banner564

Bir günde iki olay ve Meclis

Dün mecliste hayli öfkeli dakikalar yaşandı, önce komite toplantısı sırasında izaz ikram yapan görevli olmadığı için DP’nin komite üyesi Dr. Mustafa Arabacıoğlu toplantıyı terk etti.
Arabacıoğlu’nun isyanı aslında son derece haklı bir isyan. Çünkü komitede görev yapan vekiller uzun saatler boyunca komiteye görüş veren yetkilileri dinliyor. Ve bu süre içinde normalde mecliste çalışan görevliler tarafından yiyecek ve içecek ikramları sağlanıyor. Son dönemde sadece 3 personel kaldı mecliste. 
Ve dün o memurların üçü birden olmayınca Arabacıoğlu adeta isyan etti ve komite toplantısını terk etti. Toplantıyı terk ederken de hayli sinirli ve öfkeliydi.
Tüm bu olanlar yetmiyormuş gibi günün ikinci haberi de yine meclisten geldi. Meclis önüne gelen sendikalar, kamuoyunda Göç Yasası olarak bilenen yasanın değiştirilmesini öngören yasa önerisinin ivedilikle görüşülmesi talep ettiler. Ancak bu taleplerini bir muhatap bulamadıkları için iletemeden meclis önünde ayrıldılar. 
Bir tarafta mecliste görev yapan vekillere bir bardak su verecek bir personelin bile bulunamaması, diğeri tarafta meclis kapısına kadar gelip bildiri okuyan sendikacıların bir muhatap bulamaması hayli düşündürücü. 
  
Gazetecilik dersi
Sevgili okurlar, bu köşenin yazarı olarak son 10 yıldır aynı köşeyi, aynı mizanpajda değişik medya organlarında sizlerle buluşturduk. Zaman zaman yanlış veya eksik bilgiler ile paylaştığımız haberler ve yorumlar oldu. Hepsi için bir sonraki gün yayınlarımızda ya gerekli düzeltmeyi yapmış ya özür dilemişizdir.
Her yazımızın mutlaka birkaç tarafı vardır. Yazılarımızı bir taraf beğenirken diğer taraf da işine gelmediği için beğenmez ve çoğu kez de bunu belli eder.
Dün bu köşede eski bir akademisyenin DAÜ Rektörü’ne sorduğu çok basit bir soruya sayfamızda yer verdik. Bu yayınımız üzerine DAÜ’nün  Basın ve Halkla İlişkilerinden Sorumlu Müdürü Murat Aktuğralı diye birisi aradı. “Diye” ifadesini bilerek kullanıyorum çünkü dünkü telefon görüşmemize kadar böyle bir kişinin varlığından haberim yoktu. 
Nasıl bir Basın ve Halkla İlişkileri Müdürü ise göreve geldiğinden beri her gün en çok okunan (Bkz: Gezici Araştırma Sonuçları)  her gün TV programı yapan birisine, kendisini tanıtma ihtiyacı hissetmedi.
Sözüm ona müdür, oysa yayında çalışan ekibine sorsa yıllardır DAÜ’nün tanıtımı ve haberlerinin yayımı için sürekli çalışan beni çok rahat öğrenebilirdi. 
Dün bazı günlük köşe yazan ve TV’de program yapan arkadaşlarımı aradım. “Murat diye bir adam tanımıyoruz” dediler. Hiç şaşırmadım. 
Necdet Hoca ile yıldızımız hiç barışmadı, barışmayacak da. Çünkü DAÜ iyi yönetilmiyor, işte en basit örneği. Ülkenin en büyük üniversitesine Basın ve Halkla İlişkiler müdürü diye aldığı adamı tanıyan yok.
Üstelik bu müdür bize gazetecilik dersi de vermeye kalktı ya, artık diyecek sözümüz yok. Biz her gün daha iyisini daha doğrusunu bulmak adına her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz. Öğrenmeye de devam edeceğiz. 
Necdet Hoca’ya tavsiyem bu arkadaşı sürekli eğitim merkezine gönderip iyi bir eğitim almasını sağlamasıdır. Bunun için okulun bütçesinde oluşabilecek zararı da bu köşenin yazarı olarak ben karşılamaya razıyım. Neyse ücreti ben öderim. 

Trump’ın ziyaretleri
ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk yurt dışı gezisi Suudi Arabistan’a yaptı. Trump bu ilk gezisinde milyon dolarlık silah antlaşması imzaladı. Sonra sevincinden Araplarla göbek attı, kılıç dansı yaptı.
Sonra İsrail’e gidip Ağlama Duvarı’nda daha şimdiden sebep olacağı yüzlerce, binlerce masum kadın, erkek ve çocukların ölümleri için ağladı. Yetmedi, İtalya’ya Vatikan’a gidip Papa ile görüştü ve Papa’da günah çıkarttı. 
Kısacası önce silah sattı, sonra ağladı en sonunda da günah çıkarttı. İşte Amerika’nın mantığı bu. 

MESAJLAR
Dr. Sibel SİBER: Maalesef mecliste dün hiçte hoş olmayan iki olay birden yaşandı. Artık bazı radikal kararlar almanın zamanı geldi de geçiyor bile. 
Dr. Mustafa ARABACIOĞLU: Ne kadar kızsanız haklısınız, zira bir su verecek bir personelin bile olmaması kabul edilebilir bir durum değildir. Üstelik halkın temsilcilerinin olduğu bir yerde. 
Kemal DÜRÜST: Dün gün boyunca Atlasjet ve Ercan’ı işleten T&T’nin arasını bulamak için yoğun bir mesai harcamışsınız. Girişimlerini sonuç vermiş ve Atlasjet’in uçuşları durdurulmamış. 
İzzet İZCAN: Marifet ortaya bir iddia atmak değil, marifet o iddiayı adıyla sanıyla ve hatta ispatıyla gündeme taşımaktır. Yoksa sizin yaptığınız iddialardan bizde yığınla var. 
İsmet ESENYEL: Dünyanın en kaliteli pipo tütünü Karpaz’da yetişiyor. Bir pipo tutkunu olarak hiç Karpaz tütünü denediniz mi? 
İsmet İbrahim ÖZSOY: Bu yılın spor nostalji ödül gecesi 29 Mayıs Pazartesi Lefkoşa Merit’te yapılacakmış. Artık bir gelenek hale geldi spor nostalji ödül geceleri. 
Soner KARASALİH: Sosyal medya hesabınız üzerinden Kemal Eşref Oktar’a meydan okumuşsunuz. Büyük kapışma ne gün? Bize de haber vermeyi unutmayın. 
Mehmet ÇELEBİOĞLU: Pek muhterem kayınvalideniz hakkın rahmetine kavuşmuş. Merhumeye Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başısınız sağ olsun. 
Kemal Deniz DANA: Dün Devlet Laboratuvarı yangın soruşturması kapsamında hayli sert sözlerle sizden önceki yetkililere yüklenmişsiniz. Hele şu “kayıtlara geçsin” sözünüz komitede olay olmuş. 
Fehmi OKTAY: Evin havuzunu doldurduğuna göre artık resmen yaz sezonu geldi diyebilir miyiz? Ve bu hafta bizde havuza girebilecek miyiz? 
Ertan BİRİNCİ: Televizyon, dergi, turizm ve üniversiteden sonra nikah kıyma işlerinde de hayli yetenekli çıktınız. Esra ve Mustafa’nın nişan yüzüklerini siz takmışsınız. Gençlere verdiğiniz öğütler ise son derece önemliydi. 
Latif AKÇA:  Son günlerde kamuoyunda algı operasyonları ile yalan yanlış bir şekilde aktarılan heykel olayının aydınlatılmasına büyük katkı koydunuz. 
Ahmet MURATOĞLU: Dün sosyal medyadan sendikacı yoldaşlarınıza sitem ettiniz ama sendikacı dostlarınız kahve içmeye değil dertlerini anlatmaya gelmişlerdi meclisin kapısına. 
İlker EDİP: DAÜ VYK Başkanı olduğunuza göre artık bazı şeylerde ipleri elinize almanız gerekiyor. Yoksa yarın çok geç olabilir. 
Ziya EMİR: İstanbul’da yılın en hızlı çıkış yapan işadamı ödülünü alacakmışsınız. Aman bu kadar hızlı çıkışın bir sonu olmasın. Neyse gene de hayırlı ve uğurlu olsun. 

GÜNÜN SÖZÜ
 “Ağlayanın malından hayır gelmez,” Ne yazık ki her iki tarafta da gözünü nefret ve öfkenin kör ettiği çok insan var. Nefret ve öfke bir tür körlüktür. İnsanın bugünden beter günlerin çok uzakta olmadığını görmesini önler."
Metin Münir
YORUM EKLE

banner471

banner474