banner564

Başardık; Twitter’da trend-topic olduk 

Geçtiğimiz cumartesi günü, sosyal medyanın önemli unsurlarından Twitter’da, KKTC olarak ilk sırayı almayı başardık. Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal medyası bizi o kadar çok konuştu ki bir numaraya yükseldik.
Tam 5 bin twitt atıldı KKTC ile ilgili olarak. Bu 5 bin twitin neredeyse tamamı bize söven, bizi kötüleyen cinstendi. 
Bildiğiniz gibi Bakanlar Kurulu sonrasındaki açıklama şöyleydi:
“8 Haziran’dan itibaren KKTC vatandaşı olmasalar dahi, ülkemizde ikamet izinli bulunanlar, çalışma izinli bulunanlar, öğrenci izni olanlar, vatandaş olmasalar bile gelebilecekler. Geldiklerinde, karantinaya girecekler ve karantina bedelini kendileri ödeyecekler. Bu açıdan Maliye Bakanlığı çalışma yürütecek.”
Bu açıklama Türkiye sosyal medyasında patladı. Sosyal medyada #Kıbrısrezaleti etiketi açan öğrencilerden bazılarının tepkisi Kıbrıs nefretine dönüştü adeta. 
Burada yaşadıkları tüm olumsuzlukları teker teker paylaştılar. Pandemi sürecinde öğrencisine sahip çıkmayan üniversitelerden, elinden yemek kartı alınan öğrencilere veya yurt paralarından indirim veya geri ödeme yapılmayanlara kadar herkes burada yaşadıkları olumsuzlukları tek tek paylaştı.
Sizi bilmem ama ben pek çoğunu tek tek okudum. İçlerinde çok abartılı bulduğum eleştiriler olsa da büyük bir çoğunluğuna üzgünüm ama hak vermek zorunda kaldım.
Öğrenci memnuniyeti konusunda bugüne kadar tek bir adım atmamış, kümesleri temizleyip öğrenciye 300 STG’ye kiraya verenler başta olmak üzere, ganimet sonrası ikinci bir ganimet dalgası yarattık bu ülkede maalesef.
Ve işte karşılaştığımız tablo da bu işte. Bu yıl gerek bu yönde yapılan kötü reklamlar, gerekse ekonomik olarak insanların fakirleşmiş olmasından ötürü istediğimiz kadar öğrenciyi bu Ada’ya getirebileceğimizi düşünemiyorum şahsen.
Turizmin yeteri kadar canlanamadığı, üzerine de bir de öğrenci kaybı ile gireceğimiz yaz sezonu sonrası KKTC için tek kelime ile şimdiden kabus dolu günlerin bizi beklediğini söylemek herhalde felaket tellallığı olmaz diye düşünüyorum.

Bizi bitiren şey
Türkiye Yükseköğretim Kurumu'nun KKTC ilgili almış olduğu kararları sorgulamak bile zaman kaybı olur bu saatten sonra. Bu konuda hükümete, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na güvenmek zorundayız.
Zaten Bakan Çavuşoğlu, “Gerekli girişimler yapıldı” diyerek durumun ne kadar ciddi olduğunu ve bu konuda boş durmadığını açıkladı. 
Ama esas tehlike ne YÖK’ün aldığı kararda ne de Sayın Bakanın bir şey yapıp yapmamasında değil! Esas olay içeride, esas olay beyinlerde.
Sosyal medyada öğrencilerin tepkilerine karşı bizim içimizden verilen cevaplara bir bakar mısınız? Durumun ciddiyetinden ne kadar uzak, ne kadar hayali ve ne kadar umarsız bir toplum olduğumuzu göreceksiniz.
Bakın size birkaç tane örnek vereyim; 
Eylem Aköz: Beğenmeyen, uygun görmeyen gelmesin. Belki bu sayede Kıbrıs Türkü kendine gelip, nefes alır.
Hicran Boyacı: Okullar kapalı niye gelecek bunlar ki rahat gezip tozmak için mi? Yeriniz iyi kalın evinizde.
Gani Gerez: Madem bu kadar milliyetçisin Türkiye’de oku o zaman. Sadece Türkiye'den mi amca dayı askerler öldü?
Sevgili okurlar, kendi bindiğimiz dalları kendimiz kesmeye devam ediyoruz. Düne kadar bu ülkeye milyonlarca dolar yatırım yapan turizm yatırımcılarına yapmadığımızı bırakmadık. Şimdi aynı şeyi üniversiteler için yapıyoruz. Kendi kendimize yazık ediyoruz. Çoluk çocuğumuzun geleceğini karartıyoruz. 

Sarayönü
Neden bu köşedeki adamın adı Sarayönü Gazetecisi? Hiç düşündünüz mü? Daha önce de birkaç kez yazdım gene yazayım. Lefkoşa’da tarihi Sarayönü Meydanı’nda bir Dikilitaş vardır ve o taşın etrafında da bir daire yer alır.
Dikilitaş-Sarayönü dünyanın merkezi olarak yıllarca kabul görmüş bu toplumda. Ama gerçekte öyle değil işte. Siz gazinoları öcü, öğrencileri serseri olarak görmeye devam ederseniz o meydanda tıpkı son üç ayda olduğu gibi baş başa kalırız ve ürettiğimiz hiçbir şeyi satamayız. 
“Beğenmeyen gelmesin” diyen arkadaş, bugün başta Türkiye olmak üzere pek çok ülkede zaten özel üniversiteler yaygınlaştı. Yani gelmeme tercihi eskisine oranla çok ama çok daha fazla. İmkanı var, gelmez, gerçekten gelmez.
“Gitsin başka yere” gazinocu yatırımcılar için gitsin başka yere diyen arkadaş, bugün Türkiye’nin hemen yanı başında pek çok ülkede gazinolar açılıyor. Batum aldı yolu gidiyor. Bu arkadaşlar da giderse sen ne yapacaksın? Sen onu söyle önce…

MESAJLAR
Ercan İBRAHİMOĞLU: Hafta sonu Lefkoşa’dan Girne’ye gelip resmen savaş estirmişsiniz. Önünüze geleni yenip geri dönmüşsünüz. Kutlu Evren ve Gürkan Kara ağır yaralıymış tavlada. 

Emin AKKOR: Bahçe işleri ve özellikle organik üretim nasıl gidiyor? Karpuz da ektiniz mi bahçeye? Bakın bugün pazarda karpuz çeyrek altın muamelesi görüyor. 

Serhat AKPINAR: “Öğrenci oturma izni” bulunan öğrencilerinizin karantina sürecinde mağduriyet yaşamaması için, tüm yurtlarınızı açma kararı almışsınız. Ah birde devlet aynı duyarlılığı gösterebilse keşke. 

Nazım ÇAVUŞOĞLU: İşiniz çok ama çok. Zira bir tarafta YÖK’ün aldığı kararlar diğer tarafta öğrencileri istemeyen vatandaşlarımız. Tüm bunlara inat başaracağınıza inanıyoruz. 

Ersin TATAR: Hükümet başı olarak bugün çıkıp geçen Bakanlar Kurulu’ndan sonra söylenen sözlerin yanlış olduğunu, öğrencilerin bu ülke için velinimet olduğunu söylemeniz gerekiyor. 

Ziya EMİR: Valla pandemi krizi size iyi geldi diye duyduk. Herkes pandemi süresince kaybederken siz İngiltere’den gelen iyi haberler ile dört köşe olmuşsunuz. Ne diyelim şansa bak. 

Nazmiye ÇELEBİ: Son dönemde sesiniz soluğunuz hiç çıkmıyor. Sizi tanıyanlar bile bu sessizliğin hayra alamet olup olmadığını tartışıyor. Ara sıra bir ses vermenizde fayda vardır. 

Dr. Ali PİLLİ: "Henüz bir karar yok. Öğrencilerin parasını almayız” açıklamanız yüreklere bir miktar da olsa su serpti adeta. Ama madem böyle bir karar alınmadı o zaman neden açıklandı? 

Mehmet SAYDAM: Bir ırkı hedef alan ve aşağılama sözü olarak benzetme içinde kullanılmasını çok çirkin bulduk açıkçası. Sizin gibi aydın arkadaşların buna daha dikkat etmesini beklerdik doğrusu. 

Dr. Tayfun BEYATLI: Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji deyim yerinde ise çiçek gibi olmuş gerçekten. Emeği ve katkısı geçen herkesi kutluyoruz. Demek ki istenince güzel işler de yapabiliyoruz. 

Tolga ATAKAN: Yol kenarlarındaki otlar artık kurudu ve sarardı. Zaten her gün yeni bir yangın haberi alıyoruz, bari anayolların kenarlarını temizletebilseydik. 

Dr. Bülent DİZDARLI: Çetinkaya Kulüp başkanlığından istifa kararınızı saygı ile karşılıyoruz. Ama keşke şu altyapı ile ilgili projelerinizi tamamlayıp bu kararı alsaydınız. 

Levent HIZAL: Size damacana su getiren şirket ile fena halde telefonda kapışmışsınız. Son yapılan zamları kabul etmemişsiniz. Valla ne deseniz haklısınız ama o şirketler de hayli zor durumda.

YORUM EKLE
YORUMLAR
nevin
nevin - 4 yıl Önce

206 tc üni var artık kktc ye uğramazlar .öğrenciyi yolunmuş tavuğa çevirdiniz.kalsın evcikleriniz size.

banner471

banner474