UBP, Gazimağusa, İskele ve Yeni Boğaziçi Emirnamesine sıcak bakmıyor, ama İçişleri Bakanı bu konuda ısrarlı. Ve bu konuda deyim yerinde ise dananın kuyruğunun kopacağı güne geldik.
Plan üzerinde bir takım değişiklikler yapılıyor. Son rötuşlar ile planın son şekli bugün belediyelere gönderilecek ve artık nihai karar beklenecek. Dün bu konuda Cumhurbaşkanı Akıncı da devreye girdi ve ilgili sivil toplum örgütü temsilcileri ile Saray’da bir toplantı gerçekleştirdi. 
Malum geçen hafta İmar Planı Taslağı’nın son şekli onay almamıştı. Bölge belediyelerinin başkanları ile İskele ve Gazimağusa Kaymakamlarının katıldığı oylamada ‘İmar Planı Taslağı’nın son şekline onay verilmemişti.
Birleşik Kurul toplantısında planın görüşülmesinden sonra son karar verici olan İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı tarafından, 31 Aralık tarihinde Gazimağusa-Yeniboğaziçi-İskele İmar Planı yayımlanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Hazırlanan İmar Planı’nın yayımlanmaması halinde emirname de sona ereceğinden 1 yıl önceki fasıl 96 sistemine geri dönülebilecek.

“Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu”
Bir yandan Berlin’e kadar gidip raydan çıkan treni raya koyma çabaları diğer yandan da Lefkoşa’da bir kilometredeki mesafede olan buluşmaya seçim çalışmaları yüzünden gitmeme kararı.
Eskilerin deyimi ile “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu…”
Önce KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, arkasından da Rum Lider Nikos Anastasiadis 10 Aralık Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Günü vesilesiyle Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü tarafından dün akşam ara bölgede düzenlenen etkinliğe yoğunlukları nedeniyle katılmayacaklarını duyurdular.
Bir kilometre ötede dahi buluşamayan ama Berlinlere kadar gidip raydan çıkan treni raya yeniden oturtan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Demek ki neymiş Lefkoşa’da veya Ada’nın bir başka bölgesinde bu işler olmuyormuş. 
Montana, Berlin falan böyle başka yerlerde baş başa gelebiliyorlarmış ancak. Demek ki iki liderin buluşması öyle çok da önemli değilmiş. Seçim işleri falan denilip görüşmeye gidilmeye biliniyormuş pek ala. Treni raya koymak için taa Berlin’e kadar da gitmeye de gerek yokmuş. 
İşin özeti bir ay önce bir araya gelmek önemli bir ay sonra gitmesek de olur durumları…

KKTC bayrağı
Biz daha ambargolar edebiyatının arkasına saklana duralım, vekillerimiz de dün sabahtan akşama kadar Kıbrıs konusunda yüzyıldır gelenek haline gelen tartışmaları aynı kelimeleri kullanarak tartışmaya dursunlar, dünyanın dört bir yanında ki yarışmalara katılan gençlerimiz gururla ve büyük bir özveri ile KKTC bayrağını uluslararası organizasyonlarda dalgalandırsınlar.
40 senedir siyasetçilerimizin başaramadığını dünkü bugünkü çocuklar gitsinler ve başararak geri dönsünler. 
Bu çocukların her birinin alnından öpmek istiyorum. Kemal, Elis ve diğerleri. Sizler ne güzel çocuklarsınız öyle. Sizlerle ne kadar gurur duysak azdır. 
Elis Sermaye yarışmaya katılıyor bir bakıyor ki KKTC yerine Rum bayrağı. Hop diyor, yarışmam diyor, benim bayrağım arkada dalgalanacak bende önünde yarışacağım diyor. Alnından öpmek lazım böyle çocukları.
Kemal Özekmeçi Amerikalarda KKTC bayrağını dalgalandırmadı mı? Daha ne olsun be…
•    Kemal Özekmekçi…
•    Elis Sermaye…
•    Sel Sarıtaş…
•    Aysu Mişon…
Çocuklar sizi tebrik etmek çok basit kalıyor bu sayfada. Sizler bir kahramansız. Hepinizi canı yürekten tebrik ediyorum, gözlerinizden öpüyorum. Ailelerinizi de canı yürekten kutluyorum… 

Finlandiya Başbakanı
Dün bir arkadaşım sosyal medyadan göndermiş Finlandiya’nın 34 yaşındaki yeni Başbakanı. Allah’ı var güzel bir bayan. Ama bizde de benzer bir yaşta bir kadının aynı şekilde Başbakan olmasının önünde hiçbir engel yok. Yani durumumuz öyle sanıldığı gibi vahim değil ki. 
Bugün meclisimizde genç arkadaşlarımızın sayısı eskisinden çok daha fazla. Yasemin, Zeki, Armağan, Salahi, Fazilet, Doğuş, Ayşegül, Jale, Bertan…
Hepsi de genç arkadaşlar. Kadın vekillerimiz de en az Finlandiya Başbakanı kadar güzeller bence. Bir gün elbette bizim de genç ve güzel bir Başbakanımız olabilir. 
Ha ben o zaman yine Başbakan danışmanı olabilir miyim? Orası da zamana kalmış artık, ne diyelim, kısmetten ötesi yok. Belki Finlandiya Başbakanı kadar güzel ve çekici değil ama benim için 22 yıllık bir dost, ağabey Başbakan Ersin Tatar. Kısacası ben bu durumdan ve Başbakanımdan memnunum beyler…
 
MESAJLAR

Çelebi ILIK: Portakallar oldu mu? Sepetlere doldu mu? Gönderdiğim çoraplar ayağına oldu mu? Neyse sen şifreyi anladın herhalde. Bugün, yarın gönderdiğim mektup eline ulaşır herhalde. 

Ziver HAYATSEVEN: Ekonomideki durgunluk yılbaşı eğlencelerini ve yerli halkın yurt dışı turlarını ne ölçüde etkiledi. Eskiye göre rezervasyonlarda ki durum ne? Bir turizmci olarak siz nasıl görüyorsunuz önümüzdeki sezonu? 

Tolga ATAKAN: Herkes işini bir şekilde döndürse de sizin bakanlık direkt icracı bakanlık olduğu için para olmadan yaprak kıpırdamıyor. Kılı kırk yarmak zorundasınız bu yüzden. Sıkıntıdan gözünüzde bile arpacık çıkmış. Canınızı yiyecek değilsiniz ya, sıkmayın canınızı bu kadar. 

Biray HAMZAOĞULLARI: Başbakan Ersin Tatar önceki gün mecliste yanlış kahveye gidiyorsun diye uyarınca sizde dün Göçmenköy’de soluğu Ayşe Aba ve Cemal dayının kahvede almışsınız. Tamamdır, doğru yerdesiniz şimdi. 

Armağan CANDAN: Bütçe görüşmeleri sırasında meclise sık sık siyah kaban ile giriyorsunuz. Boy da uzun olunca pek yakışıyor size siyah kaban. Birde Kadir İnanır gibi beyaz atkı da taksanız kabanın üstüne tam olacak. 

Mehmet BİCEN: Önceki akşam Asım Akansoy ile telefonda uzun uzadıya görüşmüşsünüz ama görüşmenin içeriği konusunda henüz bir açıklama yapmadınız. Merak ediyoruz, ne konuştunuz diye? 

Muslu AKGÜNEY: İngiltere’den amcanız gelince işi gücü bırakıp amcayı gezdirmeye başlamışsınız. Ee benim de İngilterelerden amcam gelse bende işi gücü bırakır kendisi ile ilgilenirdim doğrusu. 

Prof. Dr. Niyazi KIZILYÜREK: 14 Aralık Cumartesi günü “Kıbrıslı Türkler nereye gidiyor?” diye Merit Lefkoşa’da bir konferans verecekmişsiniz. Valla gençler Avrupa’da Amerika’da yarışıp geliyorlar memleketlerine. Yanda yazdım, okuyun bir zahmet. 

Ayşegül BAYBARS: Gazimağusa-Yeniboğaziçi-İskele İmar Planı’nda artık dananın kuyruğunun kopacağı güne geldik. Halen bazı şikayetler olsa da artık bu işte son nokta bugün konulacak, hayırlısı diyelim artık. 

Mustafa AKINCI: Berlin’de görüşmek için onca yola onca yolculuğa katlanıyorsunuz ama 10 dakika ötede görüşmek için iki lider de çok yoğun işlerden vakit bulamıyor. Bizde yedik mi şimdi bunu? 

Ersin TATAR: Valla son günlerde herkes bana Finlandiya Başbakanın fotoğrafını gönderiyor. Tamam, genç ve güzel birisi ama bizim çok daha güzel hikâyelerimiz var sizinle değil mi? Neydi o eski günler ah ahhh…

Faiz SUCUOĞLU: Türkiye’de iş ve işçi bulma kurumu olan İŞKUR benzeri "İŞBUL" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde KKTC’de hayata geçirilecekmiş. Gerçekten önemli işlere imza atıyorsunuz gene. 

Ünal ÜSTEL: Yılbaşında büyük otellerde doluluk oranları yüzde yüzlere yaklaştı. Küçük işletmeler de dolacak ama uçak bilet fiyatları biraz abartılmış durumda. Belki küçük bir müdahale ile fiyatlar biraz aşağı çekilebilir. 

Teberrüken ULUÇAY: Eskiden bütçe maratonlarında yemeler içmeler çok kuvvetli olurdu. Sizin başkanlığınız döneminde ise tatlı ve bol bol meyve. Anlaşılan vekilleri kendiniz gibi formda tutacaksınız.