banner564

Bir kötü haberde narenciyeden

Turizm bitti, yükseköğrenim sektörü bitti. Ee ne kaldı geriye? Az buçuk tarım sektörü ile özel sektör kaldı elimizde. Tarım sektörü de can vermek üzere. Zira hellim konusunda bir arpa boyu yol gidemediğimiz için Türkiye’nin ve Avrupa’nın güçlü markaları bizim “hellimimiz” yerine “mangal peyniri” adı altında hellim üretimine başladılar.
Geçen gün yağan dolu Güzelyurt’taki narenciye bahçelerine çok ciddi zararlar verdi. Bir de üstüne dünkü sağanak yağmurlar da eklenince dalında kalan narenciye ağaçların dibine döküldü. Adaya çok az bir sayıda kesim ekibi getirilebildi. Bu ekiplerin tüm narenciye bahçelerinde kesim yapabilmesi oldukça zor gözüküyor.
Dalında kalan narenciye ya doğal sebeplerden ya da kesilmemekten ötürü üreticinin cebine para olarak girmeyecek. Bu da gelecek yıl bu bahçelerin bakımlarının yapılmaması gerçeği ile bizi baş başa bırakacak ve zaten her yıl sayısı giderek azalan narenciye bahçeleri daha da azalmış olacak.
Narenciye ülkesinde; üstelik limon ve portakal zamanında limonun kilosu 5 lira civarında seyrederken, portakalın da 5 ile 7 lira arasında fiyatı değişiyor. 
Pek çok kişinin işsiz kaldığı bir ortamda, evine kışın en çok tüketmesi gereken portakal ve mandalina dahi giremeyecek insanlar var.
Bu fiyatlar ne üreticiyi ne de tüketiciyi kurtarır. Bu kış hem narenciye üreticisi hem de vatandaş için zor olacak.

UBP kurultaya giderken
UBP’nin en uzun soluklu lideri hiç şüphesiz ki Dr. Derviş Eroğlu idi. Eroğlu tam 8 kez hükümet kurdu ve Bakanların tümü, Bakan olduklarını ekranlardan öğrendi. Hiçbir vekil “Eroğlu’na neden beni bakan yapmadın?” diye sormadı. 
UBP’de o dönemdeler de çok ciddi bir disiplin mekanizması vardı. Eroğlu’na karşı gelenler kendi kaderlerini çizmek için yollarını ayırmak zorunda kaldılar UBP’den. 
Ama hem UBP’li olup hem de UBP’yi eleştiren hiçbir siyasi kişi UBP’de o dönemde barınamadı. Bugün yaşanan tartışmaları izliyorum da UBP’yi muhalefetten çok UBP’li vekiller eleştiriyor. 
Bence buna bir son vermenin zamanı geldi de geçiyor bile. Beğenmeyene kapı derhal gösterilmelidir. Rahmetli İrsen Küçük döneminden bugüne benzer disiplinsizlikler UBP’de artık sıradan ve rutin haline dönüşmeye başladı.
Buna UBP’nin en üst kurulu olan PM’nin artık seyirci kalmaması gerekiyor. Gerekli disiplin kurulları devreye girmeli. Eskiden disiplin kuralları UBP’de çok önemli isimlere veriliyordu. Son birkaç kurultayda gördük ki disiplin kurulana başvurmak isteyen bile çıkmıyor UBP’de ve seçimsiz seçiliyor aday olanlar. Durum bu kadar nettir yani… 

2004’ten bu yana aynı zihniyet
Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı olması ile birlikte 40 yıl sonra Kıbrıslı Türkler farklı bir yol izleme kararlığını seçimlerde gösterdiler ve Tatar’ı Cumhurbaşkanı seçtiler.
Çünkü içimizdeki en fanatik “Birleşme” yanlıları bile artık Rumlar ile bir çatı altında olunmayacağı fikrine alıştılar ve bunun nedeninin de Güney’de yaşayanlar olduğunu artık kabullendiler.
Tamda bu bağlamda PRIO Cyprus ile Friedrich Ebert Stiftung Vakfının ortaklaşa yaptığı "Monologdan öteye, Kıbrıs gençliğinin, politika, barış ve toplumlararası ilişkilerine bakış" araştırması yayımlandı.
Araştırma sonuçları çok ilginç bulguları ortaya koyuyor. Ama önemli olan noktalardan bir tanesi de olası bir referandumda Kıbrıslı Türk gençlerden “Evet”, Rumlardan “Hayır” cevabının çıkıyor olmasıdır.  

MESAJLAR
Nazmiye ÇELEBİ: Eskiden siyasilerin ağzından bir söz çıktı mı o sözü ne olursa olsun yerine getirirlerdi. Zaman gibi siyasilerde değişti ve yeni siyasetçiler tuttukları değil tutmadıkları sözler ile anılıyorlar, bilmem yanlış mıyım? 

Redif NUREL: Merit Alsancak Yeşilova takımının tesisleri için büyük uğraşlar veriyorsunuz ve yavaş yavaş mutlu sona doğru yaklaşıyorsunuz. Projeyi tamamlamak için son bir kaynak arayışına daha girmişsiniz. 

Cemal REDİF: Önce dolu, ardından sağanak yağışlar narenciye sektörünü olumsuz etkilemiş ve dalında kesilmeyen pek çok ürün ağaç dibine düşmüş. Anlaşılan sizin için de zor bir sezon olacak.

Dr. Ali ÇAYGÜR: Bakan, Başhekim ve yardımcıları da karantinada olunca tüm bakanlığın ve hastanenin işleri bir anda sizin omuzlarınıza kalmış. Her halde hiçbir müsteşar o makamda sizin kadar yorulmamıştır. 

Burhan CANBAZ: Dün Meclis’ten bir grup arkadaşınızı öğlen yemeğe davet etmişsiniz ve yemekten erken kalkıp hesabı da ödememişsiniz. Acaba yaşınızın ilerliyor olması sizde unutkanlık başlangıcının nedeni olabilir mi? 

Okan DONANGİL: Hükümetin bir an önce güvenoyu almasını beklemeye başlamışsınız. Yalnız sizin beklentiniz yeni başbakanın sizi bir an önce görevden alması… Öyle ki görevden alınmadan yeni görev yerinize gidemiyormuşsunuz. 

İsmail KOFALI: Ülkede artan Corona vakaları sonucu sizde kendinizi ofiste izole etmeye karar vermişsiniz. Valla bizce de en doğru kararı almışsınız. Bu aralar herkes ile araya bir mesafe koymak en iyisi. 

Akın MANGA: Geçici memurların kadro sorunlarının giderilmesi için yeni hükümet nezdinde de bir takım girişimlere başlamak için hazırlık içinde olduğunuzu öğrendik.

Mehmet MUTLU: Sendikaya hemen her gün yeni katılımlar sağladığınız gözlerden kaçmıyor. Öyle ki artık sadece bölgenizde değil Ada genelinde de faaliyetlerinizi arttırmışsınız. 

Mustafa ŞAMİL: Kış öncesi pek çok yardıma muhtaç aileye ulaşıp onların en başta ısınma sorunlarını çözmek için canla başla çalışıyorsunuz. Ve havalar daha da soğumadan herkese ulaşmak adına mesai dışında da çalışıyorsunuz. 

Hale BİRTAN: Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesine sizin elinizin değdiği her halinden belli olmaya başladı. Hastanenin Basın ve Halkla İlişkiler Birimi’nin olması bile büyük bir yenilik. 

Ahmet MANAVOĞLU: Tüm olumsuzluklara rağmen Vergi Dairesi’nde aldığınız önemli kararlar sayesinde bu yılı çok az bir kayıpla kapatıyormuşsunuz ve devletin kasasına da hatırı sayılır bir kaynak aktarmışsınız. 

Ali BATURAY: Yarın küçük bir ameliyat nedeniyle yayınlarınıza kısa bir ara vermek zorunda kalmışsınız. Umarız ameliyatınız başarılı geçer, çok ama çok geçmiş olsun diyoruz.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Önce yeni duzulenciler ve sendikalar kendine gelmeli

banner608

banner474