banner564

Çıldırmamak elde değil!

Tam bir KKTC klasiği yaşanıyor… Basiretsiz yöneticiler, birbirine girmiş konular, sorun çözme mekanizmasından bir haber bürokratlar, aklı karışık bir medya ve umursuz bir toplum…
Çok üzgünüm ama tablo bu!
Çok net!
Ben de bugün ne yazsam diye düşündüm… Bir anda aklıma gelen konu başlıklarını sıralıyorum… Hangisinden başlasam acaba?
Üç yıl önce hazır olması gereken su yönetimi şemasının Türkiye ile krizin ana gündemini oluşturmasını mı? 
-UBP’nin CTP’ye çektiği el enseyi mi?
CTP’nin parti içerisindeki ideolojik kavgasını mı?
Her üç yılda bir yenilenen ve hiçbir dönem de tam anlamıyla uygulanmayan ekonomik programın “uygulanacak olması” baskısı sonrası yaşanılan şaşkınlığı mı?
Bilgisiz ve itaatkar yöneticilerin deniz aşırı gelen talepleri “emredersiniz efendim” diyerek şekillendirip yeni bir tartışma başlatmasını mı? (örnek Ercan kontrölerlik hizmeti) 
Olmayan kaynakla yasak zorunluluktur diyerek diretilen 13’üncü maaşlar karşısında hükümetin şaşkın halini mi?
Yoksa çok daha spesifik konulara mı girsem? Mesele faiz yasasının hala sürdüğü ve bir çoklarımızın hala çek yasakları listesine girmesini mi?
Mahkemelerin hayati konular da dahil bir türlü kararlar üretememesini mi?
Özel sektör çalışanlarının sömürülmesine hala hükümet edenlerin baka kalmasını mı mesela?
İş sağlığı güvenliği konusundaki sınıfta kalmışlığımızı mı yoksa?
Tarım sektöründeki sıkıntıların bir türlü giderilemeyip, önümüzdeki günlerde ödemelerde yaşanılacak yeni sıkıntıları mı? 
Ek mesai soygunu ya da kamu hizmetlerinin yerlerde sürünmesi konusunu mu?
Sosyal Sigorta, İhtiyat Sandığı ve kamu bankalarının batak hallerini mi?
Belediyelerin düze çıkarılamaması ve her an yeni işsizlerin gündeme gelecek olmasını mı?
İş dünyasından gerçek kazançları üzerinden hala verdi alınamamasını mı yoksa?
Eğitimdeki dibe vurmuşluğu rezillikleri mi? 
Yoksa sağlıkta reva görülen 20’inci dünya devleti düzenini mi?
Domuz gribi korkusuna Sağlık Bakanlığı’nın baka kalmadan öte gidemediğini mi?
İkinci iş konusundaki hükümet edenlerin aciz halini mi?
Çevre katliamlarına devlet yöneticilerinin davetiye çıkarmasını mı?
Yoksa yoldaki bir çukuru bile dolduramayacak yerel yönetimlerin halini mi?
Hangisini yazsak bugün acaba?
İyisi mi et bulamasan da yak mangalı, iç birkaç duble uyuş ve düşünme… Zira düşünürsen çıldırmamak elde değil! 
YORUM EKLE

banner471

banner474