banner564

Cesaret yolu

Çeşit çeşit sorumluluklarımız vardır her birimizin bu hayatta. Bir de her şeyden daha büyük bir sorumluluğumuz vardır kabullenilmesi zaman alan; o da her birimizin tüm dünya insanına karşı olan sorumluluğumuzdur. Her birimizin yolunu bulabilmesi için birbirimize sağlayacağı katkı vardır. Bu sorumluluk duygusu her birimizin içinde mevcuttur. Ancak bazılarımız hayatı boyunca bu sorumluluğun farkına varmaz ve sadece kendi ekseni etrafında dönen bir gezegen gibi hareket eder. Oysa ki her birimizin asli sorumluluğu tüm dünya insanlarına karşıdır. 
  Bunun farkına vardığımızda, çok ağır bir duygu kaplar içimizi. Büyük bir sorumluluktur bu. Bu demek değildir ki bu sorumluluğun altından herkes kalkabilecek; ama en azından bunun farkında olmak ve bu sorumluluğu üstlenme çabaları bile uyanık ve bilinçli bir kişi haline dönüştürür bizleri. Bir bireyin tatmin olması ve huzuru yakalaması buradan elde edilebilir ancak. Birbirimize karşı duyduğumuz sorumluluğu ele alıp, hangi türlü katkı koyabilirsek o şekilde koymaya başlamalıyız. Aslında günün sonunda her şeyi yine kendimiz için yapıyoruz gibi görünüyor ama en derinlerimizde biliriz ‘diğerleri’ diye bir şey olmadığını. Belki dünya denkleminde anlayamayız bunun tam olarak ne olduğunu. İçimizde çok derinlerimizde bir yerde tizden bir ses olarak duyarız bir ‘diğerleri’ olmadığını ve her şeyin bütünlüğünü. 
 Bu sorumluluğu yerine getirmek hayat boyu süren bir süreçtir aslında. Varılacak bir yer olmamakla birlikte sürecin tadını çıkarmayı öğrenmemiz gerekir. Yoksa bu o kadar ağır gelir ki insana yıkılır kalır altında. Kendi neşesini kaybetmeden almalıdır bu sorumluluğu. Acele bir yere koşturarak değil, sakin ve sabırla ilerlemelidir bu yolda. Unutmamalıdır ki hiçbir zaman bir bitiş çizgisi yoktur. Bu oyunda sadece varılacak bazı ara duraklar vardır ve sonra yine yola devam edilir. 
 İnsanın en büyük tatminsizliği ve mutsuzluğu kendi potansiyelini bilip bunu gerçekleştirememektir. Kendi içinde çatışma yaşar; hem hizmet etmek ister en derinlerinde ‘diğerlerine’, hem de bunun sorumluluğunu alamamanın altında ezilir durur hayatı boyunca. Bir karar vermesi gerekir. Ya bu sorumluluğu alacaktır ya da her gece yatağına yattığında inceden gelen o sese maruz kalıp onu duymamazlıktan gelme çabasıyla geçirecektir ömrünü. Gerçek sorumluluk; insanın kendi potansiyelini kabullenme ve ‘diğerleri’ için hizmete geçme halidir. İşte bu cesaret yoludur.

YORUM EKLE

banner608

banner473