Hayvan üreticileri oldukça öfkeliydi…
Bıçak kemiğe dayanmıştı zira…
Yeni yıla parasız geçirmişler, sonrasında da bir çerez parası önlerine konmuştu…
Eylem yaparak seslerini duyuracaklardı… Ve yaptılar da, hatta yapıyorlar da…
Uzun bir zamandır bir iddiam var; bu teşvik sistemi değişmelidir!
Öncelikle üreticinin tanımı yapılmalı!
Kamu çalışanıysan kardeşim üretici değilsin!
Bu ayrım yapılmalı her şeyden önce…
Sonrasında da teşvik sistemi masaya yatırılmalı…
Korkmadan!
Devlet üreticilerin malını almak yerine, onların kooperatifleşmelerini sağlamalı ve teşviki de bu noktada kullandırmalıdır!
Üretici hem üretecek, hem de satacak bir noktaya gelmelidir…
Çiftçiye, hayvancıya, narenciye, patatesçiye, enginarcıya… Hiç fark etmez…
Mantık tek olmalıdır; üretici üretecek ve satacak …
Devlet yardımcı, yol gösterici bir unsur olacak…
Bu sistem kurulmadığı sürece eylemler devam eder, hükümetlerin başlarındaki kişiler de seçim kaybederek tarihe geçer…
Bakın narcılar çok iyi bir örnektir…
Bir grup insan bir araya geliyor, nar üretimine başlıyor… Hasat zamanı geldiğinde AB’nin de yardımıyla kooperatifleşiyorlar…
Üretiyor, ürettiğini yine kendilerine ait kooperatife satıyorlar ve ardından da yurt dışına pazarlıyorlar…
Arada tüccar kaygısı yok…
Üretiyor ve kazanıyorlar…
Bu örnek tüm noktalara yayılmalı… Hükümetin de gayesi bu olmalı!
**
Ama!..
Evet ‘ama’sı da var!
Eğer bu teşvik sistemiyle devam edecekseniz, radikal dokunuşlar yapmayacaksanız, o zaman üreticiye de zamanında ürününün bedelini ödemek zorundasınız!
Kamu kesimine ayın 1’inde maaş var, hatta 13’üncü maaş da ödeniyor…
Daha da ileri gidelim; batık belediyeler devletten aldıkları katkılarla hem maaşları hem de 13’üncü maaşları ödeyebiliyorsa, ÜRETİCİNİN SUÇU NE?
Üretmek mi suçları?..
Memura para var ama üreticiye yok!
İşte zaten bu mantıktır bu düzensizliği besleyen!
Ya oturur, radikal kararlar alır sistemi değişirsiniz, ya da ürün bedellerini zamanında ödersiniz… Aksi takdirde bu insanlar size küfür de etse, meclisi başınıza da yıksa HAKLARI VARDIR!
Günün anlam ve önemine de uygun bir sözle noktalayalım makalemizi…
BİRİ YER BİRİ BAKAR, KIYAMET ONDAN KOPAR!
Ne güzel söylemiş değil mi atalarımız…
**
DİYALOG EKİBİ FARK YARATTI
Biraz da kendimizden bahsetmeliyiz…
Dün gün boyunca hayvan üreticilerinin eylemini takip ettik…
Yayın hayatında ikinci ayını tamamlayan Diyalog Tv, eylemin başlangıcından eylem ateşinin sönme süresine kadar canlı yayınlarla an be an izleyiciye olayları aktardı…
Sabah saat 10:30’da başlayan canlı yayınlar 17.00’ye kadar devam etti…
An be an aktardık kamuoyuna olan biteni…
Gerek haber merkezi, gerek reji ve gerekse montaj ekibi olarak çok iyi bir iş çıkardık…
Saat 16:30 gibi eylemin artık ateşinin düştüğü anlarda yemek çağırıp meclisin alt katındaki odaya geçtiğimizde, günün tüm yorgunluğunu unuttum…
Polisler, meclis görevlileri ve bazı meslektaşlarımız oturmuş Diyalog Tv’den eylemdeki gelişmeleri izliyor, canlı telefon bağlantılarıyla yapılan yorumları dinliyorlardı…
Ne kadar mutlu olduğumu kelimelerle anlatamam…
Gün boyunca döktüğümüz terin karşılığıydı bu…
Tüm arkadaşlarımı kutlarım…
Eylem noktalanmadı, bugün de devam edecek…
Bugün yine tüm gelişmeleri Diyalog Tv ekranlarından izleyeceksiniz…
“Kendi kendini övüyor” diyenler varsa da şunu çekinmeden söylemek isterim; konu haberse; iddialıyız!
