banner564

Derya Kanbay’ın mesajı

İsviçre’nin Crans Montana kasabasında süren Kıbrıs Konferansı'nı takip eden Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros'un sürece destek belirten ve yorumlayan facebook paylaşımına Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay'dan gelen sert mesaj bir anda gündemin değişmesine neden oldu.
 Kanbay mesajında; “Sayın Toros, orada trafik kurallarını sürekli ihlal eden insanlar, egzozlarından gürültü ve duman çıkaran maçolar, yediği cipsin paketini yere atan cahiller, devletin kaynaklarını yandaşlarına, akrabalarına peşkeş çeken insanlar görüyor musunuz acaba? İsviçre, AB normlarının ötesine geçmiş bir ülkedir. Şu güzelim Kıbrıs için oradan ibret ve güzel örnekler alabilseniz ne güzel olurdu” dedi.
Kanbay’ın mesajı birden fazla mesaj içeriyor. Her bir maddesi üzerinde uzun uzadıya yazılar yazılabilir. Ve muhtemelen bugün böyle bir açıklamanın üzerine balıklama atlayacak birçok yazar ve gazete de olacaktır.
Trafik ile ilgili söyledikleri son derece önemli. Gerçekten trafik kazalarında rekorlar kırıyoruz. Kazaların olma sebeplerine bakınca da sürücü hatalarından meydana geldiğini anlıyoruz. 
Bir yanda geç yaşta toprağa verilen gençler diğer yandan gençlerin altına son sürat giden arabaları alan analar-babalar. Nasıl bir döngü bu? Hem cenazelerde gözyaşı döküyoruz hem gençlerin altına adeta ölüm makinaları alıyoruz. Egzoz bağırtıları da cabası… 
Çevre konusunda da durum ortada. Çevre temizliği kampanyası yapılıyor ertesi hafta bir önceki haftadan daha beter. Yollar, meydanlar, piknik alanları çöp içinde.
“Devletin kaynaklarını yandaşlarına, akrabalarına peşkeş çekenler” kısmı Büyükelçi Kanbay’ın mesajının en ilgi çeken yeri. Çünkü diğerinde tüm Kıbrıs Türk Toplumu suçlanırken bu maddede sanki de adres belli gibi.
Zaten bu son maddeden epey tantana kopacak gibi. Serdar Bey burada değil, ama gelince her halde bu konu ile ilgili önemli bir açıklama getirir. Bu madde üzerinden yeni tartışmalar yeni siyasi gerilimler yaşanabilir.

Ayna
Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay'ın mesajını değerlendirmeye devam edelim. Kanbay’ın direkt Kıbrıs Türk Toplumunu hedef alan bu mesajına henüz kimseden bir tepki gelmedi. 
Ama bugünden sonra mutlaka gelecektir.
Eleştiriyi makul karşılamak gibi gelen tepkileri de makul karşılamak gerekiyor. Kalkıp birisi de Büyükelçi Kanbay’a “Sizin ülkenizde de aynı şeyler yok mu?” dese ne olacak.
Türkiye’de de hala trafik kazalarında ölen insan sayısı savaşlarda ölen insan sayısından fazla. Türkiye’de çok ciddi çevre sorunları yaşanmakta. Türkiye’de adam kayırmaca, devlet olanaklarından tepe tepe yararlanma son sürat devam ediyor. 
Şimdi kalkıp bunları konuşmanın, ortalığa dökmenin hiçbir faydası yok. Kanbay’ın tespitleri doğru tespitlerdir. Bu tespitlerdeki hataların düzeltilmesi için neler yapılmalı, bunu tartışmalıyız. 

Garantiler
Önce diyorduk ki bir karış toprak verilemez. Sonra bir baktık ki oo bayağı bayağı verebiliyormuşuz. Hem de bu açıklamayı bizzat Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı söyledi.
Sonra dedik ki garantiler bizim kırmızı çizgilerimiz. Garantiler olmazsa olmazımız.
Oo bir baktık ki Crans Montana’da garantiler masada. Hem de pazarlık konusu. Al-verde kullanılıyor.
Demek ki tabu diye bir şey yokmuş, demek ki kırmızı çizgi diye bir şey yokmuş… 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın dediği gibi 
"Türkiye'nin garantileri tartışması büyük bir adımdır." 
Karpuz-Hellim dönemi
Yaz geç geldi ama sonunda öyle bir geldi ki adeta yanıp kavruluyoruz. Hali ile de yazın gelmesi ile birlikte karpuz-hellim sezonu da resmen açılmıştır.
Yazın bu en sıcak günlerde yenilebilecek en güzel şey bir dilim karpuzun yanında bir dilim hellimdir her halde.
Dün gittiğim her mekanda önüme bir dilim hellim bir dilim karpuz koydular. Bir iki derken anladım ki fena halde karpuz-hellim dönemindeyiz. 

MESAJLAR
Derya KANBAY: Öyle bir mesaj verdiniz ki valla giderayak bir anda gündemi alt-üst ettiniz. Bakalım bu mesaja kimler ne gibi tepkiler verecek? 
Fikri TOROS: Büyükelçi’nin sizin sayfanızda yaptığı yorumu ne beğendiniz ne de yoruma karşılık bir yorum getirdiniz. Hayırdır yoksa sizde mi susma hakkınızı kullanıyorsunuz? 
Cemal BULUTOĞULLARI: Geçen gece Haluk Levent ile birlikte düet yapmışsınız. Sesinizi dinleyenler hiç de fena olmadığını söylüyorlar. Bundan sonra sizi gördüğümüz ilk ortamda bizde size mikrofon tutacağız. 
Mengü KONT: Ortaköy adım adım bir üst lige doğru ilerliyor. Hem sahanın tamamlanması hem futbolda arka arkaya gelen olumlu sonuçlar hem taraftarın hem de sizin yüzünüzü güldürüyormuş. 
Halil ESENDAĞLI: Vatandaşın işi, partinin işi falan derken en son olarak çöpçatanlığa da başlamışsınız. Köydeki gençlerin baş göz edilmesi için seferber olmuşsunuz. 
Bülent ARKIN: Kalkanlı’daki yangın söndürme çalışmalarını yerinde izlerken az kalsın yangından kaçan yılanlar tarafından sokuluyormuşsunuz. Son dakikada bir polis kurtarmış sizi yılanın dişlerinden. 
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Tıp-İş başkanının yaptığı son açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz. Bazı rakamları artık kamuoyunun önüne koyma zamanı gelmedi mi? 
Dr. Erol ŞEHERLİOĞLU: Sendikacılık ve doktorluktan sonra medya sektörüne girmeye karar vermişsiniz. Zaten bir bu eksikti. Ülkede doktorların yapmadığı bir başka iş kalmadı. Hayırlı olsun. 
Hamza Ersan SANER: İş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü yasallaşmadan önce sivil toplum örgütleri ile birlikte toplantı yapıp tüm tarafların görüşlerini dinlemişsiniz. 
Ahmet BAŞTAŞ: Kalkanlı’daki yangına tüm iş makinalarınızı sevk ederek yangının söndürülmesinde önemli bir katkı koymuşsunuz. Duyarlılığınızdan ötürü teşekkür ediyoruz. 
Hasan FELEK: Dev-İş olarak hava sıcaklığının risk oluşturduğu öğle saatlerinden akşam saatlerine kadar dış ortamda çalışmanın yasaklanmasını talep ederek bu konuda en somut adımı atmış oldunuz. Bakalım karşılık bulacak mı? 
Barış TİLKİ: Şoför Okulları Birliği Başkanlığı görevinin devam ettiğini açıklamanız ile birlikte şimdi herkes birlikte neler olduğunu sorgulamaya başladı. Geçen hafta yapılan haber nasıl girdi bültenlere? 
Hasan SADIKOĞLU: Hadi gözünüz aydın dün Başbakan Özgürgün İskele’ye üniversite yapılması için gerekli araziyi tahsis ettiğini açıkladı. 

GÜNÜN SÖZÜ
“ Biz, adil, kalıcı çözümden yanayız. Adil olmayan, kapsamlı bir şekilde ada halkını içermeyen barışın kurulamayacağını ifade ettik. İsviçre'de görüşmeler zaman zaman tıkanıyor, ancak müzakereler olumlu bir şekilde cereyan ediyor. Biz bu konuda güvenlik ve garantiler meselesinde diğer meseleler çözülmeden, Türkiye güvenlik ve garantiler konusunda geri adım atmayacaktır. Harita ve toprak meselesi ise, bu yaklaşım çerçevesinde ele alınabilir.”
TC Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş
YORUM EKLE

banner471

banner473