Kopan müzakere sürecine suni bir dokunuş yaptı BM Genel Sekreteri Guterres. Ve bu suni dokunuş sayesinde Cenevre’ye bir kez daha dönülmesinin kararı aldı Amerika’da. 

İki lider bir kez daha 10 dakika mesafedeki saraylarından çıkıp kilometrelerce uzakta Cenevre’de bir araya gelecekler. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ilk yaptığı değerlendirme söylediği gibi Rum liderin ön koşulları hem dünyada hem Kıbrıs’ta kabul görmediğini söyledi. Ve durum Rum liderin Güney’de yapılacak başkanlık seçimleri öncesi geri vites yapmasına neden oldu.

Burada önemli olan hadise Cumhurbaşkanı Akıncı’nın dediği gibi Cenevre’ye dönmek değil. Cenevre’de artık bu işe nihai bir nokta koymak. Eğer bir şey olacaksa olacak, olmayacaksa da bu durumun BM raporlarına dâhil olup dünyanın bilgisine getirilmesi ve KKTC’nin de kendi yoluna bu saatten sonra devam etmesi. 

Rum tarafı her şansı zamana oynamak için kullanacaktır. Kıbrıs’ta son krizde kapılar çarpılmıştı ve müzakerelerin önce kesilmesine sonrada uzamasına neden olmuştu.

Çok net iddia ediyorum, benzer bir bahane ile Rumlar Cenevre’de oyunu yeniden durdurmak için taktik yapabilirler. Hani son maçta berabere kalsa bile şampiyonluğu garanti olan takım futbolcularının her pozisyonda kendini yere atması gibi bir durum bu. Top ne kadar oyun alanında az kalırsa o kadar iyidir mantığı ile zamanın geçmesi için uğraşacak bir ekip ile Cenevre’ye gidecektir Rum Kesimi.

Türk tarafı uyanık olup bu durumu avantaja çevirmelidir. Kapı krizinde olduğu gibi herkes kendi başına hakaret ederse ve Kuzey’den dünyaya güçlü bir mesaj çıkmazsa dünya bizi yine görmeyebilir. 

Sıradaki Katar mı?

Günümüzde en büyük gaz rezervi Rusya, Katar ve İran’da. Rusya diğer iki ülkeye göre bir nebze olsun daha iyi durumda. Ama İran yıllarca ambargolarla uğraşmak zorunda kalmıştı. Şimdi aynı durum Katar için de geçerli.

Üstelik bu işten tıpkı İran’da olduğu gibi en büyük ekonomik zararı yine Türkiye çekecek. Bu bir tesadüf mü yoksa BOP’un bir parçası mı? Bunu elbette zaman gösterecek.

Ancak şu kadarı hatırlatmakta fayda var. Katar gazını 2008'de Suudi Arabistan ve Suriye üzerinden Türkiye'ye getirilerek Avrupa ülkelerine ulaştırılması için bir proje yapılmıştı. Tam bu projenin hayata geçmesi planlanıyordu ki Suriye fena halde karıştı. Ve Katar gazı Türkiye’ye ulaşamadı.

Son yıllarda Türkiye’ye en büyük yatırımı Katarlı yatırımcıların yaptığını bir kez daha hatırlatmak ile beraber Katar’da yaşanan olayları “sıradan” ve “basit” bir gelişme olarak izlemek, ahmaklıkla eşdeğerdir. 

Sol eriyor mu?

Tufan Hoca patates tarlasında traktör kullanıyor, Karpaz’dan 10 kişi CTP’den istifa ediyor. Tufan Hoca bahçede çalışanlarla yemek yiyor, İskele’den 9 kişi CTP’den istifa ediyor. Tufan Hoca üreticilerin dertlerini dinliyor bilmem nereden bilmem kaç kişi CTP’den istifa ediyor. 

Bu normal mi?

Bence bu hiç de normal bir durum değil. Yıllardır CTP’nin başına geçenlerin yapmadığını yapmaya çalışan bir Tufan Erhürman var iken her gün 5-10 kişinin istifa etmesi normal bir durum değil. CTP anladığım kadarı ile bir kimlik değiştirme sürecine girdi ve bu süreçte önce üstündekileri dökebildiğince dökecek, sonra zorlu bir kış sürecini yaşayacak ve en nihayetinde yazı görebilirse yeniden uyanacak gibi. 

El-Sen bakalım bu sefer ne yapacak?

KIB-TEK’te hiç akıllı işler olmuyor. Nasıl olsun ki, dışarıdan birçok gizli el kurumun içinde. Ama kulağımıza geldiği kadarı ile artık yönetimin bazı şeyler canına tak demiş. Ve son olarak 9 kişinin casusluk yaptığı resmen tespit edilmiş. Bu kişiler hakkında genel müdür polise gidip şikâyetçi olmuş. Önümüzdeki günlerde bu kişiler hakkında yönetim kurulu bir karar verecek. Bakalım yönetim kurulu kararı sonrasında kurumdaki sendika nasıl bir tavır takınacak?

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Amerika’da güzel bir haber almışsınız ve ikinci torun da gelmiş. Artık kıdemli dede oldunuz demektir. Allah analı babalı, dedeli ve neneli büyütmeyi nasip etsin. 

Mehmet Ali TALAT: Sizin domateslere sinekler fena halde dadanmış. Şimdi bunlara ilaç sıksanız organik olmaktan çıkacaklar, sıkmasanız domatesler delik deşik olacak, durum vahim gibi. 

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Son günlerde her şey iyi giderken bir dip dalga gibi bir fısıltı dolaşıyor. Bir bakın bakalım bu fısıltının kaynağı nere diye.  

Serdar DENKTAŞ: Tam 5 gün oldu hiçbir şey demiyorsunuz hiç sesiniz çıkmıyor. Yoksa susma hakkını mı kullanıyorsunuz? 

Tufan ERHÜRMAN: Solun traktör süren lider görünce coşması gerekirken istifaların gelmesi sizce de normal mi? Bize bu süreç hiç de normal gelmiyor da. 

Dr. Faiz SUCUOĞLU: Dün akşam Ersan Saner ile birlikte mini bir Karpaz turu yapmışsınız. Yanılmıyorsak geçen haftada İçişleri Bakanı ile birlikte yine Karpaz’daydınız. Hayırdır inşallah bu kadar Karpaz sevgisi. 

Hasan ERÇEN (Paterson): Sayıştaylık raporu elinize ulaşmış. Bu arada artık bazı kelleri almak için de düğmeye basmışsınız. Demek ki yakında tüm gözler sizde olacak. 

Mehmet TOPCU: Arka arkaya gelen tavla yenilgileri sonrası müjdeli bir haber almışsınız. Yakında bir oğlunuz olacakmış. Hadi inşallah. İlerde büyüdüğünde ona belki tavla anılarınızı anlatırsınız artık. 

Gökhan ASLAN: Hem milli piyangodan büyük ikramiyeyi kazanın hem de bana çıkmadı diye kimseye bir şey ısmarlamak için sosyal medyaya yazı yazın. Valla biz bir tepsi baklava alıp gelelim bari. 

Bengü TOPAL: İçişleri Bakanlığı’na gelen vatandaş size dua ede ede bitiremiyor. Bu mübarek günlerde bu kadar dua herhalde boşa gitmez. Bence yaratandan güzel bir dilek dileyin. 

Zeki ZİYA: İşyerinin dışına dev BJK bayrağı asmışsınız. Dikkat edin de içerden birileri tıpkı Boğaz Köprüsünde olduğu gibi sizin bayrağı kesmesin. 

Hakan FELLAHOĞLU: Lefkoşa Polis Müdürlüğünün kurduğu özel ekip çok az bir süre içinde sizin dükkâna giren hırsızları enselemiş. Bakalım şimdi polis arkadaşlara nasıl teşekkür edeceksiniz? 

Ahmet ARSLAN: Geçen gece Girne’de verilen 500 kişilik iftar organizasyonunda hükümet adına bir tek siz vardınız. Siyasilerin davet edilmediği bir yemeğe davet edilmek epey ayrıcalık ister. 

Türel ÖZKSÜZOĞULLARI: Biraz sivrilince hemen birileri çıkar ve uğraşmaya başlar. Daha önce de yazmıştık size. Demek ki doğru yoldasınız ki uğraşanların sayısı her geçen daha da artıyor. 

Nihan YÜCEL: Dün gece Lapta’daki evinizde çalışma arkadaşlarınıza iftar yemeği vermişsiniz. Allah kabul etsin. Acaba bu iftar yemeklerin devamı gelecek mi? Yoksa kendi işyeriniz ile sınırlı mı? 

GÜNÜN SÖZÜ

“Cenevre ve Mont-Pelerin’de düzenlenen Kıbrıs Konferansı görüşmeleri sonucu temelinde, güvenlik ve garantiler konusundaki tartışmalara rehberlik edecek olan ortak bir belgenin hazırlanması için Genel Sekreter’in Özel Danışmanı Sayın Espen Barth Eide tüm katılımcılarla temas içerisinde olacaktır”

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres