Dünya liderleri, 2016 yılının yazında İstanbul’da ‘Dünya Enerji Kongresi’nde bir araya geliyorlar. Akıncı, daha bir yıllık Cumhurbaşkanı o zamanlar. İlk günden bir atışma olsa da sonrasında ilişkiler iyi gidiyor yani Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la.
Bir telefon geliyor Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya. Telefondakiler Akıncı’yı İstanbul’a davet ediyorlar “Dünya Liderlerinin” yanında yer alması adına. Hemen davete icabet ediliyor ve atladıkları gibi uçakla dosdoğru İstanbul’a.
Ve ilk kez bir “KKTC Cumhurbaşkanı Dünya Liderleri ile aynı salonda.” Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akıncı’nın elinden tutuyor ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile tanıştırıyor.
Orada başka liderler de var, Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro gibi. Onlarla da ilk teması oluyor Akıncı’nın.
Başka kimler var o toplantıda?
Kongreye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra dönemim Başbakanı Binali Yıldırım, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro Moros, OPEC Genel Sekreteri Muammed Barkindo, Katar Enerji ve Sanayi Bakanı Muhammed bin Salih Al-Sade, Cezayir Enerji Bakanı Nureddin Butarfe, Gabon Petrol Bakanı Etienne Dieudonne, Venezuela Petrol Bakanı Eulogio Del Pino, Meksika Enerji ve Hidrokarbonlar Bakan Yardımcısı Dr. Aldo Flores-Quiroga da katılıyor.
Zirvenin konuşmaları yapılırken salonda ön sırada oturuyor Mustafa Akıncı. Yanında Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro Moros var. Zirve sonu hatıra fotoğrafı çekilecek, Akıncı yine ön sırada. Zirveye katılan dünya liderleri ile aynı kare içinde.
Dediğim gibi bu resimler çekilirken yıl 2016’ydı. O resimleri görünce KKTC’nin artık dünya üzerinde hak ettiği yeri Türkiye’nin desteği ile göreceğini düşünüyorduk. Bu konuda yazılar yazıyorduk.
Aradan iki yıl daha geçti yani yıl oldu 2018. Erdoğan bu kez Türkiye’nin ilk Başkanı seçildi ve ilk yurt dışı gezisine çıktı. İlk yurt dışı gezisi adettendir KKTC’ye olurdu. Bu sefer olmadı.
Erdoğan önce Azerbaycan’a gitti sonra da Ankara’ya inmeden KKTC’ye geldi ve birkaç saat kalıp gitti. İki yıl önce düzelen ilişkiler yeniden gerilmeye başlamıştı.
Zaten bu olaydan sadece bir yıl sonra Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “Barış Pınarı desek de akan su değil kandır" demişti ve o tarihten sonra da bir daha Türkiye’ye ayak basmamıştı.
5 yıl böyle geçti Saray’da. İlk atışmayla başladı, sonra dünya liderleri ile aynı karede yer aldı ve sonrasında da Türkiye ile mesafeli bir ilişki durumuna geçildi.
Bugün birileri Erdoğan’a kızıyor olabilir, bugün birileri Akıncı’yı haklı görüyor olabilir. Ama unutmamız gerekiyor. Bugün Erdoğan ile aranızın iyi olması demek bir sabah gözlerinizi İstanbul’da veya başka bir yerde dünya liderlerinin arasında açmak demektir.
İşte bu kadar önemlidir Türkiye ile iyi ilişkiler. Sadece ekonomik olarak değil, siyasi olarak da Türkiyesiz hiçbir şey olmaz, olamaz…
MESAJLAR
Uğur GÜLER: Bir tanıtım filmi hazırlığı içinde olduğunuzu duyduk. Ancak bu tanıtım filmi ortaya çıktıktan sonra biraz ortalık karışacak gibi gözüküyor. Neyse karar neticede sizin ve derneğin.
Oğuz KÖSE: Yedi ay geride kalıyor ve maşallah hala daha turp gibisiniz. Anlaşılan siz bu Corona’nın aşısını ve çözümünü buldunuz ama sırrını kimseye vermiyorsunuz.
Ünal ÜSTEL: Son günlerde herkese bir görev verilirken Girne’de size görev verilmemesi hayli düşündürücü geldi bize. Acaba sizin oy potansiyelinizden bazılarının acaba haberi mi yok? Ne diyorsunuz bu işe?
Enver MAMÜLCÜ: Yeni arabanız hayırlı ve uğurlu olsun. Yalnız plakası o kadar akılda kalıcı ki kim görse bu plakayı artık sizin olduğunuzu hemen bilecek. Neyse bir nazarlık takmayı ihmal etmeyin hem arabaya hem de plakaya.
Mete BOYACI: Kardeşler ile yolları ayırma kararından sonra market zincirlerini de ayıracakmışsınız ve başka bir isim ile yola devam edilecekmiş. Herkes için hayırlısı neyse o olsun.
Perihan AZİZ: Pek muhterem valideniz Hakk’a yürümüş. Merhumeye Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun, mekanı cennet olsun.
Arın TAŞARKAN: Geçen sabah zincirleme bir trafik kazasına karıştığınızı ve kazayı hafif yaralar ile atlattığınızı üzülerek öğrendik. Çok geçmiş olsun diyoruz.
Abdullah ÖZTOPRAK: Pandemi süresince Kıbrıs’ta kalmışsınız ve ilk kez çok uzun bir süre sonra memlekette kalmak nasip olmuş. Ee bu sürede alışabildiniz mi memleketin havasına, huyuna ve suyuna?
İbrahim ÇAKIRDAĞ: Hocam yarış kızışıyor ve adaylar Kıbrıs konusunu tartışıyor. Sizce Kıbrıs konusunda yeni dönem için adayların vaatleri yeterli mi?
Mustafa BATURALP: Kamp-Der olarak eski kiracınız Yeni Boğaziçi Belediye başkanına su faturaları ile aidatlarını ödemediği gerekçesiyle dava dosyalamışsınız. Bakalım bu iş nereye varacak?
İsmail ARTER: Son dönemde yaptığınız diyet işe yaramış ve birkaç kilo vermişsiniz. Artık ekmek ve pide yemiyormuşsunuz. Sadece ara sıra börek olursa ucundan tadına bakıyormuşsunuz.
Emine DAVUTOĞLU: KKTC Muhtarlar Birliği, yeni başkanını belirlemek üzere bu hafta sonu yeniden toplanacak. Ve bu sefer sizin oylar başkan adayını belirlemede etkili olacak.
Dursun OĞUZ: Türkiye tarımda en çok gelişen ikinci ülke olmuş. Acaba bu listede bizim sıra numaramız kaçtır? Bir bakın bakalım durumumuz ne diye?
