Siyasette yenilik istiyorsun güya…
Eskileri eleştiriyorsun ya sözüm ona…
Al işte! Ne güzel örnekler sunuyor siyaset sana!
Yepyeni bir milletvekili değil miydi Hamit Bakırcı!
Doktor!
Aydın!
“Ak” bağlantılarından dolayı, seçilir seçilmez bakanlık bahşedilmedi mi şahsına?..
Ama bak!
Ağabeylerinin izinde yürüdü sonunda!
Marsilya ziyaretiyle andık onu bolca!
Görevden alınınca “küstüm oynamam” dedi “O” da!
Evet “O” da!
Aynen defalarca küsüp oynamayan Ahmet Kaşif ağabeyimiz gibi!
Ya da siyasette doktor olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayan Ergün Serdaroğlu büyüğümüz gibi!
Sonuç olarak; siyasette eski - yeni diye bir ayrım söz konusu olmuyor!
Bu fırıldak gibi dönen milletin vekilline sen, ben, o, biz, siz, onlar, değil mi onay veren?
Bu zat-ı muhteremler ilk seçimde yine listelerde baş köşelerde yer bulmayacaklar mı?
Tabii ki bulacaklar!
İşte sana fırsat!
Yine onay mı vereceksin bu kadar rezilliğe?
İrsen Küçük’e verdiğin dersin 10 kat fazlasını hak etmiyorlar mı?
Eski yeni fark etmiyor zira…
Kim ki; halka hizmet için var olan siyaset kurumunu kendi ve etrafındaki zümrenin çıkarları için kullanıyor, vereceksin dersini…
Ha gene seçersen, o zaman şikayet etmeyeceksin güzel kardeşim…
**
Bakıyorum meclise…
Ön planda görünmeyen bir çok yeni milletvekili harıl harıl komitelerde çalışıyor…
Günün sonunda sistem aynen devam ettiği için harcadıkları performansa oranla yasaları göremiyoruz belki ama haklarını vermek gerekmez mi?
İyi bellemelisin; mecliste kim uğraşıyor, kim sadece “bakan” olma derdiyle yanıp tutuşuyor, kendine ve yandaşlarına çıkar sağlamaya çalışıyor!
Tümünü ayni kefeye koymayacaksın artık!
Popülizmden uzak değerlendirme zamanı gelmedi mi hala!
Gerçekçi değerlendirmelerde bulunan, halka yalan söylemeyen politikacılarımız az da olsa var meclis çatısı altında…
“Güçleri sistemi değiştirmeye yeter mi” dersen, “yetmez” derim ama fırıldak gibi dönenlerin temizlendiği, çıkar ilişkileri çerçevesinde politika üretenlerin varlığının azaldığı bir noktada halk için siyaset yapan vekil sayısını artırabilirsek belki o zaman yol alma şansımız olur!
Yoksa hala “dönenlerin” başımızı döndürmeye devam ettiği bir siyasi mekanizma içerisinde şikayet eder dururuz!
