Aslında yukarıdaki başlığı ilgi çeksin diye attık. KKTC’de siyaset yapıp ta meyhaneye uğramayan siyasetçi her halde yoktur. İşte geçen akşam Sağlık Bakanı Dr. Filiz Besim’de çalışma arkadaşları ile yeni yılı kutlamak için bir meyhanede yer ayırttırmış.
Besim ve arkadaşları eğlenirken yan masalarından bir tanesinde vatandaşın birisi elindeki sigarayı ateşlemiş. Bu duruma müdahale etmek isteyen Sağlık Bakanlığı çalışanlarını da küfürle kovmuş.
Dün sosyal medyada en çok paylaşılan konuların başında geldi Bakan Besim’in meyhanede yaşadıkları. Ne isterse olsun yaşanan olayı tasvip etmek mümkün değil. Bakan Besim’in karşılaştığı durumu çoğu zaman vatandaş bire bir yaşıyor zaten.
Ancak şu beş hususta dikkatinizi çekmek gerekiyor.
Birincisi: Bakan Besim’de gördü ki yeteri kadar düzenli denetim yapılmıyor, yapılsa hiç kimse buna cesaret edemez.
İkincisi: Devletin otoritesi yerle bir olmuş durumda. Bir kişi bir bakan önünde devletin memuruna çok rahat hakaret edebiliyor artık.
Üçüncüsü: Eskimiş ve buz tutmuş meyhanede ve barlarda sigara içilsin tartışması yeniden alevlendi.
Dördüncüsü: 4 gün sonra yeni yıla gireceğiz. Ve hala KKTC neleri tartışıyor, hale bak.
Beşincisi: Bakanın mağdur olarak gösterildiği paylaşımlar yerine gerekenin yapıldığını gösteren paylaşımları görmeyi yeğlerdim doğrusu. 

Saflar belli oldu gibi
Sağ Köşede; Mısır, İsrail, Yunanistan, ABD ve Güney Kıbrıs,  Sol Köşede ise Türkiye, İran, Rusya ve KKTC
Yılbaşından sonra bu denklemi çok daha fazla görmeye başlayacağız. Zira Güney’den Avrupa’ya ulaştırılacak doğal gaz için Türkiye kadar Rusya da bu işe başından beri sıcak bakmıyor.
Geçen hafta İsrail Başbakanın Türkiye’ye yönelik sözlerinin üzerinden geçmeden bu kez Suriye meselesi yüzünden İsrail ile Rusya karşı karşıya geldi ve taraflar birbirlerini suçlamaya devam ettiler.
ABD, Suriye’den çekilirken diğer yandan Türkiye ve Rusya Suriye’deki faaliyetlerine devam ediyorlar. Ortadoğu’daki krizin yılbaşından sonra Akdeniz’e sıçraması an meselesi olarak gözüküyor.
Çünkü Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum kesiminin sondaj yaptığı yerde sondaja başlaması, Güney Kıbrıs’ın yeni sondaj sahaları açma girişimleri gibi pek çok tehlike 2019’un hemen başında bizi bekliyor olacak… 

Yılbaşı için kendime notlar
•    Piyango biletleri alındı. 
•    Kırmızı don henüz alınmadı.
•    Yılbaşı hediyeleri hazır.
•    “Yılbaşına nerede girelim?” tartışmalarına bir son verip evde kutluyoruz. Ekonomik tedbirler devrede yani.
•    Gece yarısı komşuları ve bölgeyi rahatsız etmek için bol miktarda çatapat alınacak.
•    Menü için kararsızım, ev halkının görüşüne başvuracağız.
•    Şarap mı viski mi? Yoksa rakı mı? Henüz netleştiremediklerim arasında.
•    Mangal… Eee, olmazsa adama adam demezler bu memlekette. Olacak illa ki… 
•    Telefona gelen mesajlar için otomatik yanıtlama sistemi devreye alınacak.

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Dünkü törende gözlerimiz sizi aradı ama göremedik. Neyse tören alanında posterleriniz asılıydı. Sizin gibi Başbakan ve yardımcıları da törene icabet etmedi. 

Tolga ATAKAN: Anlaşılan eleştirilerden bunaldınız ve dün sosyal medya hesabınızdan adeta patladınız. Alışın bu durumlara, burası KKTC ve herkes her şeyin uzmanı. 

Filiz BESİM: Geçen gece yaşananlara üzüldük. Ancak bu kez birebir şahit olduğunuz gibi kimsenin kurallara uymak gibi bir niyeti yok, denetimleri daha sık ve daha etkili hale getirmek gerekiyor. 

Melis GÜLCAN: DEMTUR olarak bu yılbaşında hediye göndermek yerine Alsancak İlkokulu’ndaki çocuklara yılbaşı hediyesi göndermeyi tercih etmişsiniz. Gerçekten çok ince bir düşünce, tebrikler. 

Dr. Derviş EROĞLU: Mutluluk endeksinde yukarılarda çıkan KKTC’nin mutluluk sebebini biliyormuşsunuz. Savaş sonrası bolluk ve bereket içine giren bir toplum nasıl mutsuz olsun değil mi? 

Ahmet Cenk MUSAOĞULLARI: Şu makam aracı konusunda artık bir açıklama yapmak zaruri hale geldi. Zira herkes bu konuda bir şey söylüyor en doğrusunu siz açıklayın. 

Bilal KENDİRCİ: Bir gazeteci sizi operasyonların adamı olarak ilan etti. Bakalım görev süresi sonuna kadar daha neler neler olacaksınız. Gerçi alıştınız tüm bunlara ama gene de bilmeyen için ilginç gelebilir bu durumlar. 

Nidai GÜNGÖRDÜ: Girne Antik Limanı için sizde üzülüyormuşsunuz ama hem yetki hem de maddi durum açısından artık işi tek başınıza yapabilmeniz mümkün gözükmüyor. Yazık bir iki fırtına daha ancak dayanabilir mendirek. 

Özgür DEDEOĞLU: Her seçim kendi içinde kendi şartlarını doğurur, o yüzden çok takılıp kalmamakta fayda var. Sadece seçim günü ve öncesinde olanları bir sonraki seçime kadar unutmayın yeter. 

Zeki ÇELER: Dünkü törene katıldınız ama temel atma töreni sırasında sizi sahnede görmedik. İktidar mensuplarından daha çok muhalefet vardı sahnede. 

Yüksel ÇELEBİ: Şu cep telefonu yüzünden epey şikâyet geliyor. Size ulaşamayan vatandaş şikâyet için bize ulaşıyor. En azından belediyede falan bir arkadaş baksa telefonlarınıza. 

Kudret ÖZERSAY: Dünkü törende gözlerimiz sizi de aradı ama bir türlü göremedik. Hayırdır siz niye katılmadınız dünkü temel atma törenine.  Sizin yerinize ana muhalefet lideri bastı butona. 

Ali ÖZOK: Dün baba-oğul önce alış verişte sonrada baş başa yemek yerken görülmüşsünüz Başkent Lefkoşa’da. Bu aralar adım attığınız her yerde oğlunuzu da görmeye alıştık doğrusu. 

Hasan HASTÜRER: Biz dün memleket meselelerinin yüzde 65’ni falan çözdük. Eh artık gerisi size kaldı, ellerinizden öper.  İşin şakası bir yana gündem nedense hiç değişmiyor değil mi? 

POLEMİX
 “Biz Bakanlığa her yıl kaç vaka gördüğünü sormuyoruz; her yıl yapılan testlerde kaç çocuğa bu tespitin konulduğunu soruyoruz” diyerek, “Biz kendimizi hangi kategoriye koyuyor, neden dünyadan soyutluyoruz? Bakanlığa bir sorum da şu; testi pozitif çıkan bu çocukların akıbeti ne oluyor? Bunu açıklasınlar…”
KTSÇHB Başkanı Dr. Remzi Gardiyanoğlu ocam.