banner564

Ayıp değil mi?

Yüksek Seçim Kurulu, Yüksek Mahkeme üyelerinden oluşuyor. KKTC’de kimin, nasıl ve ne şekilde seçileceği yasalar ile belirleniyor. Bizim demokrasimize göre yasal şartlara uyan herkes aday olabiliyor.
Her seçim döneminde olduğu gibi bu seçim döneminde de aday bolluğumuz var. 11 tane aday halkın karşısına Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için çıkıyor. Demokrasimizin güzelliği de bu.
Örnek veriyorlar işte koca Amerika’da iki aday varmış o iki aday ekranda tartışırmış. İyi de biz Amerika mıyız birader? Onlardaki demokrasi şekli ile bizim seçim sistemi ile bizim seçim sistemimiz arasında dünyalar kadar fark olduğunu bilmeyen Cumhurbaşkanı danışmanı ve adayları var bu ülkede.
Bakın 11 Eylül’de sadece Cumhurbaşkanı seçmeyeceğiz. Anayasa’nın bir maddesinin değişmesi için de referandum yapacağız. Eğer bugün kendini büyük aday olarak görenler o zaman neden meclise bir öneri verip Cumhurbaşkanlığı adaylığı kriterlerinde de bir düzenlemeye gitmediler?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ağzı laf yapıyor diye diğer birkaç adayı dövmek için şimdi herkes demokrasi havarisi kesildi.
Oysa bir oyun bile bu ülkede ne kadar kıymetli olduğunu geçmiş seçimlerden biliyoruz. O halde bir oy bu kadar kıymetli iken neden bazı adayları ekrana çıkartmanın peşine düştü bazıları. 
Bu mu onların demokrasi anlayışı? Bu mu onların seçmene olan saygısı? Bırakın herkes eşit şartlarda eşit ortamda fikir ve düşüncelerini anlatsın ve seçmen de kararını ona göre versin. 

Sabaha kadar sazlı sözlü program
Eğer bu demokrasi ayıbını devlet kanalı veya bir özel kanal işlerse buradan açık olarak ilan ediyorum ki o programa davet edilmeyen diğer 5 adayı ekrana çıkarır, sabaha kadar danslı sazlı sözlü program yaparım.
Birileri şov yapacak diye kimsenin demokrasiyi ayaklar altına almasına müsaade etmeyeceğiz. Birisi kendi egosunu tatmin etsin diye sadece 6 adayı çağıracak diğerleri de bostan korkuluğu gibi olup biteni seyredecek, seçmene de algı operasyonu yapacaksınız.
İşin bir diğer tutarsız tarafı da şu. Bu ekrana davet edilen 6 kişi neye göre davet ediliyor? Efendim anketlere göre en çok oyu alması muhtemel 6 adaymış.
İyi de bu 6 tane adayın 5 tanesi bu ülkede en çok anket yapan şirketin sahibine sövmedikleri kaldı. Hangi ankete göre en çok oyu alacağını düşünülen 6 adayı çağıracaksınız? Bu anket şirketlerinin bir kriteri var mı?
İşiniz gücünüz şov yapmaktan öte değil. Ama sizin şov dünyasında bugün yaptıklarınızı biz 20 sene önce yapıyorduk ekranlarda. Kimse kusura bakmasın, bu kadar halkın iradesiyle oynanmasına da müsaade edecek değiliz. 

Bir hatırlatma...
Seçmece altı adayla program yapmak gündem olunca ilk aklıma geleni paylaşmak isterim.
Yıl 2000
Cumhurbaşkanlığı seçimleri...
Dokuz aday var...
Denktaş, Eroğlu, Akıncı, Talat, Arif, Hasan Tahsin, Şener Levent, Turgut Avşaroğlu, Ayhan Kaymak...
BRT toplu seçim programı düzenledi. Katılacak olanlar; Denktaş, Eroğlu, Akıncı ve Talat... Sayın Eroğlu bu programa itiraz etti.
Programın demokratik olması için aday olan tüm isimlerin katılması gerekir aksi takdirde ben katılmam dedi.
Ve sonuçta 8 adayın da katıldığı canlı yayın gerçekleşti.
Eğer bir toplu program düşünülüyorsa YSK yayınladığı mesafe kurallarına uyularak 11 adayın tümünün katılacağı bir yayın olmalı...
Diğeri yani seçmece adaylar ile yapılacak programlar demokratik değildir. Cumhurbaşkanı adaylarımızın dikkatine...
Dilek Kırıcı…

MESAJLAR
Arif Salih KIRDAĞ: Sizden korktukları için sizi almadan program yapıyorlar. Bence bu saatten sonra bunu Kıbrıs Türk halkının görmesi gerekiyor. Ve dolapta duran küreği çıkartmanın zamanı geldi de geçiyor bile. 

Savaş ATAKAN: Pazar gecesinden bu yana yakın dostlarınız sizden haber alamıyorlarmış. Oysa biz sizi 6 yıldır aynı duruma karşı alıştırmıştık. Bu arada 6 yılı olmuş. Altı ne kadar da tatlı bir sayı değil mi? Tavlada bile 6 atınca çok seviniyor insan. 

Banu BEZCİ: Pek muhterem babanız Hakk’a yürümüş. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun, mekanı cennet olsun. 

Buray BÜSKÜVÜTÇÜ: Bu akşam özel bir kanalda yapılacak 6 adaylı programı YSK’ya şikâyet edecekmişsiniz ve bu konuda da sessiz kalmayacakmışsınız. 

Birikim ÖZGÜR: Devlet bütçesinde korkunç bir açık olduğunu söylediniz ve bu konuda tüm dikkatleri buraya çektiniz. İyi de bu açığın nasıl kapatılacağı konusunda da bir fikriniz var mı? 

Hüda HÜDAVERDİ: Birikim Hocanın dikkat çektiği dev bütçe açığının nasıl kapatılacağı konusunda Hocam siz ne düşünüyorsunuz. Bunun altından tek başımıza kalkabilmemiz mümkün mü?

Mehmet ÇAKICI: Başkanım ilk defa bir seçim döneminde sizi bu kadar sessiz ve sakin görüyoruz. Hayırdır yoksa bu seçimler sizi heyecanlandırmıyor mu? Neyse vardır bir bildiğiniz. 

Hüseyin ŞEKEROĞLU: Oğlunuz Mustafa Şekeroğlu dünyaya merhaba demiş. Minik Mustafa’ya sağlıklı ve uzun ömürler diliyoruz, gözünüz aydın olsun, bereketi ile gelsin Mustafa. 

Ali KARAVEZİRLER: Yukarı Değirmenlikte bulunan su faaliyete geçirilmiş ve saatte 100 ton su bölgeye verilmeye başlanmış. Bu krizde bölgenin suya kavuşması son derece önemli. 

Fırat ATASER: Klimadan ötürü fena halde hastalanmışsınız ve bir haftadan bu yana evde yatak döşek yatıyormuşsunuz. Çok geçmiş olsun diyoruz, umarız en kısa dönemde iyileşirsiniz. 

Yalçın KOÇYİĞİT: Seçim çalışması diye gittiğiniz bir mekanda bir tepsi çiğ köfteyi tek başınıza götürdüğünüz yönde haberler geliyor. Valla ne diyelim afiyet bal şeker olsun. İnsan bizi de düşünürdü. 

YORUM EKLE

banner471

banner474