banner564

Baf’tan Antalya’ya

Bu yıl sekizincisi düzenlenen 8.Türkiye Enerji Zirvesi için Antalya'dayız. Yarım saatlik bir uçuşun ardından Antalya’da bizi Antalya Başkonsolosu olarak atanan Mustafa Kemal Beyazbayram karşıladı. 
Zirvenin yapılacağı Belek’teki birçok otel sezonu yavaş yavaş kapatmanın yorgunluğunu yaşıyor. 10-15 gün öncesine göre konaklayan turist sayısında yarı yarıya azalma var. 
Yazlıkçı turistin bitmesi ile birlikte hemen her otelde bir seminer var. Kiminde sağlık kiminde otomobil yedek parça semineri. Ama hepsinde bir şeyler var işte.

‘Sondaj başlıyor’
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, bu yıl sekizincisi Antalya'da düzenlenen Türkiye Enerji Zirvesi'nde konuştu. Bakan Atun, zirve öncesi bir araya geldiği TC Enerji Bakanı Berat Albayrak ile hem sondaj çalışmaları hem Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi konusunda mevkidaşı ile bilgi alışverişinde bulundu.
Zirvede konuşan Bakan Atun "Denizde sondaj yapacak gemi yolda. Yılsonuna çalışmalar başlayacak" müjdesini de ilk kez Antalya’dan vermiş oldu. Türkiye Cumhuriyeti Enerji Bakanlığının kiraladığı sondaj platformu Akdeniz’e doğru şu sıralarda yol alıyor. 

‘Model tartışması’
Bir süreden bu yana kamuoyunda devam eden “model” tartışmasına Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun da Antalya’dan katıldı. Atun, sonsuza kadar tanınmamış ve müzakerelere mahkum edilmiş bir pozisyonda beklemeye niyetleri olmadığını belirterek, "Bu noktada ana vatanımızla istişare içinde yeni modelleri elbette konuşmak durumundayız” dedi.

‘Albayrak-Atun ilişkisi’
Kabinelerinin iki genç bakanı birisi KKTC’de Enerji Bakanı diğer Türkiye’de. Berat Albayrak ile Atun’un belliki frekansları da aynı ölçüde tutuyor. İki bakanın samimiyetini görenler kardeş gibiler yorumlarını yapmaktan kendilerini tutamadı Antalya’da. Ve bu ilişki sadece samimiyette değil, iki ülke arasında devam eden antlaşma ve işbirliklerinde de kendisini hemen hissettiriyor.

‘Türk medyasının ilgisi’
8.Türkiye Enerji Zirvesi için Antalya’ya gelen Türk medyası KKTC heyetine de yakın ilgi gösterdi. Bakan Atun, NTV, Anadolu Ajansı, Sabah Gazetesi, Bloomberg TV gibi birçok medya organına özel röportaj verdi.

‘Kadriye Köyü’
Antalya’nın turizmdeki markası Belek’te kısa bir süre önce buraya turizm ateşesi olarak atanan Nazmi Pınar ile bir araya geldik. Bizi otelden alıp hemen oteller bölgesindeki küçük bir beldeye götürdü. 
Kadriye, Antalya'nın Serik ilçesine bağlı bir mahalle iken sonradan Belediye olmuş. Birkaç bin nüfusu var. Nüfusunun yarısı Kıbrıs’tan göç edenler ile yarısı Girit’ten göç eden ailelerden oluşuyor.

‘Baf’tan göç etmişler’
1890 yılında Baf’tan Antalya’ya göç eden Murat Karacan, burada ailesi ile birlikte uzun yıllar yaşam sürmüş. Çocukları ve torunları da onun izinden gitmiş. 350-400 civarında Karacan’ın soyundan gelenler var Kadriye Belediyesinde. Geriye kalan 500-600 kişide de zamanında Girit’ten gelenler.

‘Akrabalarımız Kıbrıs’ta’
1890 yılında Baf’ın Beşiktepe (Melandra) köyünden Antalya’ya göç eden Murat Karacan’ın torunlarından Tayyar Ayvaz: “Bizim dedemiz Kıbrıs’tan göç etmiş. Akrabalarımız Kıbrıs’ta. Zaman zaman biz geliyoruz, bazen de onlar. Hatta dedemin buradaki mallarını satmak için Kıbrıs’tan gelen akrabalar oldu. Ama biz ne yazık ki KKTC vatandaşı değiliz artık. KKTC kurulunca kimlik almamış babalarımız. Burada çilek üretiyoruz. Türkiye’nin en iyi çileğini biz üretiyoruz” diyor.

‘Başkan bir Giritli bir Baflı’
Kadriye köyünün kurucusu dedesinin dedesi olan Tayyar Ayvaz geçen dönem belediye as başkanıymış. Belediye başkanı bir dönem Girit’ten gelenlerden bir dönem Baf’tan gelenlerden seçiliyormuş. Kendi içinde yıllarca bu denge devam etmiş ve hiç de sorun yaşanmamış.

‘Denktaş Kadriye köyünde’
Yıl 1992, Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş kendisinin de akrabaları olan Kadriye köylülerini bir Antalya gezisi sırasında ziyaret etmeyi ihmal etmiyor. Denktaş’ın o günkü ziyarette çektirdiği ve sonrada köylülere gönderdiği fotoğraf hala köyün kahvesinin duvarında asılı.
Denktaş’tan sonra burayı Nazmi Pınar keşfediyor. Ve geçtiğimiz aylarda Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu ile birlikte burayı ziyaret ediyorlar. 

‘Çocuklarımız Kıbrıs’ta okuyor’
Kahvede sohbet ederken birkaç kişi ile daha tanışıyoruz. Bir tanesinin kızı UKÜ’de okuyormuş. Bir diğerinin oğlu LAÜ’de bu yıl başlamış okumaya. Bir diğerinin oğlu ise GAÜ’yü yeni bitirmiş. 
“Biz öz Kıbrıslıyız. Tek isteğimiz var bize olmasa bile çocuklarımıza kimlik verilsin ve onlar da KKTC’de rahatça okuyabilsinler” diyorlar.
YORUM EKLE

banner608

banner473