banner564

El-Sen’in mumu söndü

Geçen hafta KIB-TEK’te yetkili olan El-Sen’nin yapığı grevi eleştirmiştik. Hatta bu grev ile sendikanın casusluk suçunu işleyen bazı üyelerini korumak ve kollamak için yaptığını da iddia etmiştik. 
Eften püften eylemler El-Sen’e yakışmıyor diye de eklemiştik. El-Sen de sosyal medya hesabından bizim eleştirilerimize yanıt vermiş, biz o yanıtı da aynen bu köşede sizlerle paylaşmıştık.
Dün yeni bulgulara ulaştık. Bakalım El-Sen başkanı bu sefer de bize cevap verebilecek mi? Yoksa cesurca çıkıp gerçekleri kamuoyu ile paylaşacak mı?
Efendim, her yıl KIB-TEK’te bölgelerdeki ambarlarda sayımlar yapılıyor. Lefkoşa başta olmak üzere KIB-TEK’in tüm bölgelerde ambarları var. Bu ambarlarda kurumun 10.000.000$’lık malzemesi mevcut. Az bir şey değil yani. 
Bu sayımların şeffaf olabilmesi için kurum müdürü her bölgedeki denetçileri bir başka bölgeyi denetlemesi için görevlendirdi. Yani Lefkoşa’daki ambarcılar Girne’yi, Girne’dekiler Gazimağusa’yı denetleyeceklerdi.
Denetçilerden bazıları bunu yapmak istemedi. Sendika da işte tam bu noktada devreye girdi ve grev tehdidi ile KIB-TEK yönetimine gözdağı vermek istedi.
Grev tehdidi tuttu, zira yönetim geri adım attı. Denetim için bu kez merkezden birileri görevlendirildi. Ve ilk denetlenen Gazimağusa ambarlarında “bingo” yaptı denetçiler. 
Çünkü kurumun ambarlarında olması gereken malzemenin bir kısmının çalındığı ortaya çıktı. Soruşturma başlatıldı. 
Konu yargıya intikal ettiği için biz bu safhadan sonrası hakkında bir şey demeyeceğiz. Ama burada iki çift sözümüz olacak El-Sen yönetimine:
Arkadaş, sendikacılığa ve sendikacılara saygımız sonsuz. Ve her daim onurlu sendikacılığın yanındayız. Ama hırsızı, uğursuzu kollayan, bunun için grev tehditlinde bulunanlara ne görüşürüz ne yanlarında oluruz. Hade şimdi kenar kenar ifade vermeye...

Halkın Partisi ve Ertuğruloğlu
İşadamı Emrullah Turanlı ne dedi, dedi ki; “Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu benden rüşvet istedi. Hatta yanımda mimarımız ve avukatımız da vardı” dedi. 
Halkın Partisi Merkez Yürütme Organı üyesi Ayşegül Baybars’ın, Emrullah Turanlı-Tahsin Ertuğruloğlu görüşmesinde orada bulunup konuşulanların canlı tanığı olduğunun ortaya çıkması üzerine, Baybars açıklama yaptı.
Dedi ki; “Bu günlerde ortaya konan, havada uçuşan iddialar çerçevesinde bir şeyler konuşulmuş olsa ve ben bunlara tanıklık etmiş olsam bu durum ile ilgili gerekeni yapmaktan asla geri durmazdım.”
Yani Emrullah Turanlı’nın rüşvet istendiği iddialarını bizzat kendi avukat yalanladı mı? Yalanladı!
Şimdi Emrullah Bey hiç utanmadan bu ülkenin bir bakanını rüşvet istemekle suçladı mı? Suçladı!
Sırf siyaset olsun diye Tahsin Bey’e saldıran başta Halkın Partisi olmak üzere diğer tüm siyasi sivil toplum örgütleri; “mal bulmuş mağribi gibi” davrandı mı? Davrandı!
Eee bizzat iddiaları koyan adamın avukatı bu durumu yalanlarken hala daha çıkıp özür niye dilemiyor kimse? Çünkü hiçbirinde özür dileyecek cesaret ve medeni siyaset anlayışı yok. Sadece durumdan istifade etmek var. Hem de hepsinde...
 
MESAJLAR
Serdar DENKTAŞ: Memlekete hoş geldiniz, umarız daha iyisinizdir. Artık süper müsteşarınız ya yanınızda olduğuna göre seçimler için hazırlıklara da başlayabilirsiniz. 
Kudret ÖZERSAY: Merkez yürütme organınızın üyesi olan Ayşegül Hanım rüşvet iddiasını çürüttüğüne göre siz de biraz cesur olup iki satır yazı ile özür dileseniz hiç fena olmaz.  
Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Halkın Partisi Merkez Yürütme Organı üyesi Ayşegül Baybars’ın açıklamaları sizi bir yerde rüşvet iddialarından kurtardı. Bari onların yapmadığını siz yapın ve Ayşegül Hanım’a bir teşekkür telefonu açın gerçekleri ortaya çıkardığı için. 
Emrullah TURANLI: Halkın gözünün içine baka baka yalan söylediniz. Hem de birden çok fazla konuda. Gene televizyona çıkmaya ne dersiniz? Ama böyle ısmarlama değil, gerçek bir programa. 
Kutlu EVREN: Hafta sonu adeta ziyaretçi akınına uğramışsınız. Hastalandığınızı duyan dostlarınızın biri gitmiş biri gelmiş hafta sonunda. Bu arada çok özel bir diyet programına başlamışsınız. 
Tolga ATAKAN: Devlet yönetmek her şeyden önce tecrübe ister. Tabi ki kimse anasının karnında siyasetçi veya bakan doğmuyor. Ama bu tür işlerde tecrübenin herhalde ne kadar önemli olduğunu anladınız bu son olayda. 
Besim TİBUK: Babalar günü dolasıyla çok özel sürprizlerle karşılaşmışsınız. Tekrardan babalar gününüz kutlu olsun. Bu arada Süha Bey de babalar günü için size tavlada iki oyun birden hediye etmiş.  
Hande TİBUK: Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım bugün adaya geliyor. Siz de kendisini karşılamaya ve akşamki hentbol maçını izlemeye gelecek misiniz? 
Dimağ ÇAĞINER: Valla pes doğrusu, tüm dünya magazin basınının peşinden koştuğu İsrailli manken bir haftadır Acapulco Tatil Köyü’nde tatilini yapıyormuş ama siz hiç kimseye haber vermediniz ve basın tek kare görüntü alamadan bu ünlü manken adadan ayrılmış. 
Bulut AKACAN: ÇOHAV’ın gecesi gerçekten çok güzeldi. Başta eşiniz Sedef Altınbaş Akacan olmak üzere ÇOHAV yönetici ve üyelerini tebrik ediyoruz. Unutulmaz bir gece yaşattıkları için. 
Dr. Ramadan KAMİLOĞLU: Yani 2-0 önde giderken bir anda 5-3 yendiniz bizi tavlada. Neyse madem sizden oyun aldık, demek ki biraz çalışma ile yakında sizin de kara kaplı deftere adınızı yazarız. 
Erhan BAŞAY(Pronto): Akacan Holding’e transfer olmuşsunuz. Ve ilk olarak da ÇOHAV’ın gecesini organize etmişsiniz. Bu işlerde ne kadar iyi olduğunuz bir kez daha gördük. Hayırlı ve uğurlu olsun yeni göreviniz. 
Nazmiye ÇELEBİ: İngiltere’den memlekete geri dönmüşsünüz. Bu arada İngiltere’deki korkunç yangına siz de şahit oldunuz mu? Valla insanlar o yüksek binada nasıl da mahsur kaldılar değil mi? Korkunç bir olaydı. 
İbrahim ÖZSOY: Pek muhterem kayınçonuz hakkın rahmetine kavuşmuş. Merhuma Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun.  
Ziya ÖZTÜRKLER: “Sınıf tekrarlarının öğrenciye hiçbir katkısı yok” diyerek bu konuda yıllardır söylenmeyen konuları bir kez daha gündeme taşıdınız. Umarız bu konuda seviyeli ve yararlı bir tartışma başlar ve doğrusu yazdığınız gibi yürürlüğe girer. 
Aziz KARAAZİZ: Hafta sonu itibari ile deniz sezonunu açmışsınız. Hayırlı olsun diyelim, bu arada Cumartesi günü Girne kordonda yüksek sesle müzik dinleyerek arabanızla dolaşıyordunuz, eksi günleriniz mi aklınıza geldi? 

GÜNÜN SÖZÜ
 “Tüm dünya Katar’la Kuzey Suriye ve IŞİD’le ilgilenirken ve tüm Avrupa Türkiye ile ilişkilerini koptu kopacak noktada tutarken ve herkes Türkiye ve Erdoğan’ı sıkıştırmak için uğraşırken Kıbrıs meselesinde yeni zirvelerle heyecan duymak ilginç. Yaklaşan kötü günler içinde Kıbrıs Sorunun çözüleceğine ilişkin bir havaya girmek anlamlı olmaz. Lübnan’ın da şimdi Türkiye’ye karşı Güney Kıbrıs’la yeni bir işbirliği denklemi kurduğunu da gözden kaçırmamak lazım.”
Gazeteci Hüsnü Mahalli
YORUM EKLE

banner471

banner473