diye düşünüyorum. Karşılaşmanın hakemi Serhan Şimşek çok kötü bir maç yönetti. Verdiği ve vermediği fauller ile oyun içinde bir standart tutturamadı. Maçın hemen maçın başında Debola’ya yapılan hareketi penaltı olarak değerlendirmemesi  bence hataydı. Bunun dışında kendini yere bırakan futbolculara çok tölerans gösterdi ve gereksiz yere iyi niyetli oyuncu topluluğunu gerginlige sürükledi.