Bayram tatilinin de bitmesiyle birlikte artık iki tane gündem kalıyor bizlere. Bir tanesi artık normalleşmenin son evresi olarak sınır kapılarının açılması ve uçuşların yeniden başlaması. Diğeri ise Cumhurbaşkanlığı seçimleri.  
Zaten Cumhurbaşkanlığı seçimleri hiç gündemden düşmemişti ama ne hikmet ise yapılan açıklamaların, yapılan işlerin hep perde gerisinde olmaya devam etmişti geride kalan süre içerisinde.
Bayram sonrasında ise siyasetinin en önemli gündem maddesi olarak yine ortaya çıkacak ve yeni polemikler yeni tartışmaları da beraberinde getirecek. Birisinin ak dediğine diğerleri kara veya gri demeye başlayacaklar.
Bugün itibari ile; 
Cumhurbaşkanı Akıncı, Cumhurbaşkanlığına aday,
Başbakan Tatar, Cumhurbaşkanlığına aday,
Ana muhalefet lideri Erhürman, Cumhurbaşkanlığına aday,
Küçük muhalefet lideri Arıklı, Cumhurbaşkanlığına aday…

İyi de bu ülkede işi yani icraatı “Başbakan” yapar. Kimse Başbakan olmak istemiyor mu? Bu konuda bir aday yok mu? Coronavirüs nedeni ile tüm dünya ekonomilerinin en az 3 yıla yakın geriye gittiği bir ortamda birisi de çıkıp “Ben Başbakan olup, ülkeyi yeniden düzlüğe çıkaracağım” demiyor, diyemiyor.
Herkesin aklında fikrinde 11 Ekim Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri yatıyor. 137 gün sonra olacak bir seçim için tüm partiler, tüm adaylar yollarda. Ya 137 gün sonra ne olacak? 
Birisi de bugünden çıkıp “Ben 137 gün sonra Başbakan olmak istiyorum, ülkeyi bu içindeki durumdan çıkarıp çok daha aydınlık günlere götüreceğim” demiyor, diyemiyor…
Kısacası her şeyde olduğu gibi bunda da işimiz hikâye. Yumurta gelmeden kendine folluk aramayan tavuk gibiyiz. Önce yumurta kapıya dayanacak, sonra da yumurtlayacağımız bir folluk arayacağız.

 
1 Haziran’a hazır mıyız?
Hükümet karar aldı; 1 Haziran’da otel ve gazinolar kapılarını açıyor. Yalnız otelciler ve gazinocular alınan bu karara biraz tepkili. Bize sormadan bu karar alındı, uçuşların olmadığı ve kapıların açılmadığı bir ortamda biz kime hizmet vereceğiz” diyorlar ki son derece de haklılar.
Bayram tatili sürecinde bazı büyük otel ve gazinolarımızın yöneticileri ile görüştüm. Kafalar karışık, birçoğu 1 Haziran’da kapılarını açmama niyetinde. 
Zaten hepsinin söylediği “Devlet bize bu süreçte sırtını döndü. Şimdi bizden gazino vergisini alabilmek için bize kapılarımızı açtırmaya çalışıyor” diyorlar.
Zor bir süreç, yeni hafta ile birlikte bakalım hangi oteller hani gazinolar kapılarını açacak hep birlikte göreceğiz. Ama bu konuda dediğim gibi hala daha kafalar çok ama çok karışık. 
 
Bayrama dair notlarım
Bu bayram diğer bayramlardakinden çok ama çok daha fazla duyduk “Ahh ah nerede o eski bayramlar” sözünü. 
Bu bayram geçen senelerdeki bayramlara göre çok daha fazla sosyal medyadan bayram tebriki aldık. Ve çok uzun saatler onlara geri dönebilmek için vakit harcadık.
Bu bayram kısa mesafelerde kısa turlar attık ailece. Önceden bir plan yapmadan kısa mesafedeki yerleri gezip, oralarda özlediğimiz tatlara bakıp hemen eve geri geldik.
Bu bayram eksi bayramlardaki gibi ne baklavaya doyduk ne de karnımız tıka basa doldu. O eksi bayramlarda söylediğimiz “Valla bir baklavalık yer kaldı midemde sözü” bu bayramda ağzımızdan çıkmadı.

MESAJLAR

Dursun OĞUZ: Bu bayram sizin için hayli zor olmuş. Zira tüm bayram süresi boyunca yerinde müdahale edebilmek için yangın yangın gezmek durumunda kalmışsınız.

Besim TİBUK: Pek muhterem biraderinizin vefatını derin bir üzüntü ile öğrendik. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz. Başınız sağ olsun, mekânı cennet olsun. 

Serhat ÖZÇELİK: Corona’dan ötürü kapalı kalan Ercan Havalimanında pistti yenilemişsiniz. Ve alan içeresinde alınacak tedbirler içinde gerekli önlemleri almışsınız ve artık uçuşların başlamasını beklemeye başlamışsınız. 

Nihat BERKAN: Karantina süresince kendiniz bağ ve bahçe işlerine fena halde vermişiniz. İskele’deki zeytin bahçelerinin yanına bir de şimdi üzüm bağları eklemişsiniz. Eh artık bir şişe şarap hediye edersiniz yılbaşına.  

Ercan TURHAN: Karantina süresinde sizde bizim gibi birazcık kilo almışsınız.  Sıkmayın canınızı bizim gibi hareketli insanlar normale döner dönmez eritir o birazcık fazla olan kilocukları. 

Hasan UZUN: Arka arkaya gelen sıkıntılardan sonra artık bir hayır işi yapmanın zamanı geldi galiba. Anlaşılan bu aralar gözler üzerinizde ki sürekli bir şeyler oluyor. Tütsü bile kurtarmıyor sizi. 

Mehmet HARMANCI: Belediyeler Birliğine tepki göstermekte yerden göğe kadar haklısınız. Ama istifa kararı biraz ağır olmadı mı? Bence bunu bir kez daha değerlendirmenizde fayda var. 

Cemal KUYUCU: Yani sizdeki şansa bakın; kalk özel kalem müdürü ol sağlık bakanlığına, geçirilebilecek en zor döneme denk gelsin o da. Yorgunluktan sağlığınız bozulmuş geride kalan sürede. Kısmet valla sizden önceki özel kalemler aklıma geldi de, neyse. 

Aytaç ÇALUDA: Daha bir ay varmış yeniden ayaklanıp dolaşabilmeniz için. Neyse üzmeyin tatlı canınızı, sağlık olsun diyelim. Zaten bayramda dostlarınız sizi hiç yalnız bırakmamışlar. 

Zorlu TÖRE: Ah ah eski bayramlar olsa Zorlu Töre adanın bir başından öbür başına dolaşır, bayramlaşmadığı kimseyi bırakmazdı. Neyse buna da şükür diyeceğiz artık. Telefondan kutlamışsınız zaten herkesin bayramını.  

Tufan ERHÜRMAN: Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olarak dijital kampanya hazırlatmışsınız. Valla merak ettik şu dijital kampanyayı, belki de adamızda bir ilk olacak bu türden bir kampanya. 

Hüseyin ANGOLEMLİ: Bayram sabahı hepimizi korkuttunuz valla Sayın Hocam. Umarız en kısa sürede sağlığınıza yeniden kavuşursunuz ve sizi yeniden aramızda görürüz, çok geçmiş olsun. 

Ertan BİRİNCİ: Dedemmm, bayramda valla hiç boş durmadınız gene, özellikle Zekai Ustanın yerinde orijinal Kıbrıs şeftalisini hem gösterdiniz hem de bir güzel yediniz. Afiyet bal şeker olsun. 

Serdar CANALTAY: Karantina süresince gelemediğiniz Girne’ye bayram nedeni ile nihayet gelmişsiniz ve eski dostları bir bir ziyaret etmişsiniz. Ee özlemiş misiniz Girne’yi?